Savaş haberlerinden kaçmak normal mi?

Kişilerin savaş veya diğer travmatik olaylar hakkında kaçınma davranışları göstermelerinin doğal bir tepki olabileceğini ifade eden uzmanlar, bunun ruh sağlığı açısından bazı durumlarda gerekli olduğuna vurgu yapıyor.

Savaş haberlerinden

Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Kişilerin savaş veya diğer travmatik olaylar hakkında kaçınma davranışları göstermeleri doğru bir tepki olabilir, ancak bu kaçınma, ruh sağlığı açısından dengeli bir yaklaşımla bir arada kullanılmalıdır.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, bir kişinin savaş, deprem gibi travmatik olaylar karşısında, doğrudan maruz kalmamış oldukları halde, kaçınma davranışları göstermesinin nedenleri hakkında bilgi verdi.


Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, kaçınma davranışının; bir kişinin bazen kasıtlı bazen de kasıtsız olarak, sıkıntı verici veya rahatsız edici bir olay yahut bir durum sonrası, hızlı ve geçici bir şekilde rahatlama ihtiyacı doğrultusunda reddetmeye-inkâr etmeye yönelik bir kaçış tepkisi olarak tanımlanabileceğini anlattı.

Kaçınmanın bilişsel (belirli konular üzerine düşünmekten kaçınmak), duygusal (belirli duygu veya hisleri yaşamaktan kaçınmak) veya bağlamsal (olaylardan durumlardan kaçınmak) olarak sınıflandırılabileceğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, şöyle devam etti:

Stresle başa çıkma çabasının yansıması

“Travmatik olaylardan kaçınma davranışları, empati, korku, geçmiş deneyimler ve kontrol ihtiyacı gibi bir dizi psikolojik faktörün bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Bu davranışlar, kişinin duygusal dengeyi koruma ve stresle başa çıkma çabalarının bir yansımasıdır. Ancak bu tür kaçınma davranışlarının uzun vadede kişinin kendi travmalarıyla yüzleşme sürecini geciktirebilmektedir.

Savaşlar, depremler ve doğal afetler gibi travmatik olaylar, insanlığın tarihi boyunca deneyimlediği acı verici olaylar arasında yer alır. Ancak bazı kişiler, bu tür olaylara doğrudan maruz kalmamış olsalar bile, kaçınma davranışları sergileyebilirler.”

Geçmişte benzer bir travmatik olaya doğrudan maruz kalanlarda da görülüyor

Bu durumun nedenleri hakkında bilgi veren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, şunları dile getirdi:

“Birçok kişi, haberlerde veya medyada bu tür travmatik olayları gördüğünde, empati ve duyarlılık gösterme eğilimindedir. Duygusal olarak etkilenen bu kişiler, olaylardan kaçınma eğilimine girebilirler. Empati, başkalarının acılarına karşı duyarlı olma yetisini yansıtır ve bu nedenle kişiler bu tür haberleri izlememek veya konuşmaktan kaçınmak isteyebilirler. Travmatik olaylar hakkında bilgi edinmek, kişilerin korku ve endişelerini artırabilir.

Özellikle olayların görsel ve sesli medya aracılığıyla sunulduğu durumlarda, bu korkular daha belirgin hale gelebilir. Bu nedenle, kişiler bu tür haberlerden ve olaylardan uzak durmayı tercih edebilirler. Geçmişte benzer bir travmatik olaya doğrudan maruz kalan veya böyle bir olayı yaşayan kişiler, bu tür olaylardan kaçınma davranışlarını daha belirgin bir şekilde sergileyebilirler.


Olaylar üzerinde kontrol sahibi olma çabasının yansıması

Bu, geçmiş deneyimlerin travmatik olayların hatırlanmasına ve tekrar yaşanmasına yol açtığı korkusundan kaynaklanabilir. Olaylar hakkında bilgi edinmek, kişilerin kendilerini daha güvensiz hissetmelerine neden olabilir. Bu tür durumlarda, kaçınma davranışları, kişinin olaylar üzerinde bir miktar kontrol sahibi olma çabasının bir yansıması olabilir. Bilgi edinmeden uzaklaşarak, kişi kendisini güvende hissetmeye çalışabilir.”

