Bağırsak bakterileri ‘mikrobiyota’ya nasıl etki ediyor?

Mikrobiyota, parmak izi gibi kişiye özel ve benzersizdir! Sağlığı koruyan ve bir kalkan görevi gören bağırsak bakterileri, genel sağlığımız hakkında ipuçları veriyor!

Hastane Derindere İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ergün Kasapoğlu’ndan bağırsak bakterilerinin bize söylediklerini nasıl okuyacağımızı öğrendik…

Bakterileri yıllarca kötü organizmalar olarak düşündüğümüzü dile getiren Uzm. Dr. Ergün Kasapoğlu; ‘Aslında vücudumuz trilyonlarca bakteri içerir. Bu bakteriler yemeklerin sindirilmesinden genel sağlığımızı korumamıza kadar pek çok alanda bize destek olur. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bağırsak bakterilerinin diyabet, obezite, depresyon ve kolon kanseri gibi son yıllarda çok sık görülmeye başlayan hastalıklara bağlı olduğunu gösteriyor’ diye konuştu…


Mikrobiyota, parmak izi gibi kişiye özel ve benzersizdir!

Bağırsağınızın içinde yaklaşık 300-500 milyondan fazla farklı bakteri türü yaşar. Virüsler ve mantarlar gibi diğer küçük organizmalarla eşleştirilerek oluşturdukları alana mikrobiyota adı verilir. Bağırsak mikrobiyotası parmak izi gibi kişiye özel ve benzersizdir.

Vücuttaki bakteri karışımları, herkesin karışımından farklıdır. Kısmen annenizin mikrobiyotasından (doğumda maruz kaldığınız çevre) ve kısmen diyet ve yaşam tarzınıza göre belirlenir. Bakteriler vücudunuzun her yerinde yaşarlar, ancak bağırsaklarınızda yaşayanlar genel sağlık durumunuz üzerinde en büyük etkiye sahip olanlardır. Bütün sindirim sisteminizi düzene sokan bu bakterilerin çoğu bağırsaklarınızda yaşarlar. Metabolizmanızdan ruh durumunuza, bağışıklık sisteminize kadar her şeyi etkilerler.

‘Bağırsak bakterileri’nin azlığı ya da çokluğu hastalık habercisi olabilir!

Araştırmalar sağlıklı insanlardaki bağırsak bakterilerinin belirli hastalıkları olanlardan farklı olduğunu göstermektedir. Hastalanan insanlar, çok az veya çok fazla belirli bir türe veya olması gerekenden daha az çeşitlilikte bakterilere sahip olabilirler. Bazı türlerin rahatsızlıklara karşı koruyabileceği düşünülürken bazıları bu riski artırabilir. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre bazı hastalıkların temeli direkt bağırsakta bulunan bakterilere dayandırılmaktadır.


Obezite, Tip 2 diyabet ve kalp hastalığı: Bağırsak bakterileri vücudunuzun metabolizmasını etkiler. Gıdalardan ne kadar kalori aldığınız ve ne tür besinleri sindirdiğiniz gibi şeyleri belirler. Çok fazla bağırsak bakterisi, lifi yağ asitlerine dönüştürür. Bu da karaciğerinizde yağ birikimine neden olabilir ve metabolik sendrom olarak adlandırılan, Tip 2 diyabet, kalp rahatsızlığı ve obeziteye zemin hazırlar.

Crohn hastalığı ve ülseratif kolit de dahil olmak üzere inflamatuvar bağırsak hastalıkları: Bu koşullara sahip kişilerin kesin bağlantı henüz net olarak ortaya konulmamış olsa da daha düşük anti-inflamatuar bağırsak bakterileri seviyesine sahip olduklarına inanılır.

Kolon kanseri:

Çalışmalar, sağlıklı insanlara kıyasla, hastalığa neden olan bakterilerin yüksek seviyeleri de dahil olmak üzere, farklı !bağırsak mikrobiyota’sına sahip olduğunu göstermektedir.

Kaygı, depresyon ve otizm:


Bağırsak beyinle iletişim kuran sinir uçlarıyla doludur. Araştırmalar, bağırsak bakterileri ile merkezi sinir sistemi bozuklukları arasında anksiyete, depresyon ve otizm gibi bir bağlantı olduğunu göstermektedir.

Bağırsaktaki sağlıklı bakterileri artırmak için ne yapılmalı?

  • Meyve, sebze ve kepekli tahıllar gibi lif bakımından zengin yiyeceklerden zengin besleyici bir diyet yapın.
  • Yağ ve şeker oranı yüksek, lif oranı düşük bir diyet, bazı mikrop bağırsak bakterilerini öldürerek ‘mikrobiyota’nıza daha az çeşitlilik katar.
  • Egzersiz çeşitli bağırsak bakterilerinin gelişmesini de teşvik edebilir. Daha çeşitli bir ‘bağırsak mikrobiyota’sına sahip olmak için sağlıklı olmanızı sağlarken hastalık riskinizi azaltabilir.
  • Şeker hastalığını önlemek veya artrite karşı tedavi etmek için sadece probiyotik kullanmayın.

İrritabl Bağırsak Sendromu nedir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.