Hemoroid hastalığı: Tuvalette uzun süre oturanlar dikkat!

Hemoroid

Özellikle karın içindeki basıncı arttıran her türlü etkenin hemoroid hastalığının ortaya çıkmasını tetikleyebildiğini ifade eden uzmanlar, aşırı kabızlık veya ishal, tuvalette uzun süre oturmak, gebelik döneminde artan karın içi basıncı, hareketsiz bir yaşam tarzı veya uzun süreli oturma gibi aktivitelerin hemoroid hastalığının ortaya çıkmasını tetikleyebildiğini söylüyor.

Hemoroidin zamanında tedavi edilmesinin önemine işaret eden Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Koca, “Aldığımız suya dikkat etmeli, lifli gıdalarla beslenmeli, kabızlık veya ishal gibi durumların çözülmesi için önlemler alınmalı. Eğer kilomuz varsa, bunu azaltmaya çalışmalıyız. Aktif bir yaşam tarzını benimsememiz gerekebilir. Bu şekilde koruyucu önlemler alabiliriz.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Koca, halk arasında ‘basur’ olarak da bilinen hemoroid hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.


Hemoroid hastalığının ortaya çıkmasında birçok sebep var 

Hemoroidlerin, anüs bölgesinde bulunan küçük yastıkçıklar olduğunu ve anüs bölgesinden gazın ve sıvının çıkmasını engellemede yardımcı olduklarını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Koca, “Ancak bu yastıkçıklar özelliklerini kaybettiklerinde, bir nevi varisler gibi ortaya çıkarlar ve hemoroid hastalığına neden olabilir. Hemoroid hastalığının ortaya çıkmasında birçok sebep bulunabiliyor.” dedi.

Aşırı kabızlık veya ishal hemoroidi tetikliyor

Özellikle karın içindeki basıncı arttıran her türlü etkenin hemoroid hastalığının ortaya çıkmasını tetikleyebildiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Koca, “Bu faktörler arasında şunlar bulunmaktadır: aşırı kabızlık veya ishal gibi bağırsak hareketlerindeki düzensizlikler, tuvalette uzun süre oturmak, fazla kilo veya obezite, gebelik döneminde artan karın içi basıncı, kötü beslenme alışkanlıkları, hareketsiz bir yaşam tarzı, uzun süreli oturma veya sürekli ağırlık kaldırma gibi aktiviteler. Bu faktörlerin hemoroid hastalığının ortaya çıkmasını tetikleyebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve bu faktörleri kontrol altında tutmak önemli.” diye konuştu.

Hareketsiz yaşam tarzı terk edilmeli

“Hemoroid hastalığının tedavisinde medikal tedavi veya cerrahi müdahale uygulanabilir, ancak en önemlisi hastalığın ortaya çıkmasını önlemek için belirli önlemlerin alınmasıdır.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Koca, eğer hastalık ortaya çıkarsa, ilaç kullanımının yanı sıra yaşam tarzındaki sorunları da çözmek gerektiğini dile getirerek, “Örneğin, hareketsiz bir yaşam tarzı varsa, aktif olmalıyız; beslenme düzeninde sorunlar varsa, