İnsanoğlu sorularının cevaplarını yaşanmışlıklarında, başkalarında, kendi yolculuğunda, karşısına çıkan işaretlerde ve bütün bunlara üst bilincinden verdiği cevaplarla, kendi yanıtlarında aramakta. Evet ama insanoğlu sadece 2000 bitte çalışan üst bilinciyle, 4 milyar bitte çalışan “bilinçaltı” denilen o muazzam programın yarattığı gerçekliği algılayabilir miydi gerçekten?
Günümüzde o kadar çok enerji modeli ve şifa tekniği var ki, her birini irdelemeye insan ömrü yetmez sanırım. Ama bir taraftan umut tacirliği ile insanların naif duygularının kullanıldığına da maalesef şahit oluyoruz.
İnsanoğlu kendi üzerinde deneyip sonuç almadığı, hiçbir enerji modelini ya da uygulamayı değil başkasına tavsiye etmek, sözünü dahi etmemeli. Kişinin kobayı önce kendi olmalı. Sonucunu görmeli, yol kat ettiğine tanık olmalı ve en son kendindeki ilerlemeyle mutlu olduğu takdirde, açılmalı daha büyük denizlere.
İnsan hayatında ki sancılar, acılar, bazen öyle yollara götürür ki kişiyi, bambaşka kapılar açılır, sorduğu sorulara yanıtlar evrenden en naif sekliyle yoluna çıkar. Belki de tam da bu sebeple bu yazıya tanıksınız şu an. Zira “Tanrı zar atmaz” der Einstein, tesadüf yoktur evrende.
Niyetle baslar her şey, eğer niyetiniz kendi içinize dönmek, kendinizle yüzleşmek ise ve hayatınızın belli alanlarında bloke olduğunuzu, ilerleyemediğinizi düşünüyorsanız, sonuca varamadığınızı, ya da ayni kısır döngülerin içinde mütemadiyen kendinizi bulduğunuzu düşünüp, sebeplerini merak diyorsanız, hoş geldiniz aramıza.
Güzel bir keşfe çıkalım hep beraber: “Theta Healing”, yani Theta Şifası
Theta Healing bilinçaltı terapi tekniğidir. Vianna Stibal, ruhsal felsefe ve meditasyon tekniği ile ThetaHealing® tekniğini bulan, dünya çapında bu tekniği öğreten Theta Healing “THInK”in kurucusu ve gelişmesindeki öncüsüdür.
Yakalanmış olduğu kanser hastalığını tedavi ederek, iyileştiğine şahit olduktan sonra, kendini bu meditasyon yöntemine adayarak, bugün “Theta Healing” (Theta şifası) olarak bilinen şifa tekniğini herkesin uygulayabileceği metotlarla insanların evirilmesine, aydınlanmasına ve en önemlisi kendi gerçekleriyle yüzleştirip kendi hayatlarını yeniden yaratabilme potansiyelleri ile buluşturması acısından dünyada saygın ve önemli bir yer edinmiştir.
Tüm dünyada seminerler vererek ırk din dil gözetmeksizin tüm insanların tedavisine ve aydınlanmasına yardımcı olmayı amaç edinmiştir.
Theta frekansında (Theta beyin dalgası) yapılan bu meditasyon tekniği ile bilinçaltı temizliği, atalardan aktarılan travma, şok, kayıp, acı vb. gibi duygusal olarak kişiye hizmet etmeyen duyguları bilinçaltı kayıtlarından arındırıp yerine pozitif olumlama yüklenir. Seans boyunca kişinin bu travma kayıtları etkilerinin pozitife dönüştürülmesi ile birlikte kişinin algısal ve sezgisel olarak düşünce şekli değişir.
Bu teknik ile DNA aktivasyonu yanında, çakra enerji blokajlarının temizlenmesi, enerji alanının temizlenme işlemi, koruyucu meleklerle ve yüksek benlik (higher self) ile iletişim kurmak da mümkündür.
