İlgili şirkete sadece koltuk parası olarak 55 milyon, toplamda 70 milyon dolara yaklaşan para verip, sözde bilimsever görünme adına uzaya gönderilen Alper Gezeravcı bir yanda, tarifeli uçakla ayrı ayrı yerlere oturtulup, 15 saat Amerika’ya olimpiyat öncesi milletler ligi turnuvasına gönderilen Kadın Voleybol takımı öbür yanda.
Birisini yerel seçimlerde palyaço gibi yanında taşıyor ve seçim malzemesi yapıyorsun, diğerlerini siyasetine malzeme yapamıyorsun. Çünkü müsait değiller. Haliyle kendine pay çıkaramadığın için de adlarını ağzına almıyor, ortaya çıkan başarıları da kerhen dilinin ucuyla kutluyorsun.
Dememiz o ki, çoğu memleket insanı bunun farkında. Farkında oldukları için de sosyal medya başta olmak üzere her yerde kadın voleybolcular konuşuluyor ve paylaşılıyor. Moda deyimiyle kadın voleybol milli takımı viral oluyor.
İktidar ve iktidar yanlısı çevre her nedense kendi elleriyle kendilerine muhalif yarattılar. İdeoloji ve siyaset niteliği neden oldu buna. Kadın voleybol takımı en büyük muhalif unsur haline getirildi. Oysa onlar işlerini yapıyor ve en iyi şekilde yapıyorlar. Hepsi buydu.
İktidar ve ittifak bileşenleri başta olmak üzere, onlardan etkilenen seçmen kitlenin bir kısmı yok “Atatürk’ün kızları”, yok “Cumhuriyet kadınları” laflarına takıp, ülkenin kadın milli takımına mesafeli durma eğilimine girdi. Dahası bazı troller, bir kadın sporcunun cinsel yönelimini dahi malzeme yapıp, halkı bu takıma karşı kışkırttı. O derece kötücül bir atmosfer dahi oluşturuldu maalesef.
Her şeye rağmen kadınlar yine başardı. Çünkü başarmanın formülünü buldular. Başarmaya ve kadın olarak varolmaya olan inanç ve özgüven bunun formülü. Yetenek ve çalışmayı buna eklerseniz oluyor demek ki. Ama asıl mesele bunun dalga dalga ülkenin her sathında hissedilmesi ve hayat bulması. Yani korkulan! O şeyin olması. Tüm ülkede kadınların voleybol oynaması. Kadınların kanatlanıp uçması…
Biliyorsunuz voleybol kadın milli takımının tarifeli uçak ile Amerika’ya gitmiş olması konusunda çok yazıldı ve çizildi. Kadın voleybol takımının Amerika yolculuğunun tarifeli uçak ile ve dağınık bir düzende yapılmış olmasını bazı kişilerin ilgisizliği ve hatta bilinçli bir davranış sonucu gerçekleşmiş olabileceğini düşünen kişi sayısı az değil. Gerekçeleri ise malum. Ama öte yandan ülkenin hali ortadayken, özel uçak ile gitmeleri gerektiğini düşünen kişi sayısı da az değil. Yalnızca hep bir arada ve birinci sınıf lokasyonda seyahat etmeleri çok kolay sağlayabilirlerdi. Onu dahi yapmadı birileri.
İşin bir diğer boyutuna gelince; sıradan ve değer verilmeyen şekilde Amerika’ya gönderilen kadın voleybol takımımız üzerinde bu durumun negatif motivasyon etkisi yaratmış olması da muhtemeldir. Bazen birilerine ders vermek için daha fazla güdülenebilirsiniz çünkü. “Madem öyle, bizden de böyle” misali…
Başka bir boyuta geçersek; bazı kişiler kadın voleybol takımının başarısının gereğinden çok gündeme taşındığını ve abartılarak iktidar karşıtlığına malzeme yapıldığını düşünüyor olabilirler… Böylesi çok yazı ve paylaşım var çünkü. Bunun cevabı basit aslında: Ülkede kadınların durumu belli. Hayata geriden ve 1-0 mağlup başlıyorlar. Üstelik kadınların şort giymesine takmış, spor yapmasına karşı onca insan yığını var bu ülkede. Sayıları ve etkileri ise oldukça yüksek. Buna ilaveten ülkede futbola olan ilgi ve harcanan paralar ortada. Buna rağmen alınamayan verim de belli. İşte bu yüzdendir ki, kadın voleybol takımımızın başarısı olması gerektiği düzeyde toplumsal bir karşılık buluyor. Haliyle paylaşılıyor ve onun üzerinden bazı mesajlar veriliyor. Normaldir… Spor sadece spor olsaydı, bunlara zaten gerek kalmazdı. Ama ülkede sporu sadece spor olarak görmeyen, her türlü amaç için araç olarak kullanan bir yaklaşım var. Haliyle her durum kendi karşıtını da yaratıyor. Burada da biraz böyle..
Son müsabakasında ABD takımını da yendi kadın voleybol milli takımı. Amerika’yı yenmek, yenmelerin en güzellerden olsa gerekir, öyle değil mi? Son aşamada hiçbir konuda ayrımcılık yapılmayan gelişmiş bir ülke olma özleminin sembolü hâline gelen kadın voleybolcuları yine ve yeniden kutluyoruz.
