Mutluluk; kişinin hayatı keyif alarak anlamlı bir şekilde yaşamasıdır

Mutluluk; kişinin hayatı keyif alarak anlamlı bir şekilde yaşamasıdır. Mutlu olan insan, başkalarına zarar vermez.

Mutluluk; kişinin hayatı keyif alarak anlamlı bir şekilde yaşamasıdır

Psikoloji literatüründe birçok farklı tanımı ile yer alan mutluluk; “Bireyin sevinç, neşe, umut ve güven gibi duyguları daha sık yaşaması ve genel anlamda yaşamından memnun olması” şeklinde ifade ediliyor.

Mutluluğun fiziksel ve ruhsal sağlıkla doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen Doç. Dr. Tayfun Doğan, insanın doğası gereği mutluluğa odaklı şekilde yaşadığını belirterek, mutlu insanların, başkalarına zarar vermediği ve saldırganlık düzeyinin düşük olduğunun altını çizdi.


Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tayfun Doğan, “mutluluk” hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Mutluluk; kişinin hayatı keyif alarak, anlamlı şekilde yaşamasıdır

“Mutlulukla ilgili psikoloji literatüründe farklı tanımlar var. Bu tanımlardan birine göre mutluluk; bireyin olumlu duyguları sık yaşaması, olumsuz duyguları daha az yaşaması ve genel olarak yaşamından memnun olmasıdır” diyen Doç. Dr. Tayfun Doğan;

“Bir birey sevinç, neşe, umut, coşku, kararlılık ve güven gibi duyguları sık yaşıyorsa; öfke, kaygı, nefret, pişmanlık, acı ve çaresizlik gibi duyguları daha az yaşıyorsa ve genel olarak yaşamından memnunsa o kişiyi ‘mutlu’ olarak nitelendiriyoruz. Dr. Tal B. Sahahar’a ait olan ve benim çok beğendiğim bir tanıma göre de mutluluk; kişinin hayatı keyif alarak anlamlı bir şekilde yaşamasıdır” şeklinde konuştu.


Mutlu insanlar başkalarına zarar vermez

İnsanın mutluluk ve anlam arayan bir canlı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Tayfun Doğan,”Hepimiz yaptığımız eylemlerin nihayetinde mutluluğa ulaşmak isteriz” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sanırım hiç kimse sabah uyandığında, ‘Bugünüm öfkeli, kaygılı ve stresli geçsin, acılarla uğraşayım’ diye düşünmez. Doğamız gereği mutluluğa odaklı olarak yaşarız. Mutluluğun neden önemli olduğu konusuna gelecek olursak; mutlu olmak başlı başına bir avantajdır. Bugün mutluluk üzerine yapılan araştırmalar, mutlu insanların daha uzun yaşadığını, daha sağlıklı olduklarını, iş yaşamında daha üretici ve verimli olduklarını ve daha başarılı olduklarını ortaya koymuştur. Bunların dışında mutlu insanlar diğer insanlar tarafından daha çok sevilir ve evliliklerinden daha yüksek doyum alırlar. Belki de en önemlisi, mutlu insanlar diğer insanlara zarar vermezler, saldırganlık düzeyleri düşüktür.

Mutluluk en iyi ilaçtır

Mutluluk zaten sağlıklı olmak demektir. Bu anlamda mutlu olmak hem fiziksel sağlığımızla hem de ruh sağlığımızla doğrudan ilişkilidir. Bunun için de ‘mutluluk en iyi ilaçtır’ diyoruz. Psikoloji alanında, mutlulukla aynı anlamda kullandığımız ‘psikolojik iyi oluş’ diye bir kavram var. ‘Psikolojik iyi oluş’u biz ruh sağlığı yerinde insanlar için kullanıyoruz. Yani mutlu insan ‘ruh sağlığı yerinde insan’ diyebiliriz.”

Mutsuzluk, mutluluğun kıymetini anlamamızı sağlıyor

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tayfun Doğan, “Mutluluk dediğimiz zaman, aslında sürekli gülerek gezen ve aşırı neşeli insanları kastetmiyoruz. Bu durum mutluluğun duygusal yönüyle ilişkilidir” diyerek,


“Ancak mutluluk sadece bundan ibaret değildir. Mutluluk bir karakter halidir ve daha derin bir şeydir. Yaşanan hazzı ve acıları okyanus yüzeyindeki dalgalara benzetebiliriz. Yüzeyde fırtınalar koparken, okyanusun derinliklerinde çok derin bir dinginlik söz konusu olabilir. Yaşam süreci içinde mutsuz olduğumuz zamanlar da mutlaka olacaktır ancak genel duruma bakmamız lazım. Genel olarak mutlu muyuz ya da mutsuz muyuz? Önemli olan bu. Mutsuz olduğumuz zamanlar da mutluluğun kıymetini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Büyük şair Halil Cibran, ‘Hüzün ne kadar derin oyarsa varoluşunu / O kadar neşe sığar içine’ demektedir” diye konuştu.

Negatif bakış açısı, enerjiyi tüketiyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.