Romatoid Artrit ile Osteoartrit arasında ne fark var? Eklem hastalıkları belli gıdalarla tedavi edilebilir mi? Eklem sağlığını korumak için standart bir diyet var mı? Eklem sağlığımızı belli besinler hariç, başka nasıl koruyabiliriz? Diyetle eklem tedavisi nedir? Nasıl yapılır?
Diyetle eklem tedavisi nedir?
Eklem ağrılarınız ve eklemlerinizde sertlik varsa, diyetle bu soruna çözüm bulabilirsiniz!
Kronik eklem rahatsızlıkları genellikle yaş ilerledikçe ortaya çıkar ve özellikle eklem iltihabı (romatoid artrit) da bunlardan biridir. Peki, kronik eklem rahatsızlıkları uygulanacak diyetle önlenebilir ya da en azından verdiği acı hafifletilebilir mi? Bunu Diyetisyen Emre Uzun’a sorduk…
Önce Romatoid Artrit nedir, onu öğrenelim. Bu, eklemlerde ağrı, şişme, sertlik ve işlev kaybına sebep olan otoimmün bir hastalık… Aynı zamanda kronik bir hastalık. Her kronik hastalıkta olduğu gibi tedavisinde alternatif yollar denenebilir. burada dikkat etmeniz gereken şey romatoid artrit ile osteoartritin birbirinden farklı olması.
İlkinde, vücudun bağışıklık sistemi kendi dokularına saldırır. Osteoartrit ise insanlarda yaşlandıkça ortaya çıkar ve daha yaygındır. Dolayısıyla hastaya önce bir anti inflamatuar diyet uygulamak gerekir.
Anti enflamatuar diyet uygulamasında neler var?
Diyetisyen Emre Uzun, antienflamatuar diyet nedir, onu da anlatıyor:
Bu diyetler, vücuttaki iltihaplarla savaşmaya yardımcı olur. Kronik düşük seviyeli enflamasyon, Tip 2 diyabet, anti alerjik diyetler, otoimmün diyetler, kalp hastalığı, kanser ve inme gibi birçok hastalıkla mücadele eden diyetler bu gruptadır ve neredeyse tümünün gıda kısıtlaması vardır.
Aslında, bir çok antienflamatuar diyetin benzer gıda kısıtlamaları vardır ama bunlar standart değildir. Çünkü herkesin vücudu farklıdır ve hem yiyeceklere hem de kimyasallara farklı tepki gösterir. Örneğin sizin için iltihaplanmaya sebep olan yiyecek, bir başkası için sorun bile değildir! Dolayısıyla, “standart” bir antienflamatuar diyet yoktur!
Eklemlerin muhafızları!
Antienflamatuar sınıfına giren yiyecekler: Bol sebze, meyve, kepekli tahıllar, omega-3 yağları ve antioksidanlar bakımından güçlü bir diyet herkesi enflamasyona karşı başarıyla savunur! Çünkü bilinen bazı gerçekler var.
Örneğin antienflamatuar diyetlerle, biz ilk olarak “iltihaplı” diye nitelediğimiz gıdaları besin listesinin dışına çıkarıyoruz. Yerlerine de iltihap önleyici özelliklere sahip gıdaları koyuyoruz. Bunlar, antioksidan bileşikleri yüksek gıdalar… Bir süre sonra bu yeni eklenen gıdalar vücuttaki iltihaplara saldırıyor. Vücuttaki fazla rafine yağları bertaraf ediyor, yine rafine şekeri ve trans yağları da azaltmaya başlıyor.
Özellikle Omega-3 yağlar bu görevde son derece başarılı oluyor.
Yeşil yapraklı sebzeler, tatlı patates, çilek, kiraz, domates de iltihap önleyici besinlerden bazıları. Yine tam tahıllı ve lifli gıdalar da öyle… Bazı sebze ve meyve kuruları da var ki artık onlara mucize besin gözüyle bakılıyor: Örneğin kuru erik, yaban mersini, taze ve tanelenmiş nar, tam tahıllar, zencefil ve zerdeçal gibi baharatlar; baklagiller, süt, yumurta, fındık vb. hep bu gruba giren antienflamatuar gıdalar…”
Uykunun da önemi büyük
Diyetisyen Emre Uzun’a “bizim hazırlayacağımız bir şey yok mu?” diye soruyoruz. “Kemik suyu hazırlayabilirsiniz” diyor; “Yine de sizlerin en fazla dikkat etmesi gereken uykunuzu almak, stresten uzak durmak, düzenli gezersiz yapmak ve özellikle antienflamatuar diyete olabildiğince sadık kalmak” diyor ve ekliyor: Antienflamatuar diyet, hastalandıktan sonra, eklemleri iltihap kapladıktan sonra işe yaramaz. Siz, ortada hiçbir sebep yokken bu listedekileri yiyip için ki, vücudunuz farkına bile varmadan güçlenip direnmeye başlasın!”