Elektrik aktivasyonu: Kısırlık tedavisinde yeni umut!

Son 10 yıldır, erkek kısırlık tedavisinde çığır açan teknolojik gelişmelere bir yenisi daha eklendi! Elektrik aktivasyonu.

Elektrik aktivasyonu Kısırlık

Uzmanlar, bu yöntemle özellikle menide hiç canlı sperm hücresi bulunmayan veya olgun olmayan sperm hücresi bulunan erkeklerin dahi çocuk sahibi olabileceğine dikkat çekiyor.

Genel kısırlık nedenlerine bakıldığında %30-35 kadarının erkek kaynaklı olduğu görülüyor.

Sperm sayısındaki azlık, hareket sorunları veya spermdeki yapısal sorunlar, erkek kısırlığının ana sebeplerini oluşturuyor. Bu gruptakilerin yaklaşık üçte birinde, menide canlı sperme rastlanmıyor. Bu duruma Azoospermi adı veriliyor.


Türkiye’deki üreme tıbbının öncülerinden biri olan Centrum Clinic Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Recai Pabuçcu, erkek kısırlığı ve tüp bebekte elektrik aktivasyonu dönemi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Toplumun %1’ini ilgilendiriyor

Kısırlık sorunu ile doktora başvuran 100 erkekten 15’inde rastlanılan azoospermi toplum genelinde 100 erkekten 1’inde görülüyor. Bu erkeklerin mutlaka iki kez sperm vermesi ve tanının testler sonucu netleştirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Recai Pabuçcu, tek bir örneğin yeterli olmadığını ve eğer tanı netleştirildi ise nedene yönelik tetkiklerin yapılması gerektiğini söyledi.

Pabuçcu, “Azoospermi olgularının %30-40 kadarında sperm üretimi oluyor ancak kanallarda tıkanıklık var, yani sperm dışarı atılamıyor. Bu durumda, çeşitli teknikler ile sperm elde etmek kolay ancak kalan %60-70 kadar olguda spermlerin üretiminde bozukluk olabilir ki bu durumda mutlaka genetik ve hormonal inceleme yapılarak uygun olgulara hormanal tedavi verilmelidir.

Üretim sorunu var ise, bu olgularda hormonal tedaviyi takiben, TESE olarak adlandırdığımız, testislerden cerrahi yöntem ile sperm elde edilmesi işlemi uygulanıyor. Bu işlemden sperm elde etme olasılığımız yaklaşık %30-40.

Kalan büyük bir kesimde maalesef sperm elde edilemiyor. Bu da çiftlerde ciddi bir hayal kırıklığı yaratıyor. Bazen de olgun sperm değil de öncül sperm hücreleri elde ediliyor. Bu hücrelere genel olarak yuvarlak sperm hücreleri adı veriliyor. Bu öncül-yuvarlak sperm hücreleri ile yapılan tüp bebek tedavisinde başarı neredeyse sıfır.” dedi.


Elektrik aktivasyonu yöntemi ile 90 sağlıklı bebek

Elektrik aktivasyonu nedir?

Öncül sperm hücreleri, TESE işlemi uygulanmış azoospermik olguların birçoğundan elde ediliyor ancak bu hücrelerin yumurtaları dölleme kapasiteleri oldukça zayıf. Geçtiğimiz yıllarda Japonya’da, yeni bir teknoloji ile bu öncül spermlerin yumurtayı dölleme kapasiteleri artırıldı.

Elektrik aktivasyonu tam da burada devreye giriyor. Elde edilen yuvarlak-öncül sperm hücreleri, yumurta içine verilmeden önce özel birtakım süreçlerden geçiriliyor ve sonrasında yumurta ile birlikte elektrik akımına maruz bırakılıyor. Bu yönteme de kısaca elektrik akımı ile aktivasyon adı veriliyor.

Bu yöntem ile bugüne dek 90 (doksan) canlı bebek elde edildi. Çok yeni yapılan bir çalışmada da bu bebeklerin 2 yaşlarına kadar herhangi bir olumsuz durum ile karşılaşmadıkları gözlemlendi.

Yani azoospermik bir erkekte, olgun sperm hücresi yok ama yuvarlak öncül hücre var ise, elektrik akımı ile sağlıklı bebek şansı da var. Bu teknoloji, ilerleyen dönemde azoospermik erkeklere umut ışığı olacak gibi görünüyor.

Prof. Dr. Pabuçcu teknolojiyi yerinde gördü


Geçtiğimiz aylarda Japonya’ya giderek bu teknolojiyi yerinde gören ve işlem ile ilgili eğitim alan Prof. Dr. Recai Pabuçcu, oldukça karmaşık olan ve teknolojik alt yapı gerektiren elektrik aktivasyonu işleminde, öncül spermler ile yumurtanın elektrik akımı yardımı ile bir araya getirilip döllenme işleminin uygulandığını belirtti. Pabuçcu ayrıca çok yakın bir gelecekte ülkemizde de bu teknolojinin kullanılabileceğinin müjdesini verdi.

Erkeklerde kısırlık sorununu önleyen yiyecekler


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.