Yazımı çok duygu dolu bir şekilde kaleme almaya çalışıyorum. Hepimizi doğrudan ya da dolaylı etkileyen Maraş Depremi (6 Şubat 2023) sebebiyle yazılmış bir manifesto olacak bu belki de.
1999 Gölcük Depremi’ne canlı şahit oldum. 18 yaşındaydım. Çok korkmuştum. Günlerce evimize doğru dürüst giremedim. Arzın sallanmasından ürkmüştüm. Artçılarda, o yer sallanmadan önce gelen ses dalgası halen beni donduruyor.
Ama bu sefer… Depremden çok uzakta, Almanya’da olmama rağmen yıkıldım. Fiziken orada olmasam da, gördüklerim, duyduklarım benim yüreğimi dağladı. Ve elden neredeyse hiçbir şey gelmemesi…
Bu manifestoyu, vicdanınızın imbiğinden geçirerek ulaştırabildiğiniz kadar çok insana ulaştırın. Belki bu şekilde aklımızı başımıza alır ve en azından geleceğimizi bir nebze kurtarabiliriz.
Yapılması Gerekenler:
- Ranta karşı ant içilecek. Kapitalizmin tazyiki ile deprem kuşaklarını biraraya getirdiğinizde binalarınızın riski her zaman artar. Bundan 40 sene önce bir gayrimenkulun maliyetinin onda dokuzu inşaat maliyeti iken arsa payı onda bir idi. Bugün maliyetin onda dokuzu arsa maliyeti iken sadece onda biri inşaat maliyetine tekabül ediyor. Yani çalışanların genç yaşta ev sahibi olamamalarının sebebi, arsaların piyasa ekonomisine neoliberal düzende bağlanmış olması.
- Deprem kuşakları önceliklendirilmek sureti ile tüm risk bölgelerinde gayrimenkul raiçleri dondurulacak. Bugünden itibaren herhangi bir binanın fiyatını piyasa belirlemeyecek.
- Gayrimenkul fiyatları dondurulurken, arsa raiçleri geri çekilecek. Buna mukabil inşaat maliyetleri 2 ila 3 katına çıkartılacak. Bu şekilde gayrimenkul fiyatları sabitlenecek.
- İnşaat maliyetlerinde maliyetin artışı, teknik anlamda gelecek verilerle desteklenecek. Gerekirse riskli bölgelerde TÜM YENİ binalar raylı sistem ile inşa edilecek.
- Tüm yeni binalar bağımsız bir kurum tarafından sağlamlık konusunda didik didik edilerek onaydan geçirilecek.
Ülkemizin yetiştirdiği bir mühendis olarak size söylüyorum: Ülkemizin 8 şiddetinde bir deprem de olsa yıkılmayacak binaları inşa edecek hem teknik bilgisi hem de kapasitesi mevcuttur. Yukarıdaki devrimsel değişimler gerçekleştikten sonra amacımız, yer de yarılsa hiçbir binanın yıkılmaması olmalıdır.
Bunu gerçekleştireceğiz. Yoksa… Yoksa elimizle yaktığımız ateşi gözyaşımızla söndüremeyiz.
Yakınlarını kaybeden herkesin başı sağolsun. Kalanlara sabırlar diliyorum. Yaralananlara acil şifalar diliyorum. Bu zor şartlarda orada yaşam mücadelesi veren herkese Allah kolaylık versin.
Acımız büyük…
