Madde kullanımı şizofreni gibi psikiyatrik rahatsızlıklara neden oluyor!

Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan: Madde kullanımı sıklıkla tek başına yaşanmıyor, mutlaka eşlik eden psikiyatrik bir rahatsızlık vardır. Genetik yatkınlık bulunması halinde özellikle şizofreni ve psikotik ataklara yol açıyor.

Madde kullanımı şizofreni gibi psikiyatrik rahatsızlıklara neden oluyor!

Kişiyi bağımlı hale getiren maddelerin beyinde dopamini artırdığını vurgulayan uzmanlar, “Beyindeki artmış olan dopamin başka birçok psikiyatrik birçok hastalığa sebep oluyor ki özellikle şizofreni ya da bizim psikoz dediğimiz hastalık beyindeki artmış olan dopaminle ilişkilidir” diye konuştu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesinden Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, “madde kullanımı sıklıkla tek başına yaşanmıyor, mutlaka eşlik eden psikiyatrik bir rahatsızlık vardır.”dedi.


Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, “Madde kullanımıyla diğer psikiyatrik hastalıklar çok sıklıkla birlikte görülüyor. Madde kullanan kişilerin % 60’ında bir kaygı bozukluğu, %15-45 arasında depresyon, %40 oranında da bir psikotik bozukluk ya da şizofreni dediğimiz bir hastalık madde kullanımına eşlik etmektedir” dedi.

Yumurta-tavuk ilişkisi var

“Psikiyatrik hastalıklardan dolayı mı kişi bağımlı oluyor yoksa bağımlılıktan dolayı mı psikiyatrik hastalıklar görülüyor” şeklindeki sorunun yumurta tavuk ilişkisine benzediğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, şunları söyledi:

“Orada tabi çok ciddi bir yumurta tavuk ilişkisi var aslında. Bazen altta yatan psikiyatrik hastalık madde kullanımına yol açabiliyor. Bazen de madde kullanımı ek psikiyatrik hastalıklara sebep olabiliyor. Bazen de iki farklı hastalık, biyolojik ve genetik bir yatkınlık sebebi ile birbirlerinden bağımsız bir şekilde aynı zamanda karşımıza çıkıyor. Kimi zaman psikiyatrik hastalıklar bireyde fark edilmeden ortaya çıkmaktadır. Bireyde var olan endişe bozukluğu, kaygı bozukluğu ya da depresyon kişi fark etmeden ortaya çıktığı için kişi bu duygularla ya da düşüncelerle baş etmek adına madde kullanmaya yönelebiliyor.”


Madde kullanımı dopamini artırıyor

Bağımlılığın bütün türlerinde bu durumun geçerli olduğunu ama özellikle madde kullanımında çok daha önemli olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, “Çünkü uyuşturucu madde dediğimiz maddeler beyinde dopamini arttırıyor. Beyindeki artmış olan dopamin başka birçok psikiyatrik birçok hastalığa sebep oluyor ki özellikle şizofreni ya da bizim psikoz dediğimiz hastalık beyindeki artmış olan dopaminle ilişkilidir. Son dönemde yapılan bütün çalışmalarda şizofreni hastalarının yarısının geçmiş ergenlik dönemlerinde maddeyle tanışmış ve kullanmış kişiler olduğu tespit edildi” diye konuştu.

Tek doz kullanımı atağa sebep olabilir

Kişide psikiyatrik bir hastalığa yönelik olarak genetik bir yatkınlık var ise kullanılan maddenin bir kez bile kullanılması halinde o hastalığın ortaya çıkmasının hızlanabileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, “Aslında bir tür tetiklemeye sebep oluyor eğer o kişide genetik bir şizofreni yükü varsa tek doz madde kullanımı o kişinin birden bire psikotik atak ya da şizofreni atağı geçirmesine sebep olabilir” uyarısında bulundu.

Geçmiş hayat ağacındaki herhangi bir kişide hastalık öyküsünün elbette çok önemli olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, “Kişinin birinci derece akrabalarında şizofreni öyküsü var ise o kişinin topluma göre şizofreni olma riski zaten birkaç kat artıyor. Uyuşturucu madde bunu tetikleyebilir ama bunların ötesinde bizim genetik kod dediğimiz biyolojik bir genetik kodumuz var aile bireylerimizin hiç birisinde bile yoksa eğer orada bir şizofreniye yatkınlık genetik kodu var ise esrar orayı tetikleyebilir ve birden bire ortaya çıkmasına sebep olabilir” diye konuştu.

Noyan: “Türkiye’de iki hastalığın aynı anda tedavi edildiği birleşik servislere ihtiyaç var!”


Ülkemizdeki en büyük sorunlardan birinin devlete bağlı olan AMATEM’lerde madde bağımlılığı ve diğer eş psikiyatrik hastalıkların tedavisinin aynı anda yapılamaması olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, “Eğer bir kişide şizofreni hastalığı ön plandaysa ve eşlik eden madde kullanımı varsa bile genel psikiyatri servisinde yatarak tedavi görmektedir. Bu durumda kişi bağımlılık tedavisinden uzak kalıyor. Ülkemizde her iki hastalığın da aynı anda tedavi edildiği birleşik servislere ihtiyacımız var. Hastanemizin en büyük özelliği her iki hastalığın aynı anda tedavi edilebiliyor olması” diye konuştu.

Bağımlılığın profili nedir? Kimler bağımlı olur?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.