Theta Healing etkisi
Theta Healing etkisinin anlaşılması acısından beyin dalgalarının frekanslarını bilinmesinde fayda görüyorum. Theta beyin dalgası derin uykuya geçmeden önceki frekanstır (4-7.5hz arası). Normal şartlarda beynimiz beta frekansındadır (13-30 hz). Bu frekansta yapılan meditasyon bilinçaltının açılması acısından önemlidir.
Epigenetik olarak atalarımıza ait travmaların sonraki kuşaklara aktarıldığına dair bulgular artık günümüzde netlik kazanmıştır.
Danışanın travmalarıyla ilgili ya da DNA’larına atalarından aktarılan genetik, kalıtımsal duygu, düşünce, inanış ile ilgili çalışma yapılırken hayatını olumsuz yönde etkileyen inanış yerine, en uygun olumlama yüklenir. Tarlaya tohum ekmeye benzer bu işlem ve çok hızlı sonuç alınır.
Başka ilginç yani ise, yıllar sonra Vianna Stibal, bu meditasyon tekniğinde kullandığı imgelemenin, bilimsel teorilerde açıklanan bir atomun kara delik (black hole) içinden geçerken yasadığı proseslere benzerlik gösterdiğini keşfeder. Bambaşka kapıların bu meditasyon tekniği ile gerçekleşmesinin sebeplerinden biri belki de budur.
Theta Healing semineri
İlk Theta Healing seminerinde kocaman harflerle tahtaya yazılan “Kendi gerçekliğinizi ‘siz’ yaratırsınız (You create your own reality)” yazısını gördüğümde dakikalarca baktığımı hatırlıyorum.
Yani suçladığım, hayıflandığım, kurban kılıfı giydiğim her durum için “ben” mi sorumluydum? Çok ürkütücü gelmişti açıkçası, bir taraftan da bir o kadar heyecan verici. Zira bu güç benim elimdeyse şayet, bilinçaltıma ulaşıp orda neler olduğunu keşfedip durumu kendi lehime çevirme fırsatım da vardı demek ki.
Hemen silkelenip çıktım kendi yolculuğuma. Önce theta healing seansları, akabinde kurslar ve en son kurucusu Vianna Stibal’den eğitmenlik sertifikasını aldığımda artık bambaşka bir kapıdan içeri girdiğimin farkındaydım ve bütün bunları 6 ay gibi kısa bir surede yapabildiğimi gördüğümde eski “BEN” ile yeni “BEN” arasındaki uçurumu fark ettiğimde bende nelerin tecelli olduğuna şahittim artık.
Bu süreçte, bilinçaltının gücü ile insanoğlunun hayatında neleri yaratabileceğine theta healing ile tanık oldum. Siz farkında bile olmadan, bilinçaltınız ile herhangi bir hastalığı bedeniniz de yaratabilir (kanser vs), doğurganlığınızı engelleyebilir ya da öteleyebilir, sizi kurban rolüne sokacak kişileri hayatınıza çekebilir, evliliğinizi ilişkiye dair olumsuz kodlamalardan dolayı olumsuz yönde etkileyebilir, maddi olarak ilerleme kaydetmenizi engelleyebilir vs.
Theta Healing ile öğrendiklerim
Bütün bu yaşanmış hikayelerin enteresan kısmı bana göre şudur: Bilinçaltı bütün bunları sizi korumak için yapar. Zira bilinçaltında Doğru-Yanlış kodlaması yoktur, co-pilotta kendi yarattığı kodlama ile hayatinizi şekillendirir. Örnek verecek olursak;
- Küçük yaşlarda kavga gürültü huzursuz geçen bir aile hayatınız olduysa ve bilinçaltı kodlaması “Evlilik= huzursuzluk, çıkmaz sokak, ayağımdaki pranga, kısıtlanma vs” gibi bir kodlama yaptıysa tam da bu sebeple bilinçaltı size korumaya alır ve size evlilikten uzak tutmak adına ya bu korkuyu taşıyan insanları hayatınıza çeker, ya da bundan uzak duracak durumları hayatınızda yaratır.
