Yorgunluk ve halsizlik hangi hastalıkların belirtisi?

Sabahları yorgun uyanmak, gün içinde yaşanan halsizlik, günlük işleri yaparken yaşanan isteksizlik ve genel bir bitkinlik hali… Yorgunluk ve halsizlik bu 9 sebepten kaynaklanıyor olabilir. Yorgunluk ve halsizlik hangi hastalıkların belirtisi?

Yorgunluk ve halsizlik hangi hastalıkların belirtisi?

Çoğu zaman yüksek iş temposu ve şehir yaşamının hızından kaynaklandığı düşünülen bu belirtiler aslında ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Tiroitten kansere birçok hastalığın işareti olabilen yorgunluğunuz geçmiyorsa altında yatan nedenlerin mutlaka araştırılması gerekir. Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı, yorgunluğun en sık görülen nedenleri ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

Yorgunluk, normalde bir insanın günlük işlerini yaparken kendini yorgun hissetmesi, yetersiz hissetmesi olarak tanımlanabilir. Kimi insanlar yaşından hiç beklenmedik bir şekilde atak olabilir ya da genç yaşta kişi yemek yemeye, yatmaya hatta dinlenmeye bile üşenir halde olabilir. Bu durum bir üşengeçlik mi, enerji düşüklüğü mü ya da hastalıktan mı kaynaklanıyor bunun belirlenmesi çok önemlidir.


yorgunluk halsizlik hastalık belirtileri kansızlık kanser tiroit hipotiroid anemi metabolik

Yorgunluk ve halsizlik hangi hastalıkların belirtisi olabilir?

1- Kansızlık:

Yorgunluğun en sık görüldüğü hastalık grubu anemidir. Çünkü oksijen taşıyan hemoglobinin eksikliği kişinin kendini yorgun ve halsiz hissetmesine neden olur. Bu durumda kişiye* mutlaka bir uzman doktor muayenesi ve gerekli tetkikler yaptırılmalıdır. Gerekli tedavi planlaması kansızlık giderildikten sonra yorgunluk hissinin de kaybolduğu görülecektir. Talasemi nedir? Akdeniz anemisi belirtileri ve tedavisi

2- Depresyon ve stres:

Yorgunluğa yol açan hastalıklardan ikinci sırada depresyon gibi psikosomotik hastalıklar gelir. Depresyon da kişilerin kendisini yorgun hissetmesine neden olabilir.

3- Tiroit hastalıkları:

Hipotiroidi başta olmak üzere endokrin hastalıklar da kişinin kendisini çok yorgun hissetmesine neden olur. Hatta hipotiroidi* hastalarının etraflarında tembel olarak tanımlanan kişiler olduğu söylenir. İş yapmak istemeyen, yerinden kalkmakta zorlanan, iş yapma gücünü kendinde hissetmeyen insanlardır bunlar genelde. Yine endokrin hastalıklarından şeker hastaları da sürekli yorgundurlar. Bu insanlar kendilerini yorgun, bezgin ve güçsüz hissederler. Şeker seviyeleri yüksek olduğu zaman günlük yaşamları bile kesintiye uğrayabilir.

4- Kanser:

Yorgunluk, bir takım erken onkolojik hastalıkların belirtisi de olabilir. Kanser hücreleri hastanın tüm vücut sistemlerini bozarak yorgunluğa neden olabilir. Örneğin kansızlık yapmışsa, beslenmeyi bozuyorsa yorgunluk yaratabilir. Bir de tümörler insan organizmasına göre çok hızlı metabolik aktiviteye sahiptir. Yani şekeri daha hızlı tüketir, kişinin kan şekerini düşürür ve oksijeni daha çok harcarlar. Çünkü tümörler hızlı büyüyen dokulardır. Gereksinimleri de çok fazladır ve kişinin aleyhine alıp bunları harcadıkları için de kişi kendini yorgun hissedebilir.

