Osteoporoz nedir? Osteoporozdan korunmak için 6 öneri

Osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikromimari yapısının bozulması ile oluşuyor. Böylece kemik kırılganlığında ve kırığa yatkınlıkta artış görülüyor. Osteoporoz tanısı için kırık varlığı gerekmiyor. Osteoporozda gerekli korunma tedbirlerinin alınması, hastalığın erken teşhis edilmesi ve doğru tedavinin uygulanması kritik rol oynuyor.

Osteoporoz nedir? Kemik erimesinden korunmak için 6 öneri
Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Serdar Alfidan osteoporoz hakkında bilgi verdi.

Osteoporoz hastalığının ileri safhalarında görülen kemik kırıkları hastanın yaşamını tehdit edebilecek sorunlara yol açabildiği gibi sosyal güvenlik sistemi üzerinde de ciddi bir yük oluşturabiliyor.

Kemik oluşumu ve yıkımı süreci sürekli devam ediyor

Kemik dokusu, insan yaşamı boyunca sürekli devam eden yapılanma ve yeniden yapılanma olarak isimlendirilen iki farklı döngüyü içerir. Kemik dokusu artışı ve büyümeyle karakterize yapılanma safhası çocukluk döneminin bir özelliğidir. Erişkinlik döneminde görülen yeniden yapılanma ise mekanik açıdan yetersizleşen kemiğin ortadan kaldırılıp yerine yeni güçlü kemiğin oluşturulmasıdır.


Bu döngüsel işlem erişkin insanda kemik yıkımı ile başlar, yapımı ile sonlanır ve ortalama 3-12 ay süren bir döngüdür. Bu döngünün hızı paratiroid hormon (PTH), tiroksin, büyüme hormonu ve D Vitamini ile arttırılabilir ayrıca kalsitonin, östrojen ve glukokortikoid hormonları ile azaltılabilir.

Koruyucu tedavileri ihmal etmeyin

35 yaşından sonra kemik kütlesi azalmaya başlar ve bu azalış 85-90 yaşlarına kadar devam eder. Yaşam boyunca kaybedilen kemik miktarı erkeklerde %20-30, kadınlarda ise %45-50 civarındadır. Kadınlarda menopoza bağlı östrojen yetersizliği kemik kaybına neden olan en önemli faktördür. Östrojen azalımı kemik yıkım fazını arttırır. Kemik koruyucu bir hormon olan kalsitonin salınımı azaltır ayrıca kalsiyum metabolizmasını bozar. Kadınlarda koruyucu ve destekleyici tedaviler büyük önem taşımaktadır.


Erken menopoz geçirenler daha çok risk altında

Osteoporozda sırt ve bel ağrısı gibi şikayetlerin yanı sıra boyda kısalma, omurgada oluşan şekil bozuklukları ve kırıklar gibi klinik bulgularla da tanı konulabilmektedir. Özellikle 65 yaş üzeri beyaz tenli, osteoporoz aile öyküsü olan, erken menopoza girmiş, hareketsiz yaşam sürdüren kadınlar risk grubundadır. Osteoporoz tanısı kemik mineral yoğunluğu ölçümü (DEXA) ile belirlenir.

Bu yöntem özellikle 65 yaş üzerindeki kadınlar, 65 yaş altında olan ancak risk faktörlerine sahip postmenopozal kadınlar, erken menopoz geçirenler, minör travma ile oluşan kırık geçirmiş kişiler, 70 yaş üzerindeki erkekler ve kemik yoğunluğunu azaltan ilaç kullanan bireylere uygulanmalıdır.

Osteoporozda koruyucu önlemler üçe ayrılıyor

Osteoporoz tedavisinin en önemli kısmını osteoporoz oluşma riskini azaltan koruyucu önlemler oluşturur. Birincil korunmada çocukluktan itibaren düzenli ve kalsiyum açısından zengin beslenme alışkanlığının kazandırılması, düzenli spor yapma, güneşlenme kültürünün yerleştirilmesi çok önemlidir.


İlerleyen yaşlarda ise sigara ve alkolden uzak durulması, düzgün adet görülmesinin ve üreme fonksiyonlarının düzenliliğinin sağlanması gereklidir. İkincil korunma; osteoporozun erken tanınması, osteoporoz gelişen hastalarda uygun tedavinin sağlanması ve kırık oluşumunun önlenmesidir. Üçüncül korunma da ise kırık gelişen hastaların bu durumu minimum zararla atlatması, komplikasyon oluşumunun önlenmesi ve yaşam kalitesinin arttırılması amaçlanır.

Osteoporozdan korunmak için öneriler;

  • Her yaş grubunda yeterli kalsiyum alımına dikkat edilmelidir. 20’li yaşlardan itibaren günde 1000-1200 mg kalsiyum alımı önerilmektedir. Bu, günde 5 su bardağı süt veya süt grubuna denk gelmektedir.
  • D Vitamini yeterli miktarda alınmalıdır. Kollar ve bacakların açıkta kaldığı günlük yarım saatlik güneşlenme yeterlidir.
  • Sağlıklı kemik gelişimi için düzenli spor ve fiziksel aktiviteler mutlaka yapılmalıdır.
  • Tüm yaş gruplarında alkol ve sigara kullanımından uzak durulmalıdır.
  • Yaşlılar için yaşam alanlarında düşme riskini azaltacak önlemler alınmalıdır.
  • Yapılan DEXA değerlendirmesi sonrası doktorun verdiği uygun kemik yıkımını azaltıcı ilaç tedavileri ve kalsiyum – D Vitamini takviyeleri eksiksiz kullanılmalıdır.

Kemik erimesini önlemek için zıplama egzersizleri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.