Havuzdan çıktıktan sonra kulaklar ıslak bırakılmamalı!

Yaz sıcaklarından bunalıp serinlemek için girdiğiniz deniz ya da havuzların kulak sağlığı açısından risk oluşturabildiğini biliyor muydunuz? Havuzdan çıktıktan sonra kulaklar neden ıslak bırakılmamalı?

Havuzdan çıktıktan sonra kulaklar ıslak bırakılmamalı!

Evet, yaz sezonunda kulak hastalıkları ciddi oranda artış gösteriyor.

Özellikle deniz ya da havuzdan çıktıktan sonra kulak kanalının ıslak kalması iltihap oluşumuna neden olabiliyor.

Ayrıca gerekli hijyen şartları sağlanmamış havuz ve denizlerin kullanımı da mantar ve dış kulak enfeksiyonları gibi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Bu nedenle deniz ve havuzdan çıkar çıkmaz kulakların özenle kurulanması büyük önem taşıyor. Central Hospital’dan Kulak Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Irmak Uçak, yaz aylarında yaşanan kulak rahatsızlıklarını ve alınabilecek önlemleri anlatıyor.


Yaz mevsiminde kişiler, suyla çok sık temas halinde oluyor. Bu da kulak kanalı girişi ile kulak zarı arasındaki dış kulak yolunda hastalık oluşumunun artmasına yol açıyor. Kulak kanalı cildinin dış bölümünde bazı salgı bezleri bulunur. Bu bezler, dış kulak yolu cildini tabaka gibi kaplayan serumen adlı bir salgı oluşturur. Oluşan salgı ise zamanla katılaşır ve kulağın dışına doğru atılır. Kulak sağlığını koruyucu özellikte olan bu salgının yokluğunda kulakta kuruma, kaşıntı ve enfeksiyona yatkınlığa sebep olur.

Yanlış kulak kiri temizliğine dikkat!

Kulak salgısının fazla miktarda ve koyu kıvamlı olması, kulak kanalının dar oluşu, kulaklık veya işitme cihazı kullanımı ve pamuklu çubuklarla yapılan kulak temizliği gibi sebepler salgının kulak kanalında birikmesine neden olabiliyor. Bu birikme ise zamanla tıkanıklığa yol açabiliyor.

Dış kulak kanalında oluşan bu birikintiler kulak kiri (buşon) olarak adlandırılıyor. Pamuklu çubuk, sivri uçlu cisimler, havlu kenarı, peçete gibi malzemelerle kulak kanalının iç kısmını temizlemeye çalışmak, katılaşmış salgıyı kulak zarına doğru itebiliyor. Bu durum kulağın kendini temizleme fonksiyonunu bozarken, kulak cildine ve kulak zarına da zarar verebiliyor.

Ayrıca oluşan küçük sıyrıklar ve cilt çatlakları enfeksiyona sebep olabiliyor. Kulak kiri dış kulak yolunu tamamen tıkamamışsa, kaşıntı dışında bulgu vermeyebilir. Yaz aylarında denize ve havuza girdikten sonra bu tıkaçlar suyun etkisiyle yumuşayarak şişebilir ve kulakta tıkanıklık, dolgunluk hissi, işitme azlığı gibi şikayetlere yol açabilir. Kulak kirine bağlı tıkanıklıklar çoğunlukla ağrısız olsa da kulak kanalını tamamen kapattığında basınca bağlı hafif bir ağrı hissedilebilir.

Kulak kiri temizliği uzman hekimler tarafından yapılmalı

Kulak kiri temizliği aspiratör, küret, yumuşatıcı damlalar kullanılarak yapılabilir. Ancak bu işlemler, KBB hekimleri tarafından uygulanmalıdır. Temizleme işlemi ağrısızdır. Buşonun sertliği, derinliği ya da hastanın işlem sırasında ağrı hissetmesi nedeniyle kulağın temizlenemediği durumlarda bir süre yumuşatıcı damla kullanılması daha uygun olacaktır. Ayrıca bilinenin aksine, kulak kirinin temizlenmesi alışkanlık yapmaz.