- Aldatılmış, boşanmış bir esin kanser olması da sadece üzüntü, keder, kırgınlık değil aynı zamanda bilinçaltının aldatan esi cezalandırma ya da elde tutma düşünce ve duygusuyla yarattığı bir gerçeklik olma ihtimali yüksektir.
- Ya da bilinçaltınızda para ile kodlama, “Para insanı kirletir”, “Para insanı yoldan çıkartır”, ya da “Tanrıya yakın olmak için Parasız kalmalıyım” şeklinde bir inanç yaratımı varsa tam da bu sebeple iş hayatınız da maddi olarak sıkıntı yaşamanız, ya da bir turlu istediğiniz maddi gelire sahip olamayışınıza sebep olabilir.
Bilinç üstü ve bilinçaltında olan inanç ve düşünce kalıpları birbiri ile çeliştiği sürece kişinin istediği gibi bir hayatı yaratma ya da hayatını şekillendirme şansı yoktur. Tanrı bize sonsuz sınırsız kaynak vermişken yaşadıklarımızı sadece kadere atfetmek de bir nevi konfor alanında kalma bahanesi ve tabii ki insan doğası olan değişime gösterdiği dirençten kaynaklanır.
Freud ve Carl Jung’da bilinçaltında kalan şeylerin yok olmadığını fakat daha ziyade yaşamlarımızda kader ve talih olarak yeniden yüzeye çıktığına inanmıştır. Carl Jung “Bilinçaltı düşünceleriniz, bilince çıkmadıkça bütün hayatinizi yönlendirir ve siz buna kader dersiniz” söylemi ile bunu çok iyi açıklar.
Enerji ile şifa teknikleri
Enerji ile şifa tekniklerine tepki göstermek, ya da burun kıvırmak evrenin işleyişini algılayamamaktan ileri geldiğini düşünürüm.
Evrendeki her şeyin enerji ile açıklanabilir olduğunu algılayabilmek için atomun yapısını incelemek gerek. Elektronların atom etrafındaki dönüşleri solar sisteme benzetilir. Atom altı parçacığı yani kuarkları (quark) incelediğinizde ise, iç açısal momentuma (spin) sahip parçacıklar olduğunu görürsünüz, yani elektromanyetik alan, yani enerji!
Gözle görülemeyen atomun, parçalandığında çıkan enerjiyi tezahür etmeye çalışırsak şayet, soyut gerçekliğin bizim sanrılarımızın çok ötesinde bir güce sahip olduğunu idrak etmiş oluruz.
Hayal ettiğiniz şeyin önünde tek engel yine “Siz”siniz. Kendinize bir iyilik yapın ve önünüzden çekilin. Korkularınız, varsayımlarınız, hatta o hayallerin olma ihtimalini küçümseyerek realist olduğunu düşünen yine sizin bilinciniz ve tabii ki alt bilincinizde bu inançları destekleyen kaygılarınız da buna sebep.
Hayal ettiğiniz her şeyi hak ediyorsunuz, yeter ki kendinizle yüzleşmeye ve içe dönmeye ve bilinçaltınızdaki gerçeklikleri keşfetmeye cesaretiniz ve inancınız olsun, ve evet bu mümkün, nasıl olacağı ile ilgilenmeyin, bırakın, sadece akışta kalın. Sonuca odaklanarak dirençte göstermeyin.
Niyetle başlar her şey, sonucu düşünmek beyhude bir çabadır. Sorularınızı sorun ve bırakın. Akışta cevaplarınızı alacaksınız emin olun. Farkındalıkla geçen anılarınız olsun, sevgiyle kalın. Yazan: Selin Müge Eroğlu