Depresyon bipolar bozukluğun başlangıç noktası mı?

Depresyon, bipolar bozukluğun başlangıç noktası olabilir mi? Hangi ilacın hangi dozda ne kadar süre ile verileceği neden önemli? Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir önemli açıklamalarda bulundu.

Depresyon bipolar

Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde NPİSTANBUL Hastanesi’nin koşulsuz desteğiyle gerçekleştirilen 6. Basic Clinical and Multimodal Imaging (BaCI) Konferansı tamamlandı. Konferans kapsamında 12 farklı ülkeden 60 uluslararası araştırmacı, nörobilim, genetik, tıp alanlarındaki son gelişmeleri ele aldı.

Konferansta ‘Depresyon bipolar bozukluğun başlangıç noktası mı?’ konulu bir sunum gerçekleştiren Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Uygun tedavi edilmeyen, uygunsuz antidepresan veya uyarıcı kullanımıyla dürtülen depresyon yıllar içinde bipolar bozukluğa dönüşür. Birçok etkenin eşliğinde risk artar. Bu noktada hangi ilacın hangi dozda ne kadar süre ile verileceği konusu önemli.” dedi. Konferansa katılan heyet NPİSTANBUL Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan eşliğinde NPİSTANBUL Hastanesi çalışmalarını da yerinde gözlemledi.


Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde ve NPİSTANBUL Hastanesi’nin koşulsuz desteğiyle gerçekleştirilen 6. Basic Clinical and Multimodal Imaging (BaCI) Konferansı tamamlandı. Konferansta insan psikolojisini anlamak için nöroelektrofizyolojik teknikleri kullanan öncü klinisyenler, araştırmacılar ve bilim insanlarını bir araya geldi.

Konferans kapsamında Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir de ‘Depresyon bipolar bozukluğun başlangıç noktası mı?’ konulu bir sunum gerçekleştirdi.


“Depresyon, uygun koşullar sağlandığında bipolar bozukluğa dönüşüyor” 

Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesinde gerçekleştirilen konferansın 3. gününde ‘Depresyon bipolar bozukluğun başlangıç noktası mı?’ konusunu ele alan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Duygu durum bozukluğu ya da depresyon da diyebiliriz, 1950’li yıllarda tek uçlu ve iki uçlu olarak ayrılmış. Uygun tedavi edilmeyen, uygunsuz antidepresan veya uyarıcı kullanımıyla dürtülen depresyon yıllar içinde bipolar bozukluğa dönüşür.

Bunların yanında kişinin aile öyküsünde bipolarite ya da bipolarite geliştirmeye yatkın mizaç ve kişilik özellikleri varsa, alkol veya madde kullanım bozukluğu eşlik ediyorsa, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu varsa mani geliştirme potansiyelinin mevcut olduğu görülüyor. Yani bu olgularda risk daha yüksek. Dolayısıyla majör depresif bozukluk ya da yineleyici depresyon, uygunsuz tedavilerle bipolar bozukluğa doğru gider.” dedi.

“Uygunsuz tedaviyle bipolara dönüşen olgular da mevcut”


Bu noktada hangi ilacın hangi dozda ne kadar süre ile verileceği konusunun önemli olduğuna dikkat çeken Kesebir, “Karşımıza bir depresyon vakası geldiğinde biz onun bipolara evrilip evrilmeyeceğine dair ipuçlarını arıyoruz. Herhangi bir işaret görüyorsak riski yüksek olarak belirliyoruz ve tedaviyi ona uygun olarak planlıyoruz. Bu ipuçlarına sahip değilsek, bir işaret yoksa bir maniyi görene kadar ‘evet bipolar bozukluk’ diyemiyoruz. Ancak bazen hiçbir ipucu olmadan, belirgin özelliğe sahip olmaksızın sadece uygunsuz tedaviyle ile bipolara dönüşen olgular da mevcut.” açıklamasını yaptı.

10 soruda bipolar bozukluk testi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.