Coronavirus kontrol edilemezse dünya nüfusunun 3’te 2’sine yayılabilir!

Coronavirus nedeniyle bugüne kadar 60 bin kişi enfekte oldu, en az 1300 kişi hayatını kaybetti. Hong Kong Üniversitesi’nden Profesör Leung’a göre, salgın kontrol edilemezse dünya nüfusunun 3’te ikisine yayılabilir!

Coronavirus kontrol edilemezse dünya nüfusunun yüzde 60 ına yayılabilir!

2002-2003 Sars salgınında yaptığı araştırmalarla tanınan Hong Kong Üniversitesi Halk Sağlığı Başkanı Prof. Gabriel Leung’e göre; coronavirus salgını kontrol edilemezse dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisine yayılabileceği uyarısında bulundu.

Cenevre’de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) toplantısı öncesinde açıklama yapan Profesör Gabriel Leung, “enfekte olan bir kişinin virüsü yaklaşık 2.5 kişiye bulaştırması ihtimali” göz önünde bulundurularak bu durumun dünya nüfusunun yüzde 60 ila 80’ine yayılma ihtimali olduğuna, ölümcüllük oranı %1 kadar düşük olsa dahi ölü sayısının devasa rakamlara ulaşabileceğine dikkat çekiyor.


Leung, Cenevre’de gerçekleşen Dünya Sağlık Örgütü toplantısında; tartışılması gereken asıl meselenin dünya çapında büyüyen salgının ölçeği olduğunu ve ikinci önceliğin virüsün Çin’de yayılmayı önlemek için aldığı sert önlemlerin işe yarayıp yaramadığını bulmak olduğuna dikkat çekti.

coronavirus cases world map

Japonya’da yolcu gemisi 1 haftadır karantidana!

Japonya’da, yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını nedeniyle geçen hafta Yokohama Limanı’nda karantinaya alınan 3700 kişinin bulunduğu “Diamond Princess” adlı yolcu gemisinde, virüs tespit edilen kişi sayısı 218’e çıktı.

Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping, virüsün ortaya çıktığı Wuhan kentine 2,600 askeri sağlık personeli konuşlandırıldığını açıkladı.

Coronavirus nasıl bir salgın?

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, tüm dünyanın konuştuğu Coronavirus hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Coronavirus adı, taç veya halo anlamına gelen Latince bir sözcükten gelir ve elektron mikroskobu (EM) altında virionların (virüsün enfektif formu) karakteristik görünümü ile ilişkilidir.

Bu virüs, 2003 SARS (Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu) ve ilk kez Ürdün ve Suudi Arabistan’da görülen MERS (Orta Doğu Solunum Sendromu) olaylarından sorumlu olan virüstür. Bu salgınlarla ilişkili virüs, SARS-CoV ve MERS-CoV olarak adlandırılmıştı.

Virüs; solunum yolundan, öksürme ve hapşırma ile havaya saçılan virüslerin alınması ile ayrıca virüsün bulunduğu ortam ve eşyalara dokunulduktan sonra ağız ve buruna taşınarak bulaşmış olur. Bunun sonucunda; solunum yolları, karaciğer, mide, bağırsak ve sinir sistemine ulaşarak hastalık tablosu yaratır. Ayrıca çeşitli hayvanlardan insana geçiş de söz konusudur.

Hastalığın belirtileri nelerdir? Tanısı nasıl konur?

Ateş, boğazda kızarıklık, nefes darlığı, solunum yetmezliğine ait bulgular ön plandadır. Bu virüsün bulaştığı hastaların ölüm oranı yüzde 35-40 olabilmektedir. Tanısı için; solunum yetmezliği saptanan vakalar hastaneye yatırılarak solunum yolu salgılarından, serum ve dışkıdan alınan numuneler PCR testi için Halk Sağlığı Laboratuvarına gönderilir. Her salgında olduğu gibi olası vaka tanımı; ateş ve klinik belirtilere ek olarak salgın bölgesine ilişkin seyahat öyküsü olmasıdır.

Virüsten korunmak için neler yapılabilir?

Hastalığın başlıca bulaşma yolu öksürük-aksırık esnasında solunum yolu ile ortama saçılan damlacık enfeksiyonu ile olduğundan, bulaşmayı engellemek için solunum yolu enfeksiyonlarından korunma önlemlerine uyulması önerilir.

