Cinsel sorunlar ilişkilerin bozulmasına neden oluyor!

Evlilikte çok önemli bir yere sahip olan cinsellik, bireye doyum vermesinin yanı sıra eşler arasındaki bağın güçlü olmasına da katkı sağlıyor. Cinsel sorunlar, ilişkilerin ve evliliklerin bozulmasına sebep oluyor!

Cinsel sorunlar ilişkilerin bozulmasına neden oluyor!

Cinsel sorunlar ilişkilerin bozulmasına neden oluyor!

Evliliğin bütününün sağlıklı olması için hem eşler arasındaki iletişimin, hem de cinselliğin sorunsuz gitmesi gerekiyor. Uzmanlar her iki alandaki sorunlar da birbirini etkileyeceğini belirterek; mutlu bir evlilik ve sağlıklı cinsel yaşam için eşlerin sorunlarını konuşmalarının önemini vurguluyor.


Cinsel sorunlar ilişkilerin bozulmasına yol açıyor

“Cinsel sorunlar uygun yöntemlerle ele alındığında çözümlenebilir problemlerdir” diyen Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, cinselliğin çiftler arasındaki önemine dair önemli bilgiler verdi.

Cinsellik utanılıp gizlenmesi gereken bir konu olarak görülmemeli yardım aramaktan çekinilmemelidir. Cinsel işlev bozukluğu yasayan kişilerde, kendilerinde ve yanı sıra partnerlerinde çeşitli psiko-sosyal sorunlar görülebiliyor. Bu psiko-sosyal sorunlar cinsel sorunlarda kimi zaman sebep, kimi zaman da sonuçtur.

Cinsel terapi ile cinsel sorunlar etraflıca değerlendirilip anlaşılabilir. Zamanında ele alıp çözüme kavuşmadığında cinsel sorunlar, çiftler arasında çatışmalara ve ilişkilerin bozulmasına yol açabilmektedir. Cinsel sorunlar, zamanında uygun yöntem ve tekniklerle ele alındığında evlilik ve ilişki çatışmaları gibi başka sorunların ortaya çıkması engellenmiş olacaktır.

Cinsel sorunlar bilgi eksiklikleri ve hatalı öğrenmeden kaynaklanıyor

Cinsel sorunların birçoğunun temelinde bilgi eksiklikleri ve hatalı öğrenmeler olduğunu belirten Demirsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Hatalı bilgi ve inanışlar; cinsellikle ilgili beklentilerin abartılı olmasına veya cinsel ilişkiye dair kaygıların oluşmasına yol açarak çeşitli cinsel işlev bozukluklarına zemin oluşturur. Erkeklerde en sık karşılaşılan cinsel işlev bozukluğu empotans (sertleşme olmaması) ve erken boşalmadır.

Kadınlarda ise cinsel isteksizlik, orgazm olamama ve vajinismus denilen; acı duyma korkusu ile vajinanın girişindeki kasların cinsel ilişkiyi imkânsız hale getirecek derecede istem dışı kasılması en sık karşılaşılan cinsel işlev sorunlarıdır. Cinsel işlev bozukluklarının yanı sıra çeşitli cinsel kimlik sorunları, mastürbasyona ilişkin kaygılar ve cinselliğe ilişkin çeşitli takıntılarla da başvurular olmaktadır.

Çocukluk döneminden itibaren doğru bilgi şart!

Ergenlik dönemi, üreme yeteneğinin kazanıldığı, cinselliğe ilginin arttığı bir dönemdir. Ayrıca bu dönemde cinsel tercih belirginleşir ve birey olma ihtiyacı ön plandadır. Sağlıklı bir cinsel gelişim için daha ergenliğe gelmeden çocukluktan başlayarak doğru bilgilerin edinilmesi gerekiyor.

Bu noktada ailelerin çocuklarına nasıl bir cinsel eğitim verdiği ve daha da önemlisi nasıl bir kişilik kazandırdığı önemli. Cinsel ilişki de iki insan arasındaki bir ilişki biçimi olduğu için genel olarak insanlarla ilişki kurma ve iletişim becerileri, sorumluluk alabilme gibi özelliklerin ergenlik dönemine kadar kazandırılmış olması sağlıklı bir cinsel yaşam sürmesine katkı sağlayacaktır.

Çocuğunuzun sorularından kaçmayın

Cinsel eğitimde çocuğa neyin anlatılacağından ziyade nasıl anlatılacağı önemlidir. Çocuğun sorduğu sorulara kaçamak olmayan, açık net olarak, yaşına ve kavrayışına uygun cevaplar verilmelidir. Ebeveynlerin çocuklarda hangi yaşta nelerin görüldüğünü bilmesi yol gösterecektir.


Genel olarak dikkat edilmesi gerekenler: Çocuğun kendi bedenini kabullenmesini ve cinsel kimlik oluşumunu sağlamak, cinsel organların kötü, pis, tehlikeli olmadığını öğretmek ve cinsellikle ilgili korku ve kaygıları engellemektir.

Ah şu evlilik konusu!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.