Güneşe aşırı derecede maruz kalmak en tehlikeli deri kanserlerinden biri olan “melanom” riskini artırıyor.
Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Genel Cerrahi ve Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Lisa Jacobs melanomun çoğu zaman deride yeni bir ben olarak ortaya çıktığını belirterek “Bazen de eski bir ben değişime uğrayarak melanomu oluşturuyor” dedi.
Kanser olan benlerin görüntülerinin birbirinden farklı olabileceğini vurgulayan Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Genel Cerrahi ve Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Lisa Jacobs “Melanomda ben asimetriktir, yuvarlak değildir. Ayrıca sınırları belirsizdir. Boyutları giderek büyüyen benlerde melanomdan şüphelenebilir. Bendeki renk değişimi de iyi gözlemlenmeli.
Eğer vücutta bu özelliklerde bir ben görülürse hemen bir deri hastalıkları uzmanına başvurulmalı. Tedavi edilmeyen deri kanserleri hızlıca akciğerlere, karaciğere ya da beyne yayılabilir. Açık tenli insanlar daha büyük risk altında olsalar da herkes güneşin zararlı ışınlarından korunmak için gerekli önlemleri almalı, güneşe aşırı maruz kalmaktan kaçınmalı” açıklamasında bulundu.
Deri kanserinden korunmak için alınabilecek 4 önlem:
1- Güneş yanıklarını önleyin
Güneşe maruz kalmanın sonuçları zamanla ortaya çıkar. Amerikan Deri Kanseri Vakfı’na göre çocukluk ya da gençlik çağında bir kez geçirilen güneş yanığı, ileri yaşlarda melanoma yakalanma riskini en az iki kat artırıyor.
Herhangi bir yaşta 5 ya da daha fazla güneş yanığı geçiren kişilerde de melanoma yakalanma riski 2 kat artıyor. Solaryum da kesinlikle riskli. Yapılan araştırmalar kapalı ortamda gerçekleştirilen bu “güneşlenme” eyleminin de cilt kanseri riskini artırdığını gösteriyor.
2- Güneş koruyucu krem sürün
Güneşin zararlı ışınlarından korunmak içinse cilt tipinize uygun güneş koruyucu kremler kullanılabilir, güneşin yoğun olduğu saatlerde güneşe maruz kalmayabilir, uygun giysilerle cildinizi koruyabilirsiniz.
Özellikle de geniş kenarlı, yüzünüzü, kulaklarınızı ve omuzlarınızı da koruyan şapkalar çok faydalı. Ayrıca güneş ışınlarından korunmak için açık renkte, hafif ve uzun kollu giysiler giyinmenizde fayda var.
Güneş koruyucu kremler, cildi güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından korurlar. 30 koruma faktörlü güneş kremleri, güneşten korunmak için yeterli.
Ancak bu kremlerin etkili olabilmeleri için bunları güneşe çıkmadan önce yeterli miktarda cildinize sürmeniz gerekiyor. Eğer cildiniz kızarıyor ya da bronzlaşıyorsa kremi doğru ya da yeterli miktarda sürmemişsiniz demektir.
Güneş koruyucu ürünleri iki saatte bir tekrar cilde sürmek önemli. Ayrıca yüzdükten ya da egzersiz sonrası terledikten sonra da tekrar cilde uygulamak gerekiyor.
3- “Sabah erken saatte” ve “öğleden sonra” kuralını uygulayın
Güneş yanığından korunmak için sabah erken saatlerde ve öğleden sonra geç saatlerde sokağa çıkmak öneriliyor. Güneş ışınlarının en yoğun olduğu özellikle 10:00-14:00 saatlerinde sokağa çıkmamak ya da koruyucu önlemler almak önemli.
Ultraviyole ışınlarına bulutlu günlerde de maruz kalınıyor. Dolayısıyla havanın kapalı olduğu bulutlu günlerde de güneş koruyucu krem sürmek önem taşıyor.
4- Kendinizi muayene edin
Vücudunuzu düzenli olarak kontrol edin, yeni oluşan ya da değişime uğrayan benlerin farkında olun. Eğer şüpheli bir bene rastlarsanız vakit kaybetmeden bir deri hastalıları uzmanına görünün. Melanom tanısı konur ve erken evrede ben deriden cerrahi işlemle alınırsa, deri kanserinden kurtulmak mümkün olabilir. Her kanser türünde olduğu gibi deri kanserlerinde de erken tanı çok önemli.
Deri kanseri son 20 yılda bir önceki yıla kıyasla yüzde 4 artıyor
Johns Hopkins Medicine ile iş birliği içerisinde olan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Coşkun Acay güneş ışınlarına karşı yeterli korunmadığında cilt için tehlike alarmı çalmaya başladığını belirterek
“Kanser türleri arasında en sık görülen deri kanseri her geçen yıl daha da artıyor. En sık görülen kanser türü olan deri kanserinin son 20 yılda, her yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 4 oranında arttığı biliniyor.
Bunun başlıca nedenleri arasında; kanser konusunda bilinçlenmenin ve erken tanı yöntemlerinin artmasıyla daha fazla hasta teşhisi, gökyüzündeki ozon tabakasının incelmesi, güneş altında veya tenin bronzlaşması amacıyla ultraviyole ışınlarına maruz kalma ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olan kronik böbrek yetmezliği ile AIDS gibi hastalıklardaki artışlar sayılabilir.
Melanom gelişimi için başlıca riskler displastik benler (displastik nevüs) ve doğumsal benlerdir (konjenital nevüs). Toplumların yaklaşık yüzde 4-17’sinde bulunan displastik benlerin, çalışmalara göre değişmekle beraber yüzde 0.6-2’sinde melanom gelişebilir.
Konjenital benler ise doğumda mevcut olan benlerdir ve melanom gelişme riski benin büyüklüğüyle doğru orantılı olarak artar. Kadınlarda hormonal değişikliklerin olduğu gebelik, menopoz ve östrojen hormon tedavisi gibi durumlarda da melanom gelişmesi riski daha yüksektir.
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi deri kanserlerinin tedavisinin başarısı da erken tanıya bağlıdır. Bu noktada kişilerin vücudunu iyi bir şekilde gözlemlemeleri ve belirli aralıklarla hekim muayenesi oldukça önemli. Genel olarak altı ay içinde iyileşmeyen bir cilt lezyonu ortaya çıkması ya da mevcut bir benin değişmeye başlaması durumunda mutlaka hekime başvurulmalı” dedi.