Bunun ilk şartı; insandan-insana yakın temastan kaçınılmasıdır. Yakın temasın anlamı, hasta bireye yaklaşık bir metre mesafede bulunmak, öksürük-aksırık esnasında solunum yolu ile saçtığı damlacıklara maruz kalmak, öpüşmek, sarılmak gibi durumlardır. Çünkü böylelikle virüs; yakındaki kişinin ağız, burun, göz mukozasına ulaşabilir.

  • El hijyeni hastalıklardan korunmada oldukça önemlidir. Bu nedenle; ellerinizi sık sık su ve sabun ile yıkayın. Eller yıkanamıyorsa alkol bazlı dezenfektan tercih edin.
  • Öksürürken veya hapşırırken, ağzınızı ve burnunuzu dirseğinizle veya bir kağıt mendille kapatın, ardından mendili kapalı bir çöpe atın ve ellerinizi yıkayın.
  • Soğuk algınlığı, ateş veya öksürük gibi grip semptomları olan kişilerle yakın temastan kaçının.
  • Ateş, öksürük, solunum güçlüğü gibi belirtiler gösterirseniz en yakın sağlık kurumuna veya doktorunuza hemen ulaşın.

Virüs nasıl tedavi edilir?

SARS-CoV için etkin bir tedavi henüz geliştirilememiş olup, bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Bu nedenle tedavi, belirtilerin giderilmesine yöneliktir. Ateşin düşürülmesi, ağrıların giderilmesi, sıvı desteği, solunum yolu açıcı tedaviler, oksijen desteği, gerekirse solunum cihazı kullanılması vb. özel bir antiviral tedavi yoktur. Semptomları hafifletmeye yardımcı olacak, tıbbi bakım uygulanır. Ağır vakalarda geçerli olan tedavi, hayati organ fonksiyonlarını desteklemektir.

Havalimanı kullanan vatandaşlar virüse karşı nelere dikkat etmeli?

Aynı şekilde; insandan-insana yakın temastan kaçınılmak gerekir. Kalabalık ortamlardan elden geldiğince uzak durulmalı, biniş işlemleri sırasında ve her aşamada sıklıkla el yıkama sağlanmalı, mümkünse maske veya mendil ile ağız-burun çevresi korunmalıdır.


Uçakla yolculuk yapan bir kişinin, yakınındaki bir kişiden virüsü kapma ihtimali var mı?

Evet, virüsü kapma ihtimali vardır. Yakınındaki kişilerden birinin ciddi, sürekli öksürüğü varsa, çok daha dikkatli olması, elleriyle etrafa dokunmamaya çalışması, yüz maskesi kullanması gerekir.

Global tehlike Coronavirus

Doç. Dr. Cem Arıtürk de tüm dünyada panik etkisine sebep olan Coronavirus belirtilerini ve hastalıktan korunma yöntemlerini anlattı.

Virüsler yaşamak için bitki, hayvan veya bakterilere ihtiyaç duyan cansız parazitlerdir ve yine virüsler ancak bir canlı organizmada, sağlıklı hücreleri kullanarak çoğalıp yaşayabiliyorlar. Bakterilerden 10 ila 100 kat daha küçük olan virüslerin pek çoğunda tedavi yerine koruyucu aşı uygulamaları uygulanıyor.

Bakteriler antibiyotikle tedavi edilebilirken, virüslerin tedavisinde şikayetlerin hafifletilmesi, sürecin şiddetinin azaltılması ve diğer insanlara bulaşmasının engellenmesi temel amaçtır. Özellikle solunum yolu ile bulaşabilen virüsler, tedavi kısıtlılıkları nedeni ile korkutucu olabiliyor. Son yıllarda küreselleşmenin etkisi sonucu dünya genelinde turistik ve ticari ilişkilerin artması ile birlikte dünyanın bir ucundaki virüs, tüm gezegen açısından yaygın bir sağlık sorunu haline gelebiliyor. Bununla birlikte virüs yapılarının bilinmezliğine günümüzdeki tedavi seçeneklerinin kısıtlılığı da eklenince meydana gelen salgınlar telaşa ve paniğe neden olabiliyor.

Hastalığın kaynağı net olarak bilinmese de başlangıç yeri göz önünde bulundurulduğunda, Wuhan’daki pazarda satılan vahşi hayvanlar olduğu düşünülmekte. İlk olarak bu hayvanlardan insanlara geçtiği düşünülen Coronavirus enfeksiyonunun salgın hale gelmesindeki etken ise insandan insana solunum yolu ile kolay bir şekilde bulaşabiliyor olması.

