Bir müftü çıkmış yine, ‘kız çocuklarının 9 – 15 yaş arasında evlendirilebileceğini’ söylemiş. E buyurun o zaman cenaze namazına!..
O müftünün gözlerinden öpüyorum!
Yine bir müftü daha çıkıp açıklamada bulunmuş. Ne demiş bu müftü efendi?
Kız çocuklarının 9 – 15 yaş arasında evlendirilebileceğini söylemiş… O müftünün gözlerinden öpüyorum…
Bu laf, öyle yabana atılacak bir laf değil! İsim vermeyeceğim ama bugün kendini dindar olarak gören şu an siyasetin içinde olan bazı kişiler; evlendiğinde eşinin yaşı, 18 yaşının altındaydı. O yüzden müftü, söylediği bu sözü boşuna söylememiştir. Bu toplumda artık bir gerçek var ki, o da “çocuk gelinler” sorunu…
Daha hayatı tanımadan, ‘erkek’ kavramının ne anlam ifade ettiğini kavrayamadan toplumun “çocuk gelinler”i ortaya çıkıyor ve bir süre sonra erken yaşta boşanmalara veyahut da aile facialarına giden sürecin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl iktidar, kız çocukların kanına girmiş adamları cezaevinden çıkarmanın formülünü arıyordu. Halkın tepkisi ile karşılaşınca da bundan vazgeçildi. Bu olmayınca ‘B planı’ devreye sokuldu ve müftülerin resmi nikah kıyabilmesi için çaba sarf ettiler, maalesef başarılı da oldular!
“Müftülerin resmi nikah meselesi” Atatürkçü, çağdaş, medeni toplumun affedilmez hatası olarak tarihe yazılmış oldu!
Korkularımız boşuna değil!
İnanıyorum ki bir süre sonra göreceğiz… Adamın bir tanesi 14 – 15 yaşındaki kızını evlendirmek için imama veya müftüye gidecek; nasıl olsa imam da resmi nikah kıyabiliyor; ama kızın yaşı küçük olduğu için ne olacak? Bu kez imam diyecek ki; “biz şimdilik imam nikahı kıyalım sonra resmi nikah da kıyarız.” “Bu kanuna aykırı olmaz mı?” diyenler olabilir. Evet, kanuna aykırı olacak ama o zaman o kanun da çiğnenecektir!
Tabi her imam, müftü bunu yapar demiyorum ama camide siyaset yapan ya da Almanya’da olduğu gibi oy pusulası ile oynayıp sahtekarlık yapan imamların olduğu bir ülke insanından da birçok şey beklenebilir!
2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullara tavsiye ettiği sözlükte “On beşindeki kız ya erde gerek ya yerde: kız on beş yaşına ulaştı mı evlendirilmelidir. Evlendirilmez ise anneyi, babayı güç durumda bırakacak çok üzücü olaylar çıkabilir. Böyle olacağına kızın ölmesi daha iyidir” gibi ifadeler yer aldı!
Milli Eğitim Bakanlığı ile bu müftünün aynı kafada olduğunu görüyoruz.
Yeni bir habere göre İstanbul’daki özel bir anaokulunda küçük kız çocuklarına türban takıldı; bu kız çocuklarına, erkek çocukların ayakları yıkatıldı.
Bu müftü kafasında olan veya böyle bir eğitim sistemi içerisinde siz, gerçekten temeli sağlam bir aile geleneğinden söz edebilir misiniz?
