Bahçeli: Seçim barajı yüzde 5 mi olur, yüzde 7 mi olur

MHP lideri Bahçeli, yüzde 10 seçim barajının Türkiye için çok ağır olduğunu belirtti ve uzlaşma ile yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Bahçeli: Seçim barajı yüzde 5 mi olur, yüzde 7 mi olur

 

“Seçim barajı yüzde 5 mi olur, yüzde 7 mi olur”

Devlet Bahçeli’den sürpriz seçim barajı açıklaması:

“Şimdi Türkiye’de iki şeye dikkat etmek gerekiyor. Artık bu zorlamalar ve dayatmalarla birilerini öldürerek, kendini yaşatma yerine hep beraber nasıl yaşarız, demokrasi içerisinde bunu nasıl başarırız, Türkiye’yi nasıl bir istikrar ve normalleşme sürecine getirebiliriz konusunda bir uzlaşmaya varacak çalışma yapmak lazım. Bu yüzde 5 mi olur Batı demokrasilerindeki gibi, yüzde 7 mi olur yoksa yüzde 10’da kalıp böyle mi devam etmesi gerekir, bunları görmek lazım. Bu konuyu yaparken bir başka partiyi yok farz edip ezerek kendine bir yol çizmeye çalıştığında da onun da bir anlamının olmadığı görüldü. Bütün bunlardan ders çıkartmak lazım.”


2019 seçim anketi: Sonar anket sonuçları: MHP baraj altında!

Sonar seçim anketi

2019 seçim anketi: Gezici anket sonuçları

2019 seçim anketi: Cumhurbaşkanlığı seçimleri

Bahçeli: Erken seçimden yana değiliz

MHP olarak 2019 seçimlerine nasıl hazırlandıkları sorulan ise Bahçeli, kurultayın ön hazırlığı olarak ilçe kongrelerinin tamamlandığını, il olarak yapılacak 3 kongrenin kaldığını anımsatarak, MHP’nin, 18 Mart 2018 tarihinde kurultayı yapması için şartların olgunlaştığını söyledi.

CHP’nin erken seçim talebine parti görüşü olarak saygı duyduklarına dikkati çeken Bahçeli, “Ama MHP, bir erken seçimden yana değildir” dedi.

Türkiye’nin çevresinde yaşanan teröre ve uluslararası ilişkilerdeki gelişmelere işaret eden Bahçeli, bununla birlikte gelecekteki bir takım konuları erken tartışmaya açıp gölgelemeye veya zafiyete uğratmaya da gerek olmadığını belirtti.

CHP birden cesaretlendi

MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Dün seçimlere karşı bu kadar ihtiraslı gözükmüyordu CHP ama şu an herhalde bir yerlerden çok büyük güç alıyor ki cesaretlendi birden. Bu güç, zannederim adalet yürüyüşüne dayanıyorsa mesele yok. Ama başka yerlerden alıyorsa onu düşünmek lazım” değerlendirmesinde bulundu.

CHP’nin, kamuoyunda bu gibi düşüncelerini ortaya koymadan önce iktidarla diyalog içerisine girip bazı konularda görüşlerini temel kabul ettirebilecek yaklaşımlar ortaya koymasında yarar olduğunun altını çizen Bahçeli, “Yoksa öbür türlü muhalefet sonuç vermiyor, gerginlik yaratıyor, kamplaşmayı kamçılıyor ve ülke için de fayda getirmiyor” diye konuştu.

Liseye girişte Mahalli Yerleştirme Sistemi (MYS)

Bahçeli, eğitim sistemine ilişkin değerlendirmede bulundu. Bahçeli, AK Parti’nin 15 yıllık iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı görevinde değişikliklerin çok olduğunu, bu sırada da milli eğitim sisteminde büyük veya küçük birtakım değişikliklere gidildiğini söyledi.

TEOG yerine liselere geçişte uygulanacak yeni sistem konusuna değinen Bahçeli, “Biz de yeni sistem konusunda arkadaşlarımızı görevlendirdik. Bugün veya yarın sistemle ilgili MHP’nin görüşünü ortaya koyabilecek değerlendirmeleri bize ulaştırmış olacaklar.

Tabii şimdiki halde tartışma çok hızlı gelişiyor. Türkiye’nin gündeminde bu konu bulunuyor. Ancak bu konuyu değerlendirirken değişik eleştirilerde haklılık payı var. Bir de iktidara karşı tavır içerisinde olanların bu tavırları için bir fırsat kolladıkları görülüyor. Bu durumda tabii aile, öğrenci, okul arasında bir paylaşımı dikkate alarak sorunun köklü çözümüne doğru gidilmeli. Kalıcı bir yol bulunmalıdır” diye konuştu.