Yaz aylarında dış kulak yolu iltihabı artış gösteriyor

Yaz aylarında sıklıkla yüzen ve suyla teması artan kişilerin kulak kanalı, dış kulak kanalındaki koruyucu salgı tabakasının ortadan kalkması nedeniyle enfeksiyonlara daha yatkın hale gelir. Dış kulak yolu iltihabında kulak kanalı ağrılı, şiş, kızarık ve nemli olur. Kulak kepçesi hareket ettirildiğinde ve kulak önündeki kıkırdak çıkıntıya bastırıldığında ise şiddetli ağrılar oluşabilir.


Antibiyotikli ve ödem giderici damlalar önerilir

Kulak içine uygulanan antibiyotikli ve ödem giderici damlalar dış kulak iltihabı tedavisinin temelini oluşturur. Genellikle kulak damlaları ve ağrı kesiciler tedavide yeterli olsa da, hastanın özellikleri, enfeksiyonun yaygınlığı ve muayene bulgularına göre KBB hekimince ağız yoluyla alınan antibiyotikler de gerekli görülebilir.

Hekime danışmadan çözüm üretilmemeli

Kulak tıkanıklığı nedeniyle sıklıkla doktora başvuran ve buşon tanısı konan hastalar, tekrar bir tıkanıklık hissettiklerinde muayeneye gelmeden önce kiri yumuşatmak ve kolay çıkmasını sağlamak amacıyla çeşitli kulak damlaları kullanabiliyor. Problemin tekrar kulak kiri olduğu kesin ise bu durum avantaj sağlayabilir. Ancak kulak tıkanıklığının tek nedeni kulak kiri olmuyor.

Öyle ki muayene öncesi damla kullanmak kulakta nemli, akıntılı, enfeksiyon benzeri bir görünüme neden olurken, hekimi tanı konusunda yanıltabiliyor. Kulak kiri, dış kulak yolu iltihabı, kulak mantarı gibi hastalıklarda kullanılan kulak damlaları birbirinden farklı özellikler taşıdığı için KBB uzmanı tarafından önerilmediği sürece kullanılmamalıdır.

Çünkü dış kulak yolu iltihabı nedeniyle kullanılan damlalar, mantar enfeksiyonu olan hastalarda enfeksiyon şiddetini arttırabilirken, kulak kiri için kullanılan yumuşatıcı damlalar ise kulak zarında delik olan hastalarda orta kulağa geçerek enfeksiyona sebep olabiliyor. Bu nedenle kulak muayenesi yapılmadan önce kesinlikle kulak damlası kullanılmamalıdır.

Kulak zarı delik olan hastalar, kulaklarını sudan korumalı

Kulak kanalı kıvrımlı bir yapıdadır. Yüzme sırasında kulağa giren suyun, başın yana doğru eğildiğinde kolayca çıkmaması ve suyun baş hareket ettikçe bir süre sonra kendiliğinden akması bu kıvrımlı yapıdan kaynaklanır.

Dış kulak yolunun en iç kısmında kulak zarı bulunur. Bu zar, kulak kanalını tamamen kapatır. Kulağa kaçan su, kulak zarında delik bulunmadığı sürece daha iç kısımlara ilerleyemez ve bir süre sonra tekrar dışarı çıkar.


Kulak zarında delik bulunan hastalar kulaklarını mutlaka sudan korumalıdır. Çünkü bu hastalarda kulak kanalına giren su, kulak zarındaki delikten geçerek orta kulak boşluğuna ulaşabilir ve burada enfeksiyona neden olabilir. Bu hastalarda oluşan kulak akıntısı, dış kulak yolu iltihabının aksine genellikle ağrısızdır.

Dış kulak iltihabı hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabilir


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.