Epilepsi cerrahisi ile tedavi mümkün mü?

Baş dönmeleri, kasılmalar, bayılmalarla ortaya çıkan epilepsi hastalığı, ilaç tedavisine yanıt vermeyen vakalarda cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Cerrahi işlem uygulanan hastaların oranının % 10 olduğunu belirten uzmanlar, çocuklarda hızlı ve erken müdahalenin önemine vurgu yapıyor.

Epilepsi cerrahisi ile tedavi mümkün mü?

Bu günde hastalıkla ilgili bilgilendirme yapmak ve farkındalık oluşturulması amaçlanıyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Akın Akakın, epilepsi hastalığında cerrahi tedavinin tıbbi tedaviye dirençli olan hastalarda uygulanabileceğini söyledi. Epilepsinin elektriksel aktivite ile çalışan beyinde zamanla ortaya çıkan kısa devrelerden ve deşarjlardan kaynaklanan bir hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Akın Akakın, hastada bayılma ve kasılma şeklinde durumların yaşandığını ifade etti.

Çocuklarda hızlı ve erken müdahale şart

Epilepsinin cerrahisinde bu deşarjların engellenmesi amacıyla açık ya da kapalı yöntemlerin uygulandığını belirten Doç. Dr. Akın Akakın, “Epilepsi cerrahisi, elektrik yolaklarının birbiriyle olan bağlantısını kesmeye dayalı bir cerrahi türüdür. Her türde ve her yaştaki gruba ameliyat yapılabilir ama hangi hastaya yapılır dersek çocuklarda daha agresif davranmak lazım çünkü çocukların beyni gelişim aşamasında olduğu için deşarj aktiviteleri beynin yapısal ve fonksiyonel bozukluğuna yol açıyor. Gelişim sürecinde olan çocukların bu deşarjlardan çok etkilenmemesi için daha hızlı ve erken müdahale ediyoruz ama erişkinlerde 2 yıl süren ilaç tedavisine rağmen epilepsi atakları devam ediyorsa o zaman epilepsi cerrahisini düşünüyoruz” diye konuştu.


İlaç tedavisine yanıt vermeyen hastalara uygulanıyor

Cerrahi operasyona karar vermeden önce hastanın nöbetlerinin tıbbi tedaviye dirençli olduğunun gözlenmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Akın Akakın, her hastaya cerrahi işlem uygulanmadığını, antiepileptik ilaçlarla nöbetleri kontrol altına alınamayan bazı hastalarda epilepsi cerrahisi yapılabileceğini söyledi.

Hastaların %10’una cerrahi işlem yapılıyor

Cerrahi işlem uygulanan hastaların oranının %10 olduğunu belirten Doç. Dr. Akın Akakın, “Cerrahi işlemi her hastaya uygulamıyoruz. Bu hastaların en az 2 yıl ilaç kullanması gereklidir. En az 2-3 uygun antiepileptik ilacın tek tek (monoterapi) ve beraber (politerapi) yeterli dozda ve sürede kullanılması sağlanmalıdır. Hasta çeşitli epilepsi ilaçları denenmesine ve 2 yıl kullanmasına rağmen tedavide bir sonuç alınamıyorsa cerrahi yöntemler düşünülmelidir” dedi.

Nöbetlerinin nedeni beyinde tümör, damarsal anormallik gibi yapısal bozukluğa bağlı olan hastalarda cerrahi tedaviye daha erken karar verilebileceğini belirten Doç. Dr. Akın Akakın, “Gerek ilaca direnç, gerekse cerrahi başarı bu durumlarda yüksektir. Nöbetler ne kadar uzun süredir kontrol edilemiyorsa, cerrahiden sonra da nöbet kontrolünün başarısı o kadar düşük ve psikososyal sorunların ortaya çıkma olasılığı o kadar yüksek olacaktır” dedi.

Epilepsi ameliyatı nasıl yapılır?

En sık yapılan beyin ameliyatının Rezektif Beyin Cerrahisi olduğunu belirten Doç. Dr. Akın Akakın, hastanın anestezi ile uyutulup soru işareti şeklinde bir kesi yapıldıktan sonra beynin bir kısmına müdahale edilebildiğini söyledi. Doç. Dr. Akın Akakın, “Palyatif (Fonksiyonel) epilepsi cerrahisi ise rezektif cerrahi uygulanamayan hastalarda nöbet yayılım yollarının kesilmesi, böylece epileptik odağı geri kalan beyin kısımlarından izole ederek nöbet yayılımını önlemek için yapılır” diye konuştu.

Epilepsi tipi, epilepsi odağının yeri ve cerrahi öncesi yapılan araştırmalar ile cerrahi işlemin nereye yapılacağının belirlendiğini belirten Doç. Dr. Akın Akakın, “Hasta operasyondan sonra da 1-2 yıl ilaç kullanır. Artık nöbet gelmiyorsa ilaçlar yavaş yavaş azaltılır ve kesilir” dedi.

Epilepsi cerrahisinin başarı oranı yüksek 

Epilepsinin odağını oluşturan anormalliğin bir damar anormalliği veya iyi huylu kitle benzeri bir yapı olduğunda cerrahi başarısının oldukça yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. Akın Akakın, “Yalnızca EEG kriterlerine göre ameliyat olacaksa temporal bölgelerden başlayan nöbetlerde cerrahi başarı çok yüksektir. Beynin ön kısımlarından veya arka kısımlarından başlayan epilepsilerde nöbet başlangıç yerini saptamak zor olduğundan başarısı da düşüktür” dedi.


Epilepsinin farklı türleri var

Beyin loblarının etkilendiği yere göre değişik epilepsi durumlarının görüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Akın Akakın, epilepsinin türlerini şöyle açıkladı:

İyi Huylu Rolandik Epilepsi:

Genellikle ilkokul dönemlerinde görülür ve ergenlik çağının atlatılmasıyla birlikte hastalıkta atlatılır.

Oksipital Lob Epilepsisi:

Çocukluk çağlarında görülen, geç ve erken türleri bulunan bir türdür. Hastanın bakışlarında uzun süre bir noktaya odaklanma, görsel bozukluk yaşama, mide bulantısı, kusma ve nöbetler sonrası yaşanan baş ağrıları şikâyetleri bulunmaktadır.

Temporal Lob Epilepsi:

Beynin şakak bölgesinden çıkan bu tür, daha çok yetişkinlerde görülür. Hastalarda tuhaf davranışlar, şuur kayıpları gibi etkileri vardır.

Çocukluk Çağı Epilepsisi:

Genel olarak ilkokul dönemlerinde başlarken yaklaşık 5 saniye ile 1 dakika kadar süren dalgınlıklar meydana gelmektedir. Hasta o anda ilgilenmekte olduğu şeyden alakasını kesmekte ve gözlerde kayma olabilmektedir.

Juvenil Myoklonik Epilepsi:

Ergenlik dönemlerinde görülür. Sabah saatlerinde ani irkilmeler şeklinde kendini gösterir.

İnfantil Spazm:


1 yaş öncesi dönemlerde görülen bebeklik çağında meydana gelen bir epilepsi türüdür. Hastanın tüm vücudunda öne ya da arkaya doğru kasılmalar gerçekleşmesi biçiminde nöbetler olmaktadır. Hastada görülen kasılmalar ardı ardına tekrar etmektedir. Beyin hasarları sonucu ya da metabolik sorunlar yaşanması ile bu nöbetler ortaya çıkmaktadır.

Çocuklarda ‘epilepsi’ neden olur? Belirtileri ve tedavisi nasıldır?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.