Okula isteksiz giden çocuğa nasıl yaklaşılmalı?

Okula gitme konusunda her çocuk farklı duygular içinde olabiliyor. Peki okula isteksiz giden çocuğa nasıl yaklaşılmalı?

Kimi isteksizliğini en başından gösterirken, kimi ilk günkü heyecanını sonraki günlere taşıyamayabiliyor. Hatta bu isteksizliğini “okula gitmek istememe” olarak belirtmek yerine, ayakkabılarının sıkmasından, karın ağrısına kadar farklı mazeretler üreterek gösterebiliyor.

Yeditepe Üniversitesi İhtisas Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, yaşanan bu kaygı durumunun ebeveynler tarafından doğru algılanıp yönetilmesi gerektiğini söylüyor.


Çoğunlukla 5 ve 11-12 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerde görülen bu durumun, zorluklarla baş edememenin getirdiği sonuçlar olduğunun unutulmaması gerekiyor. Peki, bu çocukları okuldan soğutmadan sorunun üstesinden gelmek mümkün mü? Uzman Klinik Psikolog Merve Öz okullar başlamadan önce ebeveynlere yol gösterecek önerilerini sıraladı…

Okul alışverişini birlikte yapın

Birlikte yapacağınız okul alışverişi çocukların motivasyonunun artmasında yarar sağlıyor. Kendi zevkine göre alınmış okul malzemelerini kullanacak olmak, okula gitme isteğinin artmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, çanta ve kıyafetini çocuğunuzla birlikte hazırlamanız, onun hem motivasyonunun artmasını, hem de sorumluluk kazanmasını sağlıyor.

Daha kolay uyum sağlaması için ilk gün yanında olmaya çalışın

Tatil sonrası gündelik yaşama uyumda zorluk gibi çocukların da okula uyumda güçlük çekmesinin son derece normal olduğunu unutmamak gerekiyor. İlk gün onun yanında olarak sınıf arkadaşları ve öğretmenleriyle tanışmasını, eski adaşlarıyla tekrar bir arada olmasını sağlayarak uyum sürecine yardımcı olabilirsiniz. Bu sayede kendini çok daha rahat hissetmesini sağlayabilirsiniz.

Ancak, okulda birkaç günden fazla zaman geçirmenizin okula uyum sürecine zarar vereceğini de unutmayın. Bu nedenle çocuğunuza, öğretmeni ile sürekli iletişimde olduğunuzu ve herhangi bir sorunda hemen okula gelebileceğinizi söyleyerek güven oluşturabilirsiniz.

Endişelerini, duygularını ifade etmesine izin verin

Çocuklarınızın yaşadığı deneyimleri anlatmaları için ortam yaratın. Hatta neler hissettiklerini, korkularını, endişelerini dile getirmelerine yardımcı olun. Kaygı, korku gibi kelimeleri kullanmalarından endişe etmeyin. Bunların nedenlerini kırıcı olmadan sorgulamaya çalışın. Yaşadıkları korkularla ilgili onları rahatlatmaya çalışın.


Öğretmenlerinden yardım alın

Çocuklarınızın yaşadıkları korku ve endişenin nedenini öğrendiyseniz mutlaka bu konudan öğretmenlerine bahsedin. Adaptasyon süreci boyunca da mutlaka çocuğunuzun öğretmeni ile iletişimi sürdürün.

Okulda keyif aldığı aktiviteleri anlatmasını sağlayın

Eğlenceli tatil günlerinin ardından erken yatılıp, erken kalkılan, yeni bir beslenme düzeni oluşturulan üstelik derslerin stresinin eklendiği okul günleri elbette başlarda sıkıcı gelebilir.

Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, ebeveynlerin çocuklarının okuldaki günlük rutinlerini öğrenmelerinin yarar sağlayacağını belirterek, “Onlarla gün içinde keyif aldıkları aktiviteler hakkında konuşabilirsiniz.

Oyunlarını, yeni arkadaşlarını, derslerdeki eğlenceli aktivitelerini anlatmalarını isteyin. “dersler nasıl geçti” gibi cevabını alamadığınız sorular yerine “beden eğitimi dersinde ne oynadınız?” gibi anlatmaktan keyif alacağı sorular sorun. Böylece okulun eğlenceli yönlerini görmesini sağlayabilirsiniz” diyor.

Bir sorun olduğu düşündüğünüzde uzman desteği almaktan çekinmeyin

Her çocuk bu dönemi farklı şekilde ve farklı hızda geçirdiği için yapılmaması gerekenlerin başında ebeveynlerin çocuklarını diğer çocuklarda kıyaslamaması geliyor.

Genel olarak sorunların birkaç hafta içinde yavaş yavaş ortadan kalkması gerekiyor. Ancak herhangi bir gelişme yaşanmadı ve çocuğunuz sabah kalkmıyor, okula gitmemek için bahaneler üretiyorsa, yemek yeme sorunu, aşırı hırçınlık/saldırganlık ya da içine kapanıklık gibi sorunlar yaşıyorsa bir uzman desteğine başvurmak için de geç kalmamak önem taşıyor.

“Mükemmel çocuk” notları çok iyi olan çocuk değildir!


Kendini değerli hisseden, sevgi dolu ve özgüvenli bir çocuk yetiştirmenin yolunun, çocuğu dinlemekten geçtiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, yapılması gerekenleri şöyle listeliyor:

  • Çocuğunuz okuldan geldiğinde gününün nasıl geçtiğini sorun.
  • Tüm sorularına sıkılmadan cevap verin.
  • Bazı konularda O’na fikirlerini sorun.
  • Çocuğunuzla iş birliği yapın.
  • Sorumluluk vermeyi ihmal etmeyin.
  • Çocuklarınıza güvenin.
  • Sözlü olarak ya da hareketlerinizle ona değerli olduğunu hissettirin.

Okul baskısı çocuğu korkutuyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.