8. sınıfta okuyan yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrencinin liseye nasıl yerleşeceği belli oldu. Okul seçimi veli ve öğrencinin tercihine bırakılarak evine en yakın farklı türde 5 okul tercihi yapılacak. Öğrencinin 5-6-7-8. sınıftaki yıl sonu başarı puanları yani OBP’si baz alınarak yerleştirme işlemleri yapılacak.
Liseye geçişte yeni sistemin nitelikli okulları
Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Proje okulları ve az sayıdaki Anadolu Lisesi ve özel okullar MEB tarafından yapılacak merkezi sınav ile yerleştirilecek. Burada OBP’ler dikkate alınmadan sınav sonucuna göre her öğrenci 5 okul tercihi yapacak.
Gelelim gündem yaratan “Nitelikli Okul” kavramına. Maalesef toplum olarak eleştirilerimiz bazen ağır oluyor; bazı eğitimcilerin “Sınavla alınan okullar nitelikliyse diğer okullar niteliksiz mi?” söylemi gibi. Söylenen doğrudur ya da yanlıştır demiyorum sadece kelimelere takılarak gerçeği görmezden gelmek yine bize, öğrencilerimize zarar veriyor. İlerde “Ben söylemiştim zaten, gördünüz mü” demek için eleştirenlerle gerçekten eğitimi dert edinip yapıcı eleştirenleri ayırt etmek ve galeyana gelmemek gerekiyor.
Eğitim sektörünün içinde olan herkes bilir ki; evet okullarda fark var lakin bu fark öğrencilerin bilgi, beceri düzeyi ve çalışma sisteminde kaynaklanan bir fark. Farklı okullardan bana danışmaya gelen öğrencilerin ve anne babalarının en büyük sıkıntısı sınavların çocuklarının üstünde yarattığı baskılar.
Geçen sene TEOG sürecinde bir tanıdığımın yeğeniyle sohbet ediyorduk. Çocuğun inanılmaz derecede uçaklara ilgisi var; modeli, motor hacmi, büyüklükleri. Ancak matematik ve fen dersleri hiç ama hiç ilgisini çekmiyor “kendini idare edeceğini” düşündüğü kadar çalışıyordu. Sınava girdi yeterince çalışmadığı için puanı ve yüzdelik dilimi oldukça düşük geldi. Tercih sürecinde kendisine uygun meslek liselerini araştırdı ve evine en yakın ulaşım açısından en rahat okulları listesine yazdı.
Bu sene arkadaşımın yeğenine benzer örnekte öğrenciler sınav stresine girmeden kendisinin ve ailesinin tercihine bırakılarak lise seçimini yapacak. Bu sistemin çocuklarda sınavın yarattığı “başarısız mıyım acaba” düşüncesini ortadan kaldırarak daha özgüvenli daha ne istediğini bilen nesiller yetiştirmesini umut ediyorum.
