2028 yılına kadar 2.5 milyon kişi bu bağımlılıktan ölecek!

Her yıl yaklaşık 7 milyon insan tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. 2028 yılına kadar ise 2,5 milyon kişi sigara bağımlılığı yüzünden hayatını kaybedecek!

2028 yılına kadar ise 2,5 milyon kişi sigara bağımlılığı yüzünden hayatını kaybedecek!

İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatime Yavuz, beyin kanaması, akciğer kanseri, kalp krizi, KOAH gibi ölümcül hastalıkların en büyük sebeplerinden olan sigaranın eğer önlem alınmazsa, Türkiye’de 2028 yılına kadar toplamda 2.5 milyon kişi bu bağımlılıktan dolayı ölecek dedi. Dr. Yavuz akupunktur, hipnoz gibi yaklaşımların sigarayı bırakmada bilimsel bir dayanağı olmadığını da sözlerine ekledi.

İçilen her sigaranın vücudumuza çok büyük zararları bulunuyor.

Türkiye’de ölümlerin yüzde 23’ü sigara gibi tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle meydana geliyor. Bu konuda bir önlem alınmazsa bu sayı artmaya devam edecek. Şu anki tabloya bakarak sigara kaynaklı ölümlerin Türkiye’de 10-12 yıl içerisinde yılda 100 binlerden 250 binlere yükseleceğini söylemek mümkün. Ülkemizde 2028 yılına kadar sigaraya bağlı ölümlerin toplamda 2.5 milyon kişinin canına mal olacağı uyarısında bulunan İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatime Yavuz, önemli bilgiler verdi.


Tütüne kimyasal maddeler karıştırılarak içilebilir hale getirilen sigaranın bir tanesi bile vücudumuza ve organlarımıza çok ciddi zararlar veriyor. İçerisinde eroin, kokain kadar güçlü bağımlılık etkisi yapan maddeler bulunuyor. Sigara; beyin kanaması, akciğer kanseri, kalp krizi, KOAH gibi ölümcül hastalıkların en büyük sebeplerinden. Yapılan araştırmalara göre sigara 10 ölümcül hastalığın 6’sının sebebi arasında yer alıyor.


En çok fiziksel hem psikolojik bağımlılıktan dolayı zorlanılıyor

Sigara içerisinde yer alan nikotin maddesi bağımlılığın asıl nedeni. Yokluğunda anksiyete, konsantrasyon güçlüğü, huzursuzluk, depresyon gibi birçok belirti doğabiliyor. Ama unutmamak gerekiyor ki sigarasızlığa direnildiğinde bu etkiler de zamanla kayboluyor. Son yıllarda zararları bilindikçe sigarayı bırakma eğilimi de artıyor. Bu durumu ticari olarak değerlendiren kişiler, başarı vaatleri ile birçok tedavi çeşidi sunuyor. Akupunktur, hipnoz gibi yaklaşımların bilimsel bir dayanağı henüz bulunmuyor. Bunlar yerine yararı kanıtlanmış olan nikotin bandı, sakızı ya da ilaç destekli yöntemler kullanılmalıdır. Eğer bağımlılık yüksek ise bir uzmandan da yardım istemekte fayda var. Çünkü sigaranın, fiziksel bağımlılığı olduğu kadar psikolojik bağımlılığı da bulunuyor. Tekrarlanan sigara yakma isteği, ağıza götürme hareketleri, verdiği yalancı rahatlama hissi de sigarayı bırakmada zorlanmaya neden oluyor.

Sakız çiğneyin, başka şeylere odaklanın!

Sigarayı bırakmak için öncelikle sigarayı çağrıştıran uyaranları ortadan kaldırmanız gerekiyor. Yemekten sonra, çay ya da kahve ile sigara isteğiniz artacağından bu krizleri atlatmak için sakız çiğneyebilir, su içebilir ya da aklınızı meşgul edebileceğiniz aktiviteler bulabilirsiniz. Sigarayı bıraktığınız an faydasını görmeye başlayacaksınız. Sigarasız ilk 20’inci dakikada nabız ve kan basıncınız normale döner ve ilk günün sonunda kanda zehirli maddeler saptanmaz. Tam bir ay sonunda kalp damarlarınız normal boyuta ulaşıyor. Bir yılda kalp krizi iki kat azalırken beş yılsonunda kanser riski yarı yarıya iniyor. 10 yılın sonunda ise vücudunuz hiç içmemiş gibi yenileniyor.

Doğmamış çocukları bile etkiliyor


Kadınların hayatından 23, erkeklerinkinden ise 28 yıl çalan sigara; özellikle çocukları da olumsuz etkiliyor. Dumanında birçok zararlı madde bulunuyor. Sigara kullanan ya da dumanına maruz kalan anne adaylarının karnındaki bebek de henüz doğmadan zararlı kimyasallarla buluşmuş oluyor. 4 binden fazla kimyasal içeren sigara dumanına maruz kalan çocuklarda astım, akciğer ve solunum sorunları gibi birçok sorun meydana geliyor.

D vitamini göbek yağlarını eritiyor! Eksikliği kilo aldırıyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.