Yaşlılığın biyolojik olduğu kadar ruhsal açıdan sağlıklı bir şekilde geçmesi, gençlik yıllarında yapılan hazırlıkla doğrudan ilgili. Kendine bu yatırımları yapanlar yaşlanmıyor!
Uzmanlara göre, yaşamda bir amacının olması, güçlü sosyal ilişkiler, hobiler edinmek, değişikliğe yeniliğe açık olup hayata karşı esnek bir yaklaşım benimsemek kişinin yaşamla bağını güçlü kılacak ve yaş alsa da yaşlanmasının önüne geçebiliyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada yaşlılığı bir kayıp ve gerileme dönemi olarak görmemek gerektiğini söyledi. Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, şunları söyledi:
Yaşlılık bir gerileme ve kayıp dönemi değil!
İnsanoğlu hep “uzun ömürler” diler ama kimse de yaşlanmak istemez. Ne var ki yaşlılık kaçınılmaz fizyolojik bir olgu olarak başa gelir. Yaşlandıkça beden değişir, ister istemez bazı yetiler zayıflayarak eskiden kolaylıkla yapılabilen şeyleri yapmak güçleşir. Bu doğal, kaçınılmaz olarak herkesin başına gelecek olan süreci nasıl algılayıp anlamlandırıyorsa insan, yaşlılığı da öyle yaşar. Yaşlılığı bir kayıp ve gerileme dönemi olarak görmemek gerekir. Tabi ki yaşlılık bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirir ve sağlığınız yerinde değilse eğer yaşamdan tat almak sadece yaşlılıkta değil, hiç bir yaşta kolay değildir.
Yaşamdan tat alınmalı
Yaşamın tadını çıkarmak için sağlıklı olmak ne denli önemliyse; sağlıklı olmak ve “sağlıklı yaşlanmak” için de yaşamdan tat almak o derece önemlidir.
Yaşın ilerlemesi insana bazı kısıtlılıklar getirse bile yaşlılığı “üstesinden gelinecek bir sorun” olarak karşılamak gerekir. Çoğu kimse yaşlılığı olduğu gibi kabul eder ve köşesine çekilir.
Eskisi gibi kolaylıkla ya da başarıyla yapamadığı şeyleri yapmaktan vazgeçilir çoğunlukla. Bunların yerine yapacak başka şey bulamazsa insan, tat alacak hiç bir şeyi kalmayacaktır yaşamda. Ne hissettiğimiz çoğunlukla ne yaptığımıza dayanır ve yaşamdan tat alabilmek için değiştirilmesi gereken de bu yaptığınızdır” dedi.
Gençlik döneminde kendinize yatırım yapın
Yaşlılığı düşünmek için en iyi zaman, aslında genç yaşlardır. Çünkü yaşlılığın tadını çıkarabilmek için gençken çok şey yapılabilir. Ne var ki başa gelmeden önce de üzerinde pek fazla düşünülmez.
Yaşlılığın insanı gafil avlamaması, kişinin bu döneme kendini hazırlaması için yapabileceği pek çok şey vardır. Yaşamda bir amacının olması, bir hedefe, ideale bağlı olmak, güçlü sosyal ilişkiler, hobiler edinmek, değişikliğe yeniliğe açık olup hayata karşı esnek bir yaklaşım benimsemek kişinin yaşamla bağını güçlü kılacak ve yaş alsa da yaşlanmasının önüne geçecektir. “Asla yaşlanmıyor” dediğimiz kişiler de bu tarz bir yaşam sürmeyi başarabilen kişilerdir” diye konuştu.