Perimenopoz nedir? Menopoza geçişte beslenme nasıl olmalı?

Perimenopoz, bir kadının birkaç yıl içinde menopoza ulaşacağı bir geçiş dönemi, ya da menopoz öncesi dönem. Perimenopoz, aynı zamanda hormonal geçiş ve menopoza hazırlık dönemi… Kadın hayatının ikinci baharı eşikte ama kadınlar nasıl besleneceklerini bile bilmiyor!

Perimenopoz nedir? Menopoza geçişte beslenme nasıl olmalı?

Biri “perimenopoz” döneminde olduğunuzu söylerse anlamı şu: Birkaç yıl içinde menopoza gireceksiniz ve şu anda menopoza geçiş dönemindesiniz! Peki, perimenopoz döneminde kadınlar neler yaşar?

Diyetisyen Emre Uzun, konuya soğukkanlı yaklaşmak gerektiğini vurguluyor: “Bizde menopoza kadınlığın sonuymuş gibi yaklaşma eğilimi var. Oysa bu kadın yaşamında bir evre çok da keyifli olabilir” diyor.


Perimenopoz ile birlikte hormonal salgılar kesilme aşamasına geçer. Birkaç yıl içinde de adet döngüsü sona erip menopoz kalıcı hale gelir. Perimenopoz döneminde kadının yumurtalıkları yükselir; östrojen ve progesteron hormonlarının üretimi yavaş yavaş düşer. Kadınlar bu dönemde pek çok belirtiyle karşı karşıya kalır. İşaretler menopozdan 8 yıl önce de başlayabilir, bir anda da başlayabilir, bu durum kişiden kişiye değişir.

Perimenopoz belirtileri

Perimenopoz belirtileri standart değildir, herkeste başka başka ortaya çıkar. Süreleri farklıdır, şiddeti farklıdır, kişi üzerindeki etkisi farklıdır. Kimi ne olduğunu bile anlamadan kendini menopoza girmiş bulurken kiminde bu belirtiler uzun yıllar sürer.

  • Hızla kilo almaya başlar. Alerjiye eğilim gösterir.
  • Karıncalanma, ağız içinde yanma, kırılmaya meyilli tırnaklar, kaslarda ağrı ve gerginlik gözlemlenir.
  • Hazımsızlık, karında şişlik, gaz sancıları, sindirim problemleri belirmeye başlar.

Perimenopoz dönemi beslenme nasıl olmalı?

40’lı yaşlarımızdan itibaren şekerden uzak durmamız gerekir. Çünkü şeker, kısa süreli mutluluk verir ve kilo aldırır. Daha da kötüsü, şekerli yemek hem kilo aldırır hem de abartılı hormonal tepkilere yol açar.

Hormon seviyeniz vücudun kan şekeri seviyesini düzenlemede başarısız olur ve size yok yere kilo aldırır. En iyisi probiyotiklere ağırlık vermek çünkü son yıllarda yapılan araştırmalar da kanıtlıyor ki probiyotikler, östrojen hormonunu yönetmede de başarıyla görev alıyor.


Kefir, lahana turşusu, soya fasulyesi böyle probiyotik zengini gıdalardan… Sonra kahveye de çok dikkat etmek gerekiyor. Çünkü kahve, netlik kazanamamış, tartışmalı bir konu. Bazı perimenopoz kadınları üzerinde ruh hali, hafıza ve konsantrasyon açısından olumlu etkileri gözlemleniyor ancak bazı kadınlarda da sıcak basmalarını tetikleyip gerginliklerini artırıyor. Bu, kişiye özel bir durum. Sizi nasıl etkilediğinden emin olmadan eskisi gibi kahve içmeseniz iyi olur” diyor.

Bir diğer konu da tuz!

Kadınlar perimenopoza girdiklerinde tükettikleri tuz miktarı bir anda hayati önem kazanır. Bu dönemde ideal olan (tansiyon hastası değillerse) günde 1500 mg tuz tüketmeleridir. Yine perimenopozda taze maydanoz, kekik, fesleğen, salatalık veya limon gibi diüretik (idrar söktüren) besinlere de diyetinizde yer vermeye çalışın. Bu sayede vücuttaki ödemi atar, kendinizi daha sağlıklı hissedersiniz.

Haydi egzersize

Öncelikle hareketlerinizi engelleyecek şekilde kilo almaktan kaçınacaksınız sonra da vücudunuzu, en küçük eklemlerine kadar çalıştıracaksınız. Bu, daha az aktif olacağınız, belki kendinizde o enerjiyi bulamayacağınız dönem olabilir ama aldığınız kaloriyi dengelemek zorundasınız.

Şeker, cips gibi boş kalorilerle vedalaşın; onun yerine sebzeler, meyveler, kepekli ve tahıllı gıdalar, deniz ürünleri, yumurta, bezelye ve fındık gibi yağlı veya yağsız tohumlar, süt ürünleri, yağsız et ve kümes hayvanlarının eti elinizin altında olsun.


Bol bol yürüyün. Aslında bu o kadar da zor değil çünkü dengeli beslendiğiniz sürece ihtiyacınız olan tek şey, her gün sadece fazladan 100 kalori tüketmek ya da 100 kalori eksik almak! Bunu başarırsanız, perimenopoz da menopoz da sorunsuz geçecektir.

Erken menopoza yola açan 14 neden


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.