Virüsün hastalık yaratma ve insan vücudu dışında canlı kalma süreleri net olarak bilinmemekte ancak daha önceki SARS ve MERS gibi salgınlardan bilinenlerle tahminde bulunabilmekteyiz. Solunum yollarından damlacık (öksürük, hapşırık, tükürük…) yolu ile bulaşan Coronavirus’ün hastalık yapabilmesi için yaklaşık olarak 14 gün geçmesi gerekiyor. Bununla birlikte insan vücudu dışında yaklaşık olarak 2-3 saat kadar canlı kalabiliyor.”

Coronavirus belirtileri nelerdir?

Coronavirus hastalığının belirtilerine değinen Doç. Dr. Cem Arıtürk, “Hastalık; öksürük, ateş, solunum zorluğu gibi non-spesifik belirtilerle ortaya çıkıyor. Ancak şimdiye kadar görülen vakalarda bağışıklık sistemi baskılanmış ise veya virüsle karşılaşan kişi çok yaşlı, kronik hastalıklı ise semptomlar şiddetlenebiliyor. Dünya çapında yaklaşık 10.000’in üzerinde vaka bildirilmiş durumda ve bugüne kadar bildirilen ölüm sayısı 520 civarında. Bildirilen ölümler hemen tamamı yaşlı, başka kronik hastalığı olanlar ve çocuklar.

Tüm dünyada gerek Dünya Sağlık Örgütü gerekse ülkelerin sağlık bakanlıkları tarafından konu ile ilgili hem sağlık birimlerine gerekli talimatlar gönderilmiş durumda hem de tüm toplumu bilgilendirici yayınlar yapılmakta.

T.C. Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı 2019-nCoV rehberine göre son 14 gün içinde herhangi bir şekilde solunum yolu hastalığı geçirmekte olan kişilerden; gerekli testlerle 2019-nCoV olduğu doğrulanmış kişilerle temas etmiş, 2019-nCoV bildirilen bir ülkede hastanede bulunmuş olan veya Çin Halk Cumhuriyeti’nde bulunmuş olanlar olası 2019-nCoV hastası olarak kabul edilmekte. Kesin tanı için özel laboratuvar tetkikleri gerekiyor. Yine bu rehberde saptanan vakaların, gerekli resmi makamlara bildirilmesi de zorunlu kılınmış durumda” dedi.

Korunmak için neler yapmak gerekir?

Doç. Dr. Cem Arıtürk, özellikle korunmak ve hastalığın yayılımını engellemek için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

  1. Ellerin gün içinde sıklıkla yıkanması veya alkollü dezenfektanlarla temizlenmesi,
  2. Öksürürken veya hapşırırken ağzın peçete ile kapatılması, peçetenin hemen atılması ve ellerin temizlenmesi,
  3. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren kişilerle yakın temastan kaçınılması,
  4. Etlerin iyi pişmiş şekilde tüketilmesi,
  5. Et ve et ürünlerinin satıldığı ve 2019-nCoV vakalarının görüldüğü bölgelerdeki marketlere mümkün olduğunca gidilmemesi veya satılan hayvan etlerine çıplak elle temas edilmemesi,
  6. Grip ve nezle bulguları görüldüğünde zaman kaybetmeden hastaneye başvurulması.

“Bunların haricinde Dünya Sağlık Örgütü ve ülkelerin sağlık bakanlıkları olası ve kesin vakaların takip, tedavi ve karantina kurallarını yazılı bildirilerle açıklamış durumdalar. Ayrıca ülkeler ve kıtalararası yayılımın da kontrol altına alınabilmesi için havaalanlarındaki hastalık şüpheli kişilerin süreçleri ile ilgili bildiriler de bulunmakta.

Sonuç olarak gerekli önlemleri almak yapılabilecek en mantıklı hareket. Bilinmezliğin ve hastalığa direkt etki edecek ilaç eksikliğinin yaratmakta olduğu panik ve telaş halini yukarıda bahsettiğim maddelere uyarak gidermek mümkün.”


Kaynak: The Guardian – Coronavirus ‘could infect 60% of global population if unchecked

Corona ölüm virüsü 2019-nCoV (Röportaj: Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu)


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.