Baba olmayı engelleyen 8 önemli sorun

Bir bebek hayali kuran bazı çiftlerin önüne, hem erkekten hem de kadından kaynaklanabilen tıbbi sorunlar gelebiliyor. Y kromozomu neden kaybolur? Testisler uzun süre inmezse ne olur? Sperm hakkında ilginç bilgiler…

Erkekte meydana gelen sorunların arasında da sperm azlığı dikkat çekiyor. Özellikle erkeklerin baba olma hayalini engelleyen sorunların arasında sperm azlığı sorunun olduğunu belirten Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Özveri;

“Erkeklerde sperm sayısı gittikçe düşüyor. Araştırmalar gösteriyor ki, son 50 yılda sperm oranı yüzde 50 azaldı. Örneğin 50 yıl önce mililitrede 120 milyon sperm varken, günümüzde bu sayı artık ortalama 60 milyon” diyor.


Üstelik baba olma ihtimalini düşüren sperm azlığının bu haliyle de kalmayacağını belirten Doç. Dr. Hakan Özveri;

Önümüzdeki 50 yıl içinde sperm hücresinin tamamen ortadan kalkacağına ilişkin bilimsel çalışmalar olduğuna dikkat çekiyor. Peki, bu durum neden kaynaklanıyor?

Bilinmeyen etkenler olsa da bilimsel olarak ispat edilmiş çeşitli nedenler var. Çevresel kirlilik, kimyasal atık artışı, sağlıksız gıdalar gibi nedenler yaygınlaştıkça sperm sayısının düşme oranı da artıyor. İşte Doç. Dr. Hakan Özveri’nin dikkat çektiği sperm sayısını azaltan 8 önemli sorun…

Y kromozomu kaybolursa

Sperm üretiminden sorumlu olan, Y kromozomu. Ancak bazı erkeklerde, Y kromozomu üzerinde eksiklikler (gen kayıpları) olabiliyor.

Hal böyle olunca, üremeyi sağlayan genler de siliniyor. Silinen genler, sperm üretim düzeneğinin bozulması anlamına geliyor.

Kromozomal delesyon yani silinme denilen bu durum sonucunda baba olamamayı kader olmaktan çıkaran güç ise, gelişen tıbbi yöntemler.

Kromozomal delesyonun bazı tiplerinde, özel bazı biyopsi yöntemleriyle testisten hücre aranarak, kenarda köşede kalmış 3-5 sperm bulunabiliyor. Bulunan spermin tüp bebek yöntemleriyle yumurtayı döllemesi ve embriyo oluşması sağlanıyor.

Testisler inmemişse

Testisler, vücudun dışındaki bir torbanın içindeler. Nedeni ise, vücut sıcaklığının sperm yapımını olumsuz etkilemesi. Ancak bazı durumlarda, testisler torbaya inmiyor; kasıkta, karın ve batın içinde kalabiliyor.

Testislerin uzun süre vücut içinde kalması, maruz kaldığı sıcaklık nedeniyle sperm üretememesine yol açabiliyor. İnmemiş testis olarak adlandırılan bu durumun bebeğin ilk yılında fark edilip çözülmesi çok önemli. Çünkü aksi durumda, sperm üretimi bozulabiliyor.

Hormonlarda yetersizlik varsa

Hormonlar üreme üzerinde çok etkili. Doğru zamanda ve yeteri kadar üretilmesi gerekiyor. Hipofizden salgılanan üreme hormonlarında ortaya çıkan yetersizlik; sperm üretimini bozduğu için üremede zorluk, canlı hücre azalması, sperm hareketlerinde azalma görülebiliyor.


Varikosel oluşmuşsa

Varis, damarlarda ortaya çıkan bir sorun. Testisteki toplardamarların varisleşerek varikosel olarak adlandırılan hastalığa dönüşmesi de üremeyi olumsuz etkileyen nedenlerden biri.

Erkek yumurtasında ısı artışı, testise zarar verebilecek atık maddelerin uzaklaştırılamaması nedeniyle testiste ısı ve basınç hareketine yol açıyor. Bu durumun sonuçlarından biri de; sperm hareketliliğinin azalması. Hareketliliği azalan spermlerin dölleme oranı da düşürüyor.

İyi haber; her varikosel, her durumda sperm üretimini bozmuyor. Üstelik bu sorun günümüzde kolayca tedavi edilebiliyor. Günübirlik ve mikro-cerrahi yöntemlerle, büyük oranda tedavisi mümkün hale geliyor.

Kanal tıkanıklığı sorunu varsa

Testisler normal sperm üretebilse de bazı erkeklerde, bu spermleri taşıyan kanallarda tıkanıklıklar görülüyor. Bu tıkanıklıklar, günümüzde cerrahi yöntemlerle açılabiliyor.

Sigara tiryakisiyseniz

Günümüzün en yaygın sorunlarından biri olan sigara bağımlığı, sperm sayısını düşüren önemli etkenlerden biri. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı da spermi bozan etkenlerden biri. 3 ay bırakılsa bile, sperm sayısında çok belirgin bir artış olabiliyor.

Uzun süre ilaç kullanıyorsanız

Mide ülseri, gastrit tedavisinde uzun süre kullanılan ilaçlar ya da depresyon tedavisi ilaçları da spermi azaltan etkenlerin arasında sayılıyor. Ancak miktarın azaltılması, farklı ilaç seçeneklerinin değerlendirilmesiyle olumsuz etkiler düzeltilebiliyor.

Vücut geliştirme amaçlı kullanılan steroid hormon türevi ilaçlar ya da maddeler de kontrolsüz bir şekilde kullanıldığında sperm gelişimini tamamen durdurabiliyor.

Bilinçsiz doğal ürünler alıyorsanız

Özellikle tüp bebek yaptırma döneminde bazı çiftler, ana fikri “doğal ürün kullanarak çocuk sahibi olabilirsiniz” şeklinde mesaj veren reklamlardan etkilenerek bu ürünleri kullanmak istiyorlar, hatta kullanıyorlar da…


Ancak gerek internetten gerekse eş dost tavsiyesiyle alınan bu ürünler, doktora danışılmadan kullanıldığında, yarardan çok zarar getirebiliyor. Sperm üretimi de bu sorunlardan biri olarak karşılarına çıkabiliyor.

Sperm hakkında ilginç bilgiler

  • Bir sperm 10 haftada olgunlaşır.
  • Olgun spermler ölmeden yaklaşık 2 hafta yaşayabilirler.
  • Spermin içinde bulunduğu sıvıda, enzimden proteine, çinkodan fruktoz şekerine kadar birçok besin maddesi bulunur. Bu maddeler spermi besler.
  • Her gün milyonlarca yeni sperm üretilir. Ancak olgunlaşma süreci yaklaşık 3 ayı bulabilir.
  • Spermlerin kadın bedeninde hayatta kalma süresi yaklaşık 3 gün, hatta 7 güne kadar devam edebilir.
  • Spermler erkek ve dişi diye ayrılır; dişi kromozomu taşıyan spermler daha yavaş ve güçlü, erkek kromozomu taşıyan spermler ise daha hızlı ama daha zayıftır.

Erkeklerde kısırlık sorununu önleyen yiyecekler


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.