Ayvalık’ta çevre katliamı: Fabrikadan tonlarca atık doğaya yayıldı!

Ayvalık’ta faaliyet gösteren Doğuş Prina Fabrikası’nın atık havuzu yıkıldı. Tonlarca atık çevreye yayıldı. Kara su Nikita Deresi’ne aktı, Sarımsaklı Plajı’ndan denize ve İzmir-Çanakkale Karayolu’na kadar ulaştı. Yaptıkları eylemlerle aylardır uyarıda bulunan ve hukuk mücadelesi veren Ayvalık Halkı felaketin göz göre göre geldiğini belirtti. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin kamuoyundan halkın doğa ve yaşam hakkı direnişine destek istedi.

Ayvalık çevre katliamı: Tonlarca atık yayıldı!

Ayvalık’ta çevre katliamı: Fabrikadan tonlarca atık doğaya yayıldı!

Türkiye’nin tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü ilçesi Ayvalık yeni bir çevre katliamına uğradı. Dün akşam saatlerinde, Doğuş Prina Fabrikası’nın açık alandaki kara su atık havuzunun duvarları yıkıldı, tonlarca tehlikeli madde çevreye yayıldı. Balçıklı sıvı şeklindeki zehirli atık Barbun Çiftliği mevkiinden, İzmir-Çanakkale Karayolu’na kadar yayıldı. Polis ve belediye ekipleri karayolu ve fabrika çevresinde emniyet tedbirleri aldı.


Fabrika bahçesini tamamen kaplayan tonlarca atık Nikita Deresi’ne aktı. Kara su Sarımsaklı Plajı’na doğru ilerledi. Belediye vidanjörleri yayılan atık maddeyi ortadan kaldırmak için çalışma yürütürken, fabrika bahçesine girmeye çalışan kamyonlar atığa saplanarak hareket kabiliyetini yitirdi.

Kepçelerle müdahale etmeye çalışan iş makineleri lastiklerinin yarıya kadar atık maddenin altında kaldığı görüldü. Ayvalık İlçe Jandarma Komutanlığı ve Ayvalık Belediyesi ekipleri bölgede tutanak tuttu. Cezai işlemler başlatıldı. Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ve Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin: Bu kaçıncı felaket?

Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada; “Geçen Mayıs ayında ve iki ay önce de benzer felaket yaşanmıştı. Atık Nikita Deresi’ne akmış, denizi de kirletmişti. Para cezası kesilmişti. Ne yazık ki düzelme olmadı. Bu defa daha büyük boyutta felaketle karşı karşıyayız” dedi.

doğuş prina

Fabrika dünyanın pisliğini burada topluyor!

Zeytin, zeytinyağı ve prina fabrikalarının sürdürülebilir kalkınma ilkesi ile çalışması gerektiğini belirten Ergin, “Biz zeytin diyarında yaşıyoruz, Ayvalıklılar olarak zeytin ve prina kokusuna alışığız. Amma velakin bu fabrika artık bir sanayi haline dönüştü. Sadece Ayvalık’ta üretilen zeytinlerin prinasını işlemekle yetinmiyor, Türkiye’nin her yerinin ve hatta Yunanistan’ın Midilli Adası’nın prinalarını bile buraya getirme cüretini gösteriyor. Kapasitenin üzerinde faaliyet halinde” diye konuştu.

Toprağı, bitkiyi, dereyi, denizi, havayı kirletiyor!

ayvalık doğuş prina fabrikası

Tesisin yarattığı çevre tahribatının atık havuzunun yıkılması ve taşmasıyla sınırlı olmadığını belirten Ergin, “Toprağımızı, deremizi, denizimizi, havamızı mahvediyor. Bacalarından çıkan duman havayı kirletiyor. Dayanılmaz haldeki prina kokusu yurttaşlarımızın soluk almasını güçleştiriyor, hayat kalitesini düşürüyor, sağlığını bozuyor. Vatandaşlarımız penceresini açamaz, balkona çıkamaz hale geldi. Turizmi de olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.


Çevre ve Şehircilik Bakanlığına dava açıldı

Doğuş Prina Fabrikası’nın Ayvalıklılar’ın kabusu haline geldiğini vurgulayan Ergin, “Biz, bu fabrikanın yetkililerine girişimde bulunarak kirliliğe son vermelerini, yaşam hakkına saygı duymalarını istedik. Maalesef olumlu bir netice alamadık. Bunun üzerine, çevreye zarar veren fabrikaya göz yuman Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dava açtık.

Dava kapsamında söz konusu fabrikanın kapatılmasını talep ediyoruz” dedi. Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün altı ay boyunca bölgede hava kirliliği ölçümü yaptığı öğrenildi. Bakanlık ölçüm sonuçlarını henüz açıklamadı.

ayvalık prina

Fabrika yaşamı zehirliyor

İlgili devlet kurumlarından ve Türkiye kamuoyundan destek beklediklerini dile getiren Ergin, “Ayvalık Halkı’nı haklı mücadelesinde yalnız bırakmayın” çağrısında bulundu. Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Halil Coşkun da “Çevreye yayılan bu atık onarılamayacak seviyede kirliliğe neden oluyor.

Örneğin, peynir sıcakta kaldığında küflenir, zararlı bakteriler üretir ve bunu yiyen insan zehirlenir. İşte bu madde de böyledir. Halk sağlığını ve doğal yaşamı zehirliyor” dedi. Çevre katliamının göz göre göre geldiğini söyleyen Coşkun bu çevre katliamına hakkında da hukuk mücadelesi başlatacaklarını söyledi.

Öte yandan, Balıkesir milletvekillerinden dün akşam yaşanan çevre felaketine ilişkin açıklama yapan olmadı.

ayvalık çevre kirliliği

Çevreciler defalarca uyarmıştı

Fabrikanın atık havuzu geçtiğimiz Mayıs ayı ve Ekim ayında da taşmış ve çevreyi kirletmişti. Çevre gönüllüleri fabrika önünde protesto eylemleri yaparak yaşam hakkının korunmasını istemişti. Ancak işletme sorumlularının gerekli tedbirleri almadığı ortaya çıktı. Ayvalıklılar geçtiğimiz 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Doğuş Prina Fabrikası’nın önünde toplanarak protestoda bulunmuştu.


Çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve vatandaşların katıldığı eylemde Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, “Acımasız kapitalizm ve bir zümrenin kar hırsı doğamızı vahşice katlediyor, onarılmaz hasarlar veriyor” diyerek fabrikanın ruhsatının iptal edilmesini istemişti.

Astroloji: Satürn Kova burcunda burç yorumları


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.