Fitness ve beslenme hakkında doğru bilinen 6 büyük yanlış

Fitness ve beslenme hakkında doğru bilinen 6 büyük yanlış nedir? Sağlıklı ve fit olma yolunda heves ve heyecanla ilk adımlarını atan birçok kişi, fitness ve beslenme hakkında kulaktan dolma bilgiler ve doğru bilinen yanlışlar yüzünden faydadan çok zarar görebiliyor. Fitness konusuyla ilgili herkesin kendince fikirleri, bilgileri ve önerileri oluyor. Bir an önce yanlışlarınızı düzeltip, uyguladığınız fitness programından daha çok verim almaya ne dersiniz?

fitness ve beslenme

Fitness ve beslenme hakkında doğru bilinen 6 büyük yanlış

Fiziksel Yaşam Koçu Selçuk Değirmenci, fitness ve beslenme hakkında doğru bilinen 6 yanlışı şöyle sıraladı:


1- Aç karna yapılan antrenmanlar yağ yakımını hızlandırmaz!

Aç karna yapılan interval antrenmanlar sadece haftada maksimum 2 kere yapılırsa yağ yakımını hızlandıracaktır. Fiziksel yapımız her gün aç karna yapılan interval antrenmanlara bir süre sonra uyum gösterecektir. Vücudumuz kendisi için çok önemli olan yağ depolarını tutarak yağ yakımını kısıtlayacaktır.

2- Daha fazla protein daha fazla kas demek değildir!

Gece yatmadan protein alımı yapmalısınız gibi çok klişe olmuş bir efsane vardır. Fizyolojimiz meletonin hormonunun testosteron hormonuna karşı baskın olduğu saatlerde protein sentezini düşük seviyelerde tutar; tabii sentetik yolla testosteron alımı yapılmamışsa. En fazla miktarda kas kazanımı için bu saatlerde protein almak yerine için yapacağınız en iyi şey uyumak olacaktır.

3- Vücudun kaybettiği şey ödem değil kas kütlesidir!

Bilinenin aksine vücudun çok aşırı ödem tutması veya ödem atması söz konusu değildir. Vücut kilolarca su tutamaz çünkü deri altında sınırlı-ince bir ödem tabakası oluşur. Bununla beraber sizin kaybettiğiniz 5 kilo kaybın yaklaşık 4 kilosu kas kütlesidir.


Eğer biri size yoğun bir şekilde ödem attığınızı söylerse bu vücudunuzun su attığı anlamına gelmiyor. Kesinlikle kas kütlenizden bir kayıp olarak karşınıza çıkacaktır. Yani bilinçsizce yapılan bazı uygulamalar kilo verdirmiyor aksine vücut için en önemli öğe olan suyun aşırı kaybına yol açıyor.

4- Yağlar kasa dönüşmez

Bugünlerde herkes yağ oranını düşürmek istiyor. Evet, belli sınırlara kadar bunun doğru olduğunu söyleyebiliriz ama bilimsel araştırmalar gösteriyor ki özellikle kadınlarda düşük yağ seviyesine sahip olunması hormonel denge üzerinde büyük olumsuz etkiler ortaya çıkarıyor. Yağ ve kas dokuları birbirinden bağımsız oldukları için vücudunuzdaki yağı kasa çeviremezsiniz.

Vücuttaki yağ oranını düşürmek için etkili ve düzenli bir egzersiz programı ve bu programa uygun sağlıklı bir beslenme planının birlikte uygulanması gerekir. Bizim uyguladığımız “Entegre Antrenman Modellemesi” sistemiyle 45 gün içerisinde 10 kg yağ yakabiliyorsunuz. Normal şartlarda hiçbir fitness veya antrenman modellemesinde de böyle bir iddia yoktur. Biz aynı zamanda yağ yaktırıp kas kütlenizi arttırabiliyoruz. Bunu yaparken de yan etki yaratacak ek besin kullanmıyoruz.

5- Egzersiz yapmak bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir mi?

Egzersiz yapmak bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir mi aslına baktığınızda bağışıklık sistemimiz sadece alyuvarlardan oluşan akıllı kan hücreleri değil bilinçsiz yapılan fiziksel uygunluk yapımızı dikkate almadığımız egzersizlerde bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmek yerine onun çökmesine sebep olabiliriz.

6- Grup derslerinde çok terleyip yorulmak yağ yakımını hızlandırmıyor!


Grup derslerinde aşırı terleyip çok yağ yaktığınızı mı düşünüyorsunuz? Tabii ki bu doğru değil! Eğer çok terleyerek yağ yakılabilseydi eğer egzersizlerimizi saunalarda yaparak çok kısa sürede yağ kütlelerimizden kurtulurduk. Doğru olan fiziksel yapınıza uygun sizin için özel olarak tasarlanmış egzersizleri yaparak sağlıklı bir şekilde yağ yakabilmek. Şunu unutmayalım; vücudumuzun %50’sinden fazlası su ve bizim suya çok ihtiyacımız var.

Diyette en sık yapılan 7 yanlış nedir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.