Aile geçmişinde tansiyon sorunu olanlar dikkat!

Hipertansiyon dünyada olduğu gibi ülkemizde de daima gündemde kalan önemli bir sağlık sorunu. İstatistiklere göre ülkemizde yaklaşık 3 kişiden biri hipertansiyonla yaşıyor.

Aile geçmişinde tansiyon sorunu olanlar dikkat!

Aile geçmişinde tansiyon sorunu olanlar dikkat!

Bununla birlikte inmeden kalp hastalıklarına, görme sorunlarından böbrek hastalıklarına kadar hayati öneme sahip birçok soruna neden olabiliyor. Dolayısıyla gerekli önlemleri zamanında alabilmek hayati önem taşıyor.

Büyük tansiyonun 140 mmHg, küçük tansiyonun ise 90 mmHg’nin üzerinde olması yüksek tansiyon olarak kabul ediliyor. Ancak son yıllarda oluşan ortak görüşe göre bu sınır daha da azalacak gibi görünüyor. Ülkemizde hipertansiyon oranı yaşla birlikte hızla artıyor ve 40’lı yaşlarda çok daha belirgin hale geliyor.


Gençler dikkat!

Acıbadem Ankara Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serkan Duyuler, bununla birlikte özellikle son yıllardaki yaşam tarzında yaşanan değişimlerin hipertansiyonu genç erişkinler için de risk haline getirdiğine dikkat çekiyor. Özellikle 35 yaş altı gruptakilerde ortaya çıkan hipertansiyondan kilo kontrolü gibi alınacak diğer önlemlerle korunmak mümkün olabilirken gençler; böyle bir sorunla yüz yüze olduklarını düşünemedikleri için tedavi arayışına girmiyor…

Dr. Serkan Duyuler gençlerde hipertansiyon artışına neden olan etkenleri ve korunma yöntemlerini sıraladı…

1- Genetik yatkınlık: Hipertansiyonun ortaya çıkmasında genetik etkenlerin önemli olduğu biliniyor. Ancak genetiğin tansiyonun başlangıç yaşına ne denli etki ettiği tam olarak bilinmiyor. Bu grupta yer alan kişiler için hastalığın önüne geçmek mümkün olmamakla birlikte riskin doğru tespit edilmesinin ardından semptomların başlangıcını ötelemek mümkün olabiliyor. Ayrıca düzenli kan basıncı takibiyle hipertansiyon yönetilebiliyor. Dolayısıyla özellikle birinci derecede hipertansiyonu olan kişilerin 18 yaşından itibaren her doktor ziyaretinde ve yılda en az 2 keztansiyonlarını ölçtürmeleri gerekiyor.

2- Fazla kilo/ obezite: Sağlıksız beslenme alışkanlıklarının sonucu ortaya çıkan obezitenin metabolik bozukluklara yakalanma riski arttığı gibi hipertansiyon için de çok ciddi risk oluşturuyor. Özellikle son yıllarda gençlerde hatta çocuklarda inanılmaz bir ivmeyle artan obezite hipertansiyonun daha erken yaşlarda da ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Korunmak için de beden kitle indeksinin normal sınırlarda seyretmesi gerekiyor. Çünkü her verilen 10 kg. sistolik (büyük) tansiyon değerinde 5 ile 20 puanlık azalma sağlıyor. Bu nedenle boy, kilo ve cinsiyete göre kiloyu korumak gerekiyor.


3- Beslenme alışkanlıkları: Yağdan zengin bir beslenme ve aşırı tuz tüketimi hipertansiyon gelişme riskini artırabiliyor. Önlem almak için kalbi koruyucu beslenme düzeni, hem yemek yeme hem de pişirme alışkanlıklarına sahip olmak gerekiyor. Diyetinize mümkün olduğunca sebze ve meyveyi eklemek, tuz tüketimini azaltmak önem taşıyor.

4- Yetersiz fiziksel aktivite: Hareketsiz yaşamanın günümüzde birçok önemli sağlık sorununda olduğu gibi genç erişkinlerdeki hipertansiyon için de önemli bir risk faktörü olduğunu söyleyen Dr. Serkan Duyuler şöyle konuşuyor: “Özellikle genetik eğilim, fazla kilo gibi risk faktörlerine sahip olan kişilerde egzersiz yetersizliği riskin katlanmasına neden oluyor. Aktif bir yaşam sürmenin dışında gün içinde en az yarım saat olmak üzere düzenli yürüyüş yapmak gerekiyor. Bu aynı zamanda kilo kontrolüne yardımcı oluyor.”

5- Sigara kullanmak: Vücudun hemen tüm organ ve sistemlerine zararı olan sigara kullanmak hipertansiyon için de önemli risk faktörlerinin başında geliyor.Yapılacak tek şey, sigaradan uzak durmak!

6- Kardiyovasküler sorunlar: Farklı nedenlerden dolayı kalp damarlarının tıkanması, daralması kan akımına engel olacağı için hipertansiyonun gelişmesine neden olabiliyor.Dolayısıyla kardiyovasküler hastalıklar açısından risk altında bulunan gençlerin hipertansiyon konusunda da dikkatli olması gerekiyor. Bu anlamda yaşam tarzında yapılacak her türlü iyileştirme hipertansiyon gelişme riskini de düşürüyor.


7- Böbrek hastalıkları: Kardiyoloji Uzmanı Dr. Serkan Duyuler, böbreklerde ortaya çıkabilecek herhangi bir sorunun vücutta aşırı tuz tutulumuna dolayısıyla da gençlerde hipertansiyona neden olabileceğini söylüyor. Bu grupta yer alan kişilerin hipertansiyon açısından da kontrol altında tutulması önem taşıyor.

Tansiyonun kontrolü için 5 altın kural


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.