MS (Multipl Skleroz) hastalığının 3 önemli belirtisi

Multipl Skleroz, kısaca MS hastalığı, dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı hızla artan, başka hastalıklarla karıştırılabildiğinden bazen teşhisi yıllar sonra konulan bir hastalık. Ülkemizde her 100 bin kişiden 50’sinin muzdarip olduğu MS, kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık 2,5 kat daha fazla görülüyor.

MS (Multipl Skleroz) hastalığının 3 önemli belirtisi

Acıbadem Maslak Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman özellikle 20-40 yaşları arasında ortaya çıkan ve etkisini merkezi sinir sisteminde gösteren MS’i genetik özellikler, D vitamini eksikliği, viral enfeksiyonlar, canlı virüs aşıları, sigara, stres ve obezite gibi nedenlerin tetiklediğini söylüyor. Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, MS’in asla atlanılmaması gereken 3 önemli sinyalini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Görmede bozukluk

Görme bozukluğu ya da görme kaybı en sık görülen MS başlangıç bulgusu. Optik nörit denilen görme siniri iltihabı genellikle tek taraflı olarak ortaya çıkıyor; göz hareketleri ile ağrı, renkli görmede bozulma, görmenin kısmi ya da tama yakın kaybı ile kendini gösteriyor.


Ancak bu, optik nörit atağı geçiren her hastada MS gelişmesi beklendiği anlamına gelmiyor. Bu nedenle hastaların bu konuda deneyimli bir nörolog tarafından değerlendirilmesi, tanısının doğru konulması ve uygun tedavinin vakit geçirilmeden başlanması gerekiyor. Aksi halde görme kaybı kalıcı hale gelebiliyor.

Çift görme, dengesizlik ve genellikle bu yakınmalara eşlik eden baş dönmesi hissi de yine MS’in seyri sırasında sıkça görülen bulgular arasında yer alıyor. Beyin sapı ve beyincik bölgelerinde ortaya çıkan MS plaklarının yol açtığı bu yakınmalarhasta doktora gitmez ise başlangıçta 15-20 gün içinde kendiliğinden düzelebilse de düzelmeyen hastalarda bazen ilk atakta bile kalıcı hasar bırakabiliyor.

Kollarda ya da bacaklarda güçsüzlük

Beyin ya da omurilikte oluşan MS plaklarının yerleşimlerine göre tek ya da çift taraflı, bazen yalnızca bir kolda bazen aynı taraf kol ve bacakta, bazen yalnızca bacaklarda, nadiren de her iki kol ve bacakta güçsüzlük ve uyuşukluk olabiliyor. Motor sinirleri etkileyen plaklar etkilenen bölgelerde kuvvet kaybına yani felce neden oluyor. Şiddeti kişiden kişiye değişen bu kuvvet kaybı ne kadar erken fark edilip ne kadar erken tedavi başlanırsa kalıcı hasar oluşmadan düzelme şansı oluyor. Bu belirtilerden biri varsa ve 24 saatten uzun süredir devam ediyorsa nöroloji uzmanına başvurmak gerekiyor.

Duyu değişikliği

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman; “Gövdede hissedilen duyu kusuru omuriliğin orta bölgesinde duyu sinirlerinin tutulduğunun göstergesidir. Sıklıkla göz ardı edilen bu yakınma, ailede MS hastalığı öyküsü de varsa tanı koyma açısından çok daha fazla önem taşıyor.


Genellikle o bölgenin MR’ı çekilmediğinden ya da uygun teknikle çekilmediğinden gözden kaçabiliyor. Kollarda, bacaklarda uyuşukluk ve gövdede hissedilen duyu değişikliği ile karşımıza çıkıyor.

Tüm merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık olması nedeniyle daha nadir ve farklı klinik bulguları da olabilir elbette. Hastadan ayrıntılı öykü almak ve detaylı bir nörolojik muayene yapmak en önemli kuraldır” diyor.

MS ataklarını önlemenin 9 yolu

  • En önemli yol, atakları önleyici tedavileri düzgün ve düzenli uygulamak
  • Düzenli doktor kontrolüne gitmek
  • Sağlıklı beslenmek
  • Düzenli egzersiz yapmak
  • Yeterli ve kaliteli uyumak
  • Aşırı yorulmamaya özen göstermek
  • Stresten kaçınmak
  • Sigara ve alkolden uzak durmak
  • Hekime danışmadan canlı virüs aşısı yaptırmamak.

MS tedavisinde artık seçenek çok!

Multipl Skleroz (MS) hastalığı hastaların yüzde 85’inde ataklar ve düzelmelerle seyrediyor, 40 yaş civarındaki yüzde 15 olguda ise giderek yürüme ve denge bozukluğu ile atak olmaksızın kendini gösterebiliyor. MS tedavisinde erken teşhisin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman;

“Geçtiğimiz son 10 yılda bu konuda çok önemli yol alınmıştır. İlk atağı ile bize başvuran hastanın tanısını koyup atağını kortizon tedavisi ile geçirdikten sonra atak önleyici tedavilere başlıyoruz.


Artık seçeneğimiz çok ve her hastaya hastalığının şiddetine göre tedavi verme şansımız var. Özellikle kadın hasta oranlarımızın daha yüksek olması ve hastalığın doğurganlık döneminde ortaya çıkması nedeniyle hastalarımıza doğurma ve emzirme şansı verecek şekilde tedavi düzenlemesi yapabilmemiz çok önemli!.”

Lenfoma nedir? Belirtileri neler? Gece terlemesi ile kilo kaybına dikkat!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.