Sürekli bir şeylere yetişmeye mi çalışıyorsunuz?

sürekli

Sürekli bir şeylere yetişmeye mi çalışıyorsunuz? Sanki bir maratondasınız ve bitiş çizgisine hiç varamıyorsunuz gibi hissediyorsunuz…

İş, aile, arkadaşlar, kişisel ihtiyaçlar gibi birçok alanı tatmin edici şekilde yaşamanın yaşam kalitemizi de artırdığını ifade eden uzmanlar bu alanlar arasında denge kurmanın önemli olduğunu söylüyor.

Denge kurmanın kolay olmadığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Zeynep Başabak Bhais, birçok faktörün kişinin dengeli bir hayat sürmesini zorlaştırdığını ve kişinin hem fiziksel hem de duygusal sağlığının olumsuz etkilendiğine dikkat çekiyor.


Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Zeynep Başabak Bhais, kişilerin iş, aile ve kişisel yaşamları arasında denge kurma konusundaki zorlukları hakkında açıklamalarda bulundu ve bu dengenin neden önemli olduğuna değindi.

Kişinin yardım istememesi dengeli bir hayat sürmesini zorlaştırıyor

Yaşam memnuniyetimizi belirleyen birçok yaşam alanımız olduğuna işaret eden Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Zeynep Başabak Bhais, iş, aile, arkadaşlar, kişisel ihtiyaçlar gibi birçok alanı tatmin edici şekilde yaşamanın yaşam kalitemizi de artırdığını ifade etti. Bu alanlarda denge kurarak memnuniyeti arttırmanın mutlu bir hayat için ön koşul olduğunu beliren Bhais, “Ancak bu sanıldığı kadar kolay olmuyor. Kişinin kendi önceliklerini belirleyememesi, bir alana diğerlerinden daha fazla önem ve emek vermesi, bu alanlara dair gerçekçi olmayan yüksek standartlarının olması, kaldırabileceğinden daha fazla sorumluluk alması, uygun destek sisteminin olmaması ya da olsa bile yardım istememesi gibi birçok durum kişinin dengeli bir hayat sürmesini zorlaştırıyor. Bu da kişinin hem fiziksel hem de duygusal sağlığını olumsuz etkiliyor.” şeklinde konuştu.

Aile içi destek sistemi oluşturulmalı, zaman yönetimi becerileri geliştirilmeli 

Çalışan ebeveynlerin sıklıkla deneyimlediği, çocuklara yeterince vakit ayıramadığı, ihtiyaçlarına yetişemediği düşüncesinin psikolojik ve fiziksel sağlık üzerindeki etkilerine değinen Dr. Aslı Zeynep Başabak Bhais, “Bu, hem ebeveynleri hem de çocukları etkileyen bir durum. Ebeveynler açısından, stres, suçluluk duygusu, yetersizlik hissi ve buna bağlı tükenmişlik ve diğer yaşam alanlarında memnuniyetsizliğin artması gibi birçok sonucu olabilir.” dedi.

Ebeveyni ile yetersiz ilişki kurmanın çocuğun da pek çok açıdan ciddi sorunlar yaşamasına sebep olacağına vurgu yapan Bhais sözlerine şöyle devam etti:


“İlgisiz ebeveynlerle büyümek, psikolojik açıdan düşük özsaygı, kaygı, depresyon, öfke kontrol sorunları gibi birçok soruna sebep olabilir. Buna bağlı yanlış arkadaş çevresi, düşük okul başarısı, davranış sorunları, bağımlılık gibi sonuçlara sebep olabilir. Fiziksel sağlık açısından da yetersiz beslenme ve yetersiz harekete bağlı sorunlar oluşabilir. Bu etkileri hafifletmek ve dengeyi sağlamak için ebeveynlerin aile içi destek sistemleri oluşturmaları, zaman yönetimi becerilerini geliştirmeleri ve iş ile aile yaşamını daha iyi dengelemeleri önemlidir. Ayrıca açık iletişim ve kaliteli zaman geçirme de olumlu etkiler yaratabilir.”

Sadece koşmanız gerekiyor ve ne kadar daha koşacağınız belli bile değil

koşmak

Sürekli bir şeylere yetişmeye çalışma ve yetişememe psikolojisinin, insanları çeşitli şekillerde etkileyebileceğine ve bu durumun altında yatan nedenlerin karmaşık olabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Zeynep Başabak Bhais, “Öncelikle şunu net olarak söyleyebiliriz ki ister gerçekten, ister kişinin düşüncesi olsun, uzun süre bir şeylere yetmeye çalışmak, kişiyi çok yoran ve yıpratan bir süreçtir. Bir maratondasınız ve bitiş çizgisine hiç varamıyorsunuz, hiç dinlenemiyorsunuz sadece koşmanız gerekiyor ve ne kadar daha koşacağınız belli bile değil. Bu herkes için yıpratıcı olacaktır.” dedi.

Bu durumun yaratacağı stres ve tükenmişlik hissinin, kendimize olan güvende azalmaya, mutsuzluğa ve yetmeye çalıştığımız diğer alanlarda daha da yetersiz olmamıza sebep olacağını dile getiren Bhais, “Bu psikolojinin etkilerini hafifletmek için kendimizi ve yapmamız gerekenleri iyi tanımlamak, gerçekçi beklentiler içinde olmak ve destek ağı oluşturulması önemli. Ayrıca, kişilerin önceliklerini belirlemesi ve zamanlarını daha dengeli bir şekilde kullanmaya çalışması da yardımcı olabilir. Sonuç olarak, sürekli bir şeylere yetişme ve yetişememe psikolojisi, insanları olumsuz etkileyebilir ve altında farklı nedenler yatabilir. Bu durumu anlamak ve yönetmek, daha sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmak için önemlidir.” şeklinde konuştu.

Dengeli bir hayat, verimli bir hayat demektir 

Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Zeynep Başabak Bhais, kişilerin hayatlarındaki beklentileri nasıl dengeleyebilecekleri ve bu dengenin korunması önemini anlatarak sözlerini şöyle tamamladı:


“Dengeli bir hayat, mutlu, sağlıklı ve verimli bir hayat demektir. Dengeli bir hayat için önceliklerimizi doğru belirlemek, işlerin her zaman istediğimiz gibi gitmeyeceğini kabul etmek ve böyle durumlarda yeni planlar yapabilmek, iyi bir zaman yönetimi becerisi ve sosyal destek ağına sahip olmak önemlidir.”

Psikoloji – Mutlu olmaktan korkuyor musunuz?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.