ABD’ye tepki: Müttefikliği yakışmıyor!

Türkiye ile ABD arasında vize konusundaki gelişmelere ilişkin soru üzerine Bahçeli, ABD’nin, yıllardan beri Türkiye ile ilişkilerini dost ve müttefik olarak sürdürdüğü iddasını taşıdığını, fakat ne dostluğa ne müttefikliğe yakışmayan, sadece ABD çıkarları doğrultusunda hareket eden bir anlayışla Türkiye-ABD ilişkilerini anlamaya, kavramaya veya uygulamaya çalıştığını belirtti.

ABD’nin, süper güç, dost ve müttefik olma niteliklerini ortadan kaldıran güvensiz bir ülke haline geldiğine dikkati çeken Devlet Bahçeli, “ABD’nin önce Türkiye’nin taleplerine iyi niyetli yaklaşımı olsa, ondan sonra Türk milleti gereğini yapar. Ama hala bunu yapmıyor. O bakımdan ABD’nin kendisini bir gözden geçirmesinde yarar var diye düşünüyoruz” dedi.

Binali Yıldırım hakkında off shore hesap iddiaları

Off-shore hesaplarla ilgili iddialar konusundaki soruya ise Bahçeli, “Bu konuda doğru bir bilgiye sahip değiliz. Kaynağına inme şansına da sahip değiliz. Basında yazılanlar üzerinde tartışmalarla bazı şeyler söylemek mümkün olsa da doğru olmaz kanaatindeyiz. Görelim bakalım yani nereye kadar gidecek” yanıtını verdi.

Başbakan Binali Yıldırım’ın konuya ilişkin açıklamasının da hatırlatılması üzerine Bahçeli, “Bir şeyler söylemeleri lazım. Madem böyle bir iddia basında yer almışsa bu konuyla ilgili bir değerlendirmeyi gerçekleştirmeli ve topluma da bu konuda doğru bilgi akışını sağlamalılar.” ifadesini kullandı.

Hükumete, uyum yasağı çağrısı

Bugünlerde eğer bütçe görüşmeleri bir gerekçe olarak sunulmazsa, TBMM’ye uyum yasalarıyla ilgili bir hazırlığının gelmesinde yarar olduğunu aktaran Bahçeli, şöyle devam etti:

“Bu hazırlığı öncelikle Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yapması ve hükümetin de Genel Kurula sunmadan evvel TBMM’de temsil edilen partilerin yönetimiyle bir diyalog içerisine girmesinde, sağlıklı bir görüşmeye dayalı hazırlık yapmalarında yarar var. Şu an için bize ulaşmış olan böyle bir metin gözükmüyor. Hazırlıklar nedir onu bilemiyoruz.”

MHP ile AK Parti ittifak kuracak mı?

Seçim ittifaklarına ilişkin değerlendirmesi de sorulan Bahçeli, “İttifak konusuyla ilgili çok hızlı çıkanlar oldu. İttifaka çok hevesli insanlar var. Onların o hızını bir görmek lazım, nereye kadar gidiyor” açıklamasında bulundu.


Seçim anketleri konusundaki soru üzerine Bahçeli, bu konuda eskiden beri araştırma yaptırmadıklarını anımsatarak, bu tür çalışmaların kamuoyu araştırmasından ziyade kamuoyu oluşturmaya yönelik araştırmalar olduğuna dikkati çekti.

Bunları bildikleri için hiçbir araştırmaya güvenmediklerine işarete den Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ama bugüne kadar yapılmış olan araştırmalarda MHP’nin yüzde 10 barajını geçtiği veya yüzde 10’un üzerinde bir rakama ulaştığı hemen hemen yazılıp çizilmedi. Seçim sonuçlarından sonra bazı sonuçlar elde edildi. Genellikle bizi yüzde 2 ila 8 arasında hep getirip götürdüler. Ama sonuçlar öyle olmadı. MHP Türk siyasi hayatında baraj sorunu olmayan partilerden bir tanesidir. Ama illa bir barajın altında kalma baskısı var toplumda. ‘Öyle olursa da iyi olur’ diye düşünenler var. O da sakat bir düşünce.”

