Yüksek tansiyon için beslenme: Tuzu azaltmak için öneriler

Türkiye’de 15 milyon yüksek tansiyon hastası var ve yarısı hastalığının farkında değil. Dünyada her yıl 7 milyon kişi yüksek tansiyon nedeniyle hayatını kaybediyor. Tuzu azaltmak kan basıncını kontrol altına alıyor.

yüksek tansiyon beslenme önerileri tuz azaltmak

Ülkemizde hemen hemen herkes önerilen tuz miktarından çok daha fazla tuz tüketiyor. Liv Hospital Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat tuzu azaltmanın 10 pratik yolu hakkında bilgi verdi.

Yüksek tansiyon için beslenme önerileri

1- Sofradan tuzluğu kaldırın.

İnsanların günlük tüketmesi gereken tuz miktarı yalnızca 5 gram. Yemeklerinize ilave tuz eklemekten kaçının. Sofranızda tuzluğa yer vermeyin.


2- Tuzsuz ekmeğe geçin, ekmeği azaltın.

Tuzsuz diyet yapanlar için özel üretilmekte olan, tuz ilave edilmemiş ekmek. Yüksek tansiyon, kalp-damar, şeker, gut, böbrek hastaları, öden sorunu olanlar ve sağlıklı yetişkinler için tavsiye edilmektedir.

3- Tuza alternatifleri deneyin.

Yediğimiz gıdalara tuz dışında tatlar katmak işleri kolaylaştırır. Limon, karabiber, kırmızıbiber, kimyon, sirke, nane, kekik, soğan, sarımsak, baharatlar, değişik otlar gibi…

4- Evde yemekleri az tuzlu ya da tuzsuz pişirin.

5- Kahvaltıya dikkat

Kahvaltıda tüketilen peynir, zeytin, sucuk, salam, sosis, ekmek, simit, poğaça önemli tuz kaynaklarıdır. Bazı tür peynirlerin içindeki tuz miktarı deniz suyundan fazla olabilir. Günümüzde peynir ve zeytinde daha az tuzlu seçenekler vardır, az tuzlu seçeneklerin içinde bile gereğinden fazla tuz olabilir. Suda bekleterek peynirin içindeki tuz daha da azaltılabilir. Tuzsuz lor peyniri iyi bir alternatif olabilir. Herkes kendine en uygun kahvaltı şeklini hem tuz hem kilo açısından bulmalıdır.

6- Hamur işlerini azaltın

Hastalar tuzluk kullanmıyorum, ekmek de yemiyorum, yemeğim de az tuzlu diye düşünerek tuzu azalttıklarını düşünebilirler. Makarna, erişte, mantı, pizza, simit, poğaça, börek, kuru pasta, yaş pasta gibi hamur işleri de önemli tuz kaynağı olabilir.


7- Dışarıda yemek yerken dikkat edin

Dışarıda yenilen yemekler gerek tuz azaltılmasında gerekse de kilo vermede en zayıf halkalardan birisidir. Öncelikle diyete uygun alternatif sunabilen lokantalar tercih edilebilir. Yemeğe mümkünse aç gitmemek yeme kontrolünü daha iyi sağlar. Birçok lokantada masaya oturur oturmaz ikram edilen kızarmış ekmek-lavaş ekmek çok cazip gelebilir. Hele bir de karnınız açsa.

Menü dikkatle incelenmeli tuzun yanı sıra yağsız/az yağlı ürünler de tercih edilmelidir. Salata masaya mutlaka tuz eklenmeden ve yağ dökülmeden gelmelidir. Yoğurt ve ayran iyi seçeneklerdir. Ara sıcaklar genellikle hem tuzlu hem de yağlıdır. Tatlı yerine meyve daha sağlıklıdır. Yemek esnasında bol su içilebilir. Yemeklerde ve salatada tuz yerine limon, kekik, karabiber, nane gibi tatlandırıcılar kullanılabilir. Ev yapımı yoğurt tarifi

8- Tuzdan zengin gıdalardan uzak durun

Genel olarak işlenmiş etler (sucuk, pastırma, sosis, salam, jambon), galeta unu, kraker, mısır gevreği, patlamış mısır, cips, hazır çorba, et suyu tableti, hazır yufka, tatlı bisküviler, kekler, salça, ayçiçeği çekirdeği, tuzlu fıstık çok tuz içerir.

9- Ara öğünler çok önemli

Ara öğünler sadece kilo vermek için değil tuz kontrolü için de önemlidir. Kolaylıkla ulaşılabilen tuzlu kurabiye gibi hamur işleri çok önemli tuz kaynağıdır. Evden çıkarken yanımıza bir meyve koymak, tuzsuz kuruyemiş bulundurmak, fındık, ceviz, haşlanmış yumurta almak güzel seçenekler olabilir.

10- Alışkanlıklarınızı değiştirin


Tuzla ilgili alışkanlıkların değiştirilmesinde en önemli problemlerden birisi bazı gıdaların içinde tuz olmasına rağmen diğer tatlandırıcılar (genellikle yağ ve şeker) nedeni ile tuz tadını alamamak, miktarını anlayamamaktır. Üstelik gıdaların üzerinde (hazır olsa bile) içindeki tuz miktarını belirten bilgi oldukça sınırlıdır (özellikle ülkemizde). Bu nedenle bilmediğimiz gıdaların içerdiği tuz miktarını öğrenmek için çaba göstermemiz gerekebilir.

Diyabete iyi gelen yiyecekler listesi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.