Harvard’dan uyarı: Yapay zeka MR’ı işinden edebilir!

Harvard Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Marek Kubicki: Yapay zeka (AI) sayesinde ileride MR makinelerine ihtiyaç duymayabiliriz. Çünkü gelecekte yapay zekanın oluşabilecek psikiyatrik bir hastalığı oluşmadan tahmin etmesi veya bireyde oluşmaya başlayan karmaşık durumları öngörebilmesi mümkün olabilecek.

Harvard Tıp Fakültesi Psikiyatri Nörogörüntüleme Laboratuvarı Direktör Yardımcısı, Psikiyatri ve Radyoloji Profesörü Dr. Marek Kubicki, “Nörogörüntüleme teknolojisi gelişmeye devam ediyor. İleride, beyinde bir sinyali gösteren veya tespit eden biyolojik belirteçler, bireyde oluşması muhtemel sorunları önceden tahmin etmek için kullanılabilir. Şizofrenide bazı biyobelirteçler bulduğumuzu düşünüyoruz.”dedi.

Konuşmasında yapay zeka kullanımına da değinen Prof. Dr. Marek Kubicki, “Yapay zeka (AI) sayesinde ileride MR makinelerine ihtiyaç duymayabiliriz. Çünkü gelecekte yapay zekanın oluşabilecek psikiyatrik bir hastalığı oluşmadan tahmin etmesi veya bireyde oluşmaya başlayan karmaşık durumları öngörebilmesi mümkün olabilecek.” dedi.


Psikiyatride en son teknolojik gelişmelerin konu edildiği 10. Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi ve 6. Uluslararası Çocuk ve Ergen Psikofarmakolojisi Sempozyumu’na katılan Prof. Dr. Marek Kubicki, beynin ileri teknoloji kullanılarak görüntülenmesi ve psikiyatride yapay zeka kullanımı konusunda milliyet.com.tr yazarı Serap Torun’a şu açıklamaları yaptı.

Beyin görüntüleme işlemi daha ucuz ve hasta açısından ulaşılabilir olacak mı?

Görüntülemeyi daha ucuz ve daha erişilebilir hale getirmek için halihazırda bazı girişimler ve projeler yürütülüyor. Mesela; Güney Amerika’da, büyük otobüslere görüntüleme makineleri koyularak toplumun daha fakir olduğu bölgelere gidilerek çok ucuz fiyatlara görüntüleme hizmeti veriliyor.

Görüntülemeyi daha erişilebilir hale getirmenin bir diğer yolu ise makinenin boyutunu küçültmek. Bu şekilde, boyut küçültülerek ve daha kompakt hale getirilerek, MR çektirmek hasta için daha az maliyetli hale getirilebilir ve daha fazla kişiye hizmet verilebilir.

Görüntülemeyi daha erişilebilir ve daha ucuz hale getirmenin bir başka yolu da MR makinesinin performansını iyileştirmek. Bu da görüntülemenin yapılması için gereken süreyi kısaltır. Şu an bir hastayı taramak yarım saat veya daha uzun bir zaman alıyor. Tek bir MR makinesinin maliyeti yaklaşık bir milyon dolar olduğundan, daha hızlı görüntüleme ile daha fazla hastaya hizmet verebilirsek tarama başına maliyeti azaltabiliriz.

Alternatif olarak, daha az karmaşık sorunların teşhis edilmesine yardımcı olan farklı taşınabilir tarama cihazları da var.


İleride yapay zeka yardımıyla belki MR makinelerine bile ihtiyacımız kalmayacak. Çünkü yapay zekanın oluşabilecek psikiyatrik bir hastalığı oluşmadan tahmin etmesi veya bireyde oluşmaya başlayan karmaşık durumları öngörebilmesi mümkün olabilecek.

Beyin görüntüleme veya veri toplamada kullanılan metotlar psikiyatrik sorunların teşhis ve tedavisini nasıl etkileyecek?

“Görüntüleme topluluğu” (The Imaging Community) bazı hastalıkların biyobelirteçleri üzerinde çalışıyor. Örneğin, bir hastanın beyni tarandığında, görüntülerde birkaç parametre ölçülüyor. Bu belirteçler, beyinde olan bir iltihaplanmayı gösterebilir. Bu durumda hekim iltihabı iyileştirmeye yönelik bir tedavi uygular. Burada görüntülemeyi bir nevi tahlil olarak düşünebiliriz.

İleride, beyinde bir sinyali gösteren veya tespit eden biyolojik belirteçler, bireyde oluşması muhtemel sorunları önceden tahmin etmek için kullanılabilir.

Şizofrenide, nöroinflamasyonun rolünü araştırıyoruz. Bu konuda birkaç biyobelirteç bulunduğumuzu düşünüyoruz. Halüsinasyon gören hastanın beyninde bu biyobelirteçlerin varlığını ölçebiliriz. Böylece hastada iltihaplanma olup olmadığını tespit edebiliriz. Eğer iltihap varsa yapmamız gereken hastaya anti-inflamatuar ilaç vermek ve iyileştirmektir. Eğer yoksa, o zaman hekim tedavi için anti-psikotik ilaçlara yönelebilir.

Görüntüleme cihazları beynin gizemini çözme ya da yeni bir beyin oluşturma yolunda mı ilerliyor?

Bu konuda “Brain – Initiative” (Beyin Girişimi) denilen bir proje var. Obama, milyonlarca dolar aktararak bu projeyi finanse etti.

Beyin üzerinde çalışmak herhangi bir başka organ üzerinde çalışmaktan çok daha zor çünkü beyni insan vücudu dışında canlı tutamıyoruz. Sadece bu bile arkada çok büyük bir çalışma yapıldığının göstergesi. Ayrıca beyinin yaptığı pek çok işlev, karmaşık yapısı nedeniyle hala tam olarak çözülemedi.

Beyin görüntüleme alanında yapılan son çalışmalar arasında en heyecan verici olanı sizce hangisi?


Kaliforniya ve Boston’da bir grup insan, beyin görüntülemede nano-parçacıkları kullanabilmek için çalışıyor. Bununla birlikte, bu testler şu an için insanlar üzerinde gerçekleştirilemez, çünkü insan vücudu nano parçacıkları toksik (zehir) olarak algılıyor. Bunu güvenli bir şekilde yapabildiğimiz zaman nörolojik, psikiyatrik hastalıklar ve beyin fonksiyon bozuklukları hakkında daha fazla bilgi edinebiliriz.

Cv’leri artık yapay zeka teknolojileri değerlendiriyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.