Müzik ile araba kullanmak: Tempo sürücüyü nasıl etkiliyor?

Müzik ve sesler, beyin ve beden üzerinde pek çok etki oluşturuyor. Özellikle trafikte dinlenen müziğin ritmi araç sürücüsünü etkiliyor.

hızlı müzik ile araba kullanmak sürücü tempo ritim

O tempoya uymak adına sürücünün hızını artırdığına dikkat çeken uzmanlar, “Beyin, her şeyi hızlandırıyor ve aracın hızı da böylece artıyor. Kişide, müziğin sesiyle beraber bedensel bir değişim oluyor ve müziğin ritmiyle beraber kalp hızı ve nefes alışverişleri artıyor. Güvenli sürüş için sakinleştirici ve temposu düşük müzikler dinlenmeli” uyarısında bulundu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mahir Yeşildal, hayatımızın bir parçası olan ses ve müziğin bedensel olarak kişiyi etkilediğine dikkat çekti.


Dünyada var olan en güçlü sesin müzik olduğunu belirten Yeşildal, “Neden? Birincisi müziği hemen tanırsınız, buna rekognisyon deniyor. Beynimiz, rekognisyonla yani bilişsel yönünü kullanarak o müziği tanır. İkincisi de o müziği hemen bir şey ile ilişkilendirirsiniz buna assosiasyon deniyor. Özellikle bu ilişkilendirme daha ziyade limbik sistemle oluyor. Mesela gerilim müziği olduğunda korku filmlerini çağrıştırıyor ”diye konuştu.

Sesler, birkaç evreden geçerek beynimize iletiliyor

Psikiyatri Uzmanı Dr. Mahir Yeşildal, “Kulağımız bir sesi duyduğunda, beynimiz algıladığı bu sesi birkaç evreden geçiriyor. Önce bunun bir ses olup olmadığına karar veriyor, sonra bunun bir kelime olup olmadığını, daha sonra ise bu kelimenin bir anlamı olup olmadığını ayırt ediyor” şeklinde konuştu.

Kuru gürültü, korna, bağrış – çağrış sesleri ve arabadan çıkan gürültülerin beyine zarar verdiğinin tespit edildiğini ifade eden Dr. Yeşildal, “Şehrin gürültüsü, minibüsten ve taksiden çalınan korna sesleri, aslında beyine zarar veren seslerdir. Günlük hayatımızda sürekli maruz kaldığımız bu sesler, hem bedensel hem de psikolojik olarak kişiyi etkiliyor” dedi.


Hareketli müzik sürücüyü hızlandırıyor

Davranışsal olarak da müzikten etkilendiğimizi belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Mahir Yeşildal, “Örneğin toplu taşıma araçlarından minibüslerde çeşitli müzikler çalınıyor. Horon, arabesk müzik ve kendi yöresine ait halay gibi hareketli müzikleri dinleyen var. Hareketli müzik dinleyenlerde yapılan bir araştırmaya göre; aracın hızını 60 ila 80 kilometre saat arasında tutmak mümkün olmamış. O tempoya uymak adına sürücü, arabanın hızını da artırıyor. Beyin, her şeyi hızlandırıyor ve arabanın hızı da böylece artıyor. Kişide, müziğin sesiyle beraber bedensel bir değişim oluyor ve müziğin ritmiyle beraber kalp hızı ve nefes alışverişleri artıyor. Biz ne kadar sık nefes alıp verirsek metabolik alkaloz denilen hadise o kadar çabuk gelişiyor. Ellerde, ayaklarda bir uyuşma, hafif bir titreme oluyor” uyarısında bulundu.

Trafikte en çok problemin taksi ve minibüs şoförleriyle yaşanması tesadüf değil!

İstanbul gibi büyük şehirlerde yoğun trafik nedeniyle hem araç hem toplu taşıma araçları sürücülerinin hem de yolcuların stres ve gerilim yaşadıklarını hatırlatan Dr. Mahir Yeşildal, özellikle toplu taşıma araçlarında dinlenen müziklerin sürücüleri olumsuz etkilediğini söyledi.

Ortaya çıkan stresin herkese zarar verdiğini ifade eden Dr. Yeşildal, şunları söyledi: “Bütün gün yollarda olan araç sürücüleri çok daha fazla etkileniyor. Orada beyin bilişsel açıdan etkileniyor ve zarar görüyor. Özellikle toplu taşıma araçlarının sürücüleri günde 8 -10 saat mesai yapıyorlar ve o mesai sırasında sadece dinledikleri müziğe maruz kalıyorlar. Arabesk müziğin kalitesi açısından teknik bir değerlendirme yapamam ama arabesk müzikteki sözler insanın psikolojik olarak etkileyen ve yıpratan sözlerdir. Siz, sürekli bilinçli olarak zihninize olayların negatif yönünü çağrıştırırsanız, ister istemez çevreye karşı da o negatifliği de yayarsınız. Dikkat edin trafikte en büyük problemi minibüs ve taksi şoförleriyle yaşanıyor ve ben bunun bir tesadüf olmadığını da düşünüyorum. Elbette şoförlerin İstanbul gibi trafiğin yoğun olduğu bir şehirde yaşaması, keşmekeş içinde kalması ve bu kadar stresli olan bir şehirde çalışması, bu olumsuzlukların şoföre getirdiği bir negatif yük var. Ama bu olumsuzluklar haricinde bu kişiler, bu duyguyu besleyecek müzikleri dinleyerek, olayların içinden çıkılmaz hale getiriyorlar.”

Sakinleştiren müzikler dinlenilmeli

Dr. Mahir Yeşildal, toplu taşıma araçlarını kullanan sürücüler başta olmak üzere yoğun trafikte seyreden araç sürücülerinin sakinleştirici müzikleri tercih etmelerini tavsiye ederek “Burada kişisel zevkler çok önemli. Klasik Türk müziği dinleyebilirler ancak dinlenen müzik sürücüyü uyutmayacak eserler olmalı. Fasıl dinleyebilir, enstrümantal müzik dinleyebilir. Çok kısa bir süre içerisinde şoför eve gittiği zaman kendisinin de bizzat fark edebileceği değişiklikler olduğunu anlayacaktır” diye konuştu.


Müzik ile ilgili birçok araştırmanın bulunduğunu hatırlatan Dr. Mahir Yeşildal, müzik olduğu gibi beyin dalgalarımızı etkilediğini ve özellikle Kantitatif EGG ve Q EGG ile çok net görüldüğünü anlattı.

İstanbul trafiğinde sürücüleri çileden çıkaran noktalar


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.