MHPi Meclis Başkanlığı için aday çıkaracak

Meclis Başkanlığına MHP’nin bir aday çıkarıp çıkarmayacağı sorusu üzerine ise Bahçeli, MHP’nin geçmişten bu yana Meclis Başkanlığı seçimlerinde ilkeli davrandığını ve parti içinden bir aday çıkardıklarını hatırlatarak, yine bu ilkelerine devam edeceklerini ve bir aday çıkartacaklarını bildirdi.

Meclisin bugünkü yapısına bakıldığında 3. turda 276 sayısı bulanarak Meclis Başkanının kolaylıkla seçileceğini ifade eden Bahçeli, Meclis Başkanlığı seçiminin köklü bir tartışma ve kamplaşmaya zemin teşkil etmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Bir soru üzerine, AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu’nun da Meclis Başkanlığına adaylık konusunda kendisine ziyarette bulunduğunu aktaran Bahçeli, “Böyle bir düşüncesinin olduğunu ifade ettiler. Biz de gelişmeleri takip ettiğimizi söyledik.” diye konuştu.

Bu gibi konularda zaten hemen erken cevap verilemeyeceğini belirten Bahçeli, esprili bir şekilde “Siyasilerin de çok kurnazca bir tabiri var, yani aslı astarı olmayan: Yetkili organlarımızda değerlendireceğiz…” ifadesini kullandı.

Devlet Bahçeli, Mecliste bugüne kadarki yönetim şeklinden önemli dersler çıkartabilecek, Meclisi verimli çalıştırabilecek ve çatışmalardan uzak tutacak anlayışta birisinin Meclis Başkanı olması gerektiğini belirtti.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yönetimini nasıl değerlendirdiği sorusunu ise Bahçeli, “Bizim bir şikayetimiz olmadı İsmail Bey ile. Onu CHP’ye sormak lazım.” diye yanıtladı.

Diktatör tartışması yersiz

CHP’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “diktatör” söylemini değerlendiren Bahçeli, bu tartışmayı yersiz bulduğunu söyledi.

Bahçeli, “Yani Türkiye’de diktatör olmayı da gerekli kılacak bir durum söz konusu değil. Geçmişteki diktatör örneklerini dikkate aldığınız vakit, diktatör olma hevesi taşıyanlar da örneklerden ders çıkartıp varsa düşüncesi, hevesi vazgeçmesi lazım” dedi.

Türkiye ekonomisine karşı bir operasyon algısı veya tespiti olup olmadığı sorusu üzerine Bahçeli, yaşanan kaosu derinleştirmek için ekonomik krizi öne çıkaran yorumların her dönemde yapıldığını, şimdi de bu tür yorumlara yer verildiğini aktardı.

Beşiktaş’ı o an bırakırım

Galatasaray’daki yabancı futbolcu sayısına ilişkin daha önce yaptığı değerlendirmenin hatırlatılması üzerine Bahçeli, takımların yerli futbolculara da yer vermelerinin faydalı olacağını söyledi. Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:

“11 kişi takım kuruyorsunuz, 11’i de yabancı. Yani antrenör de yabancı olursa o zaman yani hangi ülkenin takımıyız, nerede oynuyoruz? Galatasaray’lıların bunu düşünmesi lazım. Bunun için ya isim değiştirsinler ya bundan vazgeçsinler. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş 1900’lü yıllardan beri olan kulüplerdir. Bu kulüplerin, üzerinde öyle gölge taşımaması lazım. İki üç tane olur mu olur. Bizden de yurt dışına gidenler var. Oradan da bize gelenler olabilir. Ama 11 tane de gelirse düşünmek lazım. Beşiktaş’ta olmuş olsa şimdi, manşetlik bir laf söyleyeceğim, Beşiktaş 11 yabancı futbolcuyla sahaya çıksın koyu bir Beşiktaşlı olmama rağmen kulüpten ayrılırım.

Böyle bir takımda bakıyorsun futbolcuların hangisinin ayağında top var, ismi nedir şaşırıyorsun. Üstelik bazılarına dilin de dönmüyor. Kimisi İspanyol, kimisi Brezilyalı bilmem ne filan. O bakımdan bizim gençlerimize yol vermemiz lazım. Bunun için de altyapı dediğimiz unsuru geliştirmekte yarar var. Altyapıda da Beşiktaş üstattır. Güzel futbolcular çıkartmıştır, yine çıkar.”

Alayını beğeniyorum


Beşiktaş’ta en beğendiği futbolcunun kim olduğu sorusuna ise Bahçeli, espirili bir şekilde “Alayını beğeniyorum.” yanıtını verdi.

Bahçeli’nin amacı MHP’yi baraj altında mı bırakmak?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.