5- Kalp hastalıkları:

Kalp yetmezliklerinin de en önemli belirtilerinden birisidir yorgunluk. Hatta kalp hastalıklarının en erken bulgularından birisidir. İster kapak lezyonu olsun, ister kalp damar hastalıkları olsun, bunlar kalbin oksijen ihtiyacını karşılamasına engel oldukları için yorgunluk yaratırlar. Kişi bir kat merdiven bile çıksa yorulur, bacakları kesilir, nefessiz kalır.


6- Enfeksiyon hastalıkları:

Vücutta çeşitli nedenlerle ortaya çıkan enfeksiyon hastalıkları da yorgunluğun sık görülen nedenlerini oluşturmaktadır.

7- Metabolik hastalıklar:

Böbrek yetmezliği, karaciğer yetersizliği, kalsiyum yüksekliği ve potasyum düşüklüğü gibi durumlarda da vücuttaki kan tuzları ve minerallerdeki azalmalar yorgunluğun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu hastalık ve durumların erken dönemde tedavisi çok önemlidir. Metabolizmayı yavaşlatan sebepler neler?

8- Uyku apnesi:

Yaşam kalitesini bozan en önemli sorunlardan olan uyku apnesi de yorgunluğun önemli sebeplerinden birisidir. Yeterli sürede, kaliteli bir uyku uyuyamayan kişiler kendisini ertesi gün aşırı yorgun hissedecektir. Bu durum gün içerisindeki tüm faaliyetlere yansır. Uyku apnesi nedir? Nasıl tedavi edilir?

9- Fiziksel güçsüzlük:

Yorgunluk, fiziksel güç ve kondisyonla da çok ilgilidir. Kondisyonlu ve güçlü bir kişi daha geç yorulur. Yaşa göre sağlıklı beslenerek ve düzenli fiziksel aktivite ile kas kuvvetini artırmak ve korumak yorgunluğun önüne geçebilir.

  • Hepatit yani karaciğer iltihaplanması
  • Kalbin iç yüzünün iltihabı
  • Kalp zar iltihapları
  • Verem (tüberküloz)
  • Parazit hastalıkları
  • AIDS şeklinde sıralanabilir.

Bahar yorgunluğuyla başa çıkmanın 10 etkin yolu!

Ne zaman doktora başvurulmalıdır?

Kişi, daha önce yorulmadan rahatlıkla yapabildiği işleri artık yorularak yapıyorsa bir doktora başvurmalı, yorgunluğun sebebi araştırılmalıdır. Hatta kişinin özgüveninin azalması, kendine eskisi kadar iyi bakmaması da bir soruna işaret olabilir. Geçici yorgunluklar çok önemli sayılmamaktadır ancak kronik yorgunluk olduğunda bu durum mutlaka önemsenmelidir.

Enerjinizi doğru kullanmayı öğrenin


Çalışma ve dinlenme periyotları doğru ayarlanmalıdır. Kısa ve sık dinlenme aralıkları verilerek yorgunluğun ortaya çıkması önlenebilir. Çalışma ortamının iyi havalandığından emin olunmalıdır. Çok sıcak veya çok soğuk ortamlar vücudumuzda ekstra bir stres yaratır. Vücudun çok hafif düzeyde susuz kalması dahi metabolizmayı yavaşlatır. Bu nedenle günde en az 8-10 bardak su içilmesi, kahve ve çayın mümkün olduğunca az tüketilmesi gerekir. Düzenli uyku ile yeterli ve dengeli beslenme, bağışıklık sisteminin güçlü olması için gereklidir. Düzenli yapılan 30 dakikalık yürüyüş, vücut ağırlığının dengelenmesine, kemik sağlığının korunması ve geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Düzenli egzersiz ile metabolizma hızlanır, daha fazla enerji oluşumu sağlanır. Kalp damar sisteminin ve solunumun düzenlenmesini, dokulara yeterli düzeyle oksijen taşınmasını sağlar.

Vitamin eksikliği belirtileri: Bu 10 işarete dikkat!

Vitamin eksikliği belirtileri: Bu 10 işarete dikkat!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.