Kaçınma davranışı uzun vadede sorunları derinleştiriyor

Kaçınma davranışlarının nedenine atıfta bulunan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, şunları söyledi:

“Kaçınma davranışları, kişinin kendini koruma mekanizmalarının bir yansıması olarak başlar. Özellikle travmatik olaylardan kaçınmak, kişinin duygusal dengeyi koruma amacını taşır. Bu tür olaylardan kaçınma, kişinin anksiyete ve stres seviyelerini kontrol etmeye ve duygusal zararlardan kaçınmaya çalıştığını gösterir. Kısacası, kaçınma, kişinin kendi duygusal sağlığını koruma girişimi olarak başlar.

Bu davranış sorunları ertelemeye neden oluyor

Ancak, bu kaçınma davranışları uzun vadede sorunları daha da derinleştirebilir. Özellikle kişi olayları sürekli olarak görmezden gelirse, bu, olayların etkilerini ele almak ve duygusal olarak iyileşmek için gerekli olan adımları atmamak anlamına gelebilir. Bu, travmatik olayların kişinin zihinsel sağlığına daha fazla zarar vermesine yol açabilir. Kaçınma davranışları, kişinin olayların etkileriyle yüzleşmek ve gerektiğinde destek aramak yerine sorunları ertelemesine neden olabilir.

Özetle, kaçınma davranışları, başlangıçta kişinin kendini korumasını temsil edebilir, ancak uzun vadede bu davranışlar sorunları daha da derinleştirebilir. Bu nedenle, travmatik olaylarla başa çıkmak için sağlıklı bir yol, olayların etkileriyle yüzleşmek, duygusal destek aramak ve gerektiğinde profesyonel yardım almaktır. Bu, kişinin duygusal iyileşme sürecini başlatmasına yardımcı olabilir.”

Ruh sağlığı açısından gerekli

Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, kişilerin savaş veya diğer travmatik olaylar hakkında kaçınma davranışları göstermelerinin doğal bir tepki olabileceğini ifade ederek, “Ruh sağlığı açısından bazı durumlarda gereklidir. Ancak bu, kişinin savaş veya diğer travmatik olaylarla hiç maruz kalmaması gerektiği anlamına gelmez. Ruh sağlığı açısından denge sağlamak önemlidir ve bu denge kişiden kişiye değişebilir” şeklinde konuştu.

Denge nasıl kurulur? 

Travmatik olaylardan tamamen kaçınmanın olumsuz etkilerinin de olabileceğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kişilerin belli bir oranda bu tür olaylarla karşılaşmaları ve bu olaylara dair bilgi sahibi olmaları, dünya olayları hakkında bilinçli ve bilgili olmalarına yardımcı olabilir. Bu, empati geliştirme, bilinçlenme ve hatta yardım sağlama isteğini destekleyebilir. Ruh sağlığı açısından denge, kişinin duygusal ihtiyaçlarını ve sınırlarını tanımakla ilgilidir. Bazen bu, travmatik olaylardan bir süre uzak durmayı içerebilirken, diğer zamanlarda bilinçli bir şekilde olaylar hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirebilir. Her kişinin ihtiyaçları farklıdır, bu nedenle denge kişisel bir tercihe dayalıdır.


Sonuç olarak, kişilerin savaş veya diğer travmatik olaylar hakkında kaçınma davranışları göstermeleri doğru bir tepki olabilir, ancak bu kaçınma, ruh sağlığı açısından dengeli bir yaklaşımla bir arada kullanılmalıdır.”

Hayatın zorluklarına karşı güçlü durmanın anahtarı: Psikolojik sermaye


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.