Klima neden düzenli olarak temizlenmeli?

Yaz aylarında serinlemek, kış aylarında ısınmak için kullanılan klima veya iklimlendirme sistemlerinin, bakım ve temizliği çok önemli.

Uzmanlar bakım ve temizliği yapılmayan klimaların, lejyoner hastalığı olarak bilinen zatürre etkeni bakteriler için uygun üreme ortamı sağladığına dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yakup Hakan Başaran, klimaların önemli sağlık sorunlarına yol açtığını belirterek önemli uyarılarda bulundu.


Dr. Yakup Hakan Başaran, “Yazın sıcaktan, kışın soğuktan bunaldığımızda imdadımıza yetişen klimalar dost mu düşman mı? Alerjik hastalıklar ve bazı diğer özellik arz eden durumlarda temiz hava ve alerjen içermeyen bir ortam oluşturmak için klimalar tavsiye edilirken, birçok diğer hastalık için klimaların zemin oluşturduğu bilinmektedir” dedi.

Mantar için uygun ortam sağlıyor

Dr. Yakup Hakan Başaran, şunları söyledi: “Kronik baş ağrısı ve kronik halsizliğin yanı sıra gün boyu klimaların çalıştığı ortamlarda çalışan insanların devamlı olarak solunum yolu iritasyonuna maruz kaldıkları, bu maruziyetin de soğuk algınlıkları, zatürre ve bazı diğer hastalıklara neden olduğu araştırmalarca gösterilmiştir. Ayrıca, cilt kuruluğu, ısıya karşı tahammülsüzlük, kronik hastalıkların şiddetinde artış da klimaların potansiyel tehlikelerindendir. Havalandırma sistemlerinin yapısal olarak birçok mantar türü üremesi için de uygun ortam oluşturdukları bilinmektedir. Yapılan bir araştırma ile test edilen 25 arabanın 22’sinin havalandırma sisteminde sekiz çeşit küf tespit edilmiştir.”

Zatüreye dikkat!

Zatürrenin, bakteri-mantar-virüs gibi değişik mikrobik etkenlerle akciğer dokusunun iltihaplanması olarak açıklanabilecek bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirten Dr. Yakup Hakan Başaran, “Genel olarak hastalık; üşüme, titreme ile başlayan yüksek ateş, öksürük, terleme, halsizlikle başlar. Balgam çıkarma sonraki günlerde bu şikâyetlere eşlik eder. Bağışıklık sistemi güçlü olan kişiler destek tedavi ile hastalığı daha kolay atlatırken, hali hazırda astım gibi solunum yolu hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi düşkün olan çocuklar ve yaşlılarda hastalık ağır seyretmektedir” dedi.


Dr. Yakup Hakan Başaran, kaynağı mikrobik olan bu hastalıktan korunmanın en temel yolunun diğer mikrobik bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi hasta kişi ve öksürük-hapşırma ile çevreye yaydığı mikroplar ile temastan kaçınılması olduğunu ifade ederek, “Ancak ortak alanların kullanılma zorunluluğu olan birçok durumda ve mikrobun kişiden değil çevreden yayıldığı bazı durumlarda korunma zorlaşmaktadır. Özellikle hava temizliği ve kalitesinde yardımcımız olan klimalar, mikrobun yaşaması için zemin oluşturabilmektedir” dedi.

Klima bakımı ve temizliği ihmal edilmemeli

Klimalar veya iklimlendirme sistemlerinin, lejyoner hastalığı olarak bilinen, çok ağır seyredebilen ve ölüme neden olabilen zatürre etkeni bakteriler için de uygun üreme ortamı olduğunu ifade eden Dr. Yakup Hakan Başaran, şunları söyledi:

“Özellikle merkezi iklimlendirme sistemlerine sahip binalarda olmak üzere, bu hastalığın ve etken bakterinin yayılımını önlemek üzere Sağlık Bakanlığı tarafından ciddi önlemler alınmış, takibi sıkı olarak devam etmektedir. Öyleyse faydalı olan bu icadın zararsız bir şekilde kullanımı için basit kontrol önlemlerine uymakta fayda var. Öncelikle evde kullandığımız klimanın çalışma sistemine bir göz atalım.


Su hazneli soğutma sistemlerinde mutlaka yaz başı ve yaz sonunda klima bakımının yapılması, temizlik ve dezenfeksiyonunun yapılması, filtrelerinin temizlenmesi veya değiştirilmesi gerekmektedir. Sulu sistem ile çalışan taşınabilir klimalar için de aynısı geçerlidir. Split denilen, gazlı iklimlendirme yapan sistemlerde ise bakım ve temizlik yeterlidir. Bu önlemlere dikkat ederek ve aşırı kullanımdan kaçınarak klimaların konforundan azami fayda görmek mümkündür.”

Klimaların kullanımında pek bilinmeyen 5 püf nokta: Akıllı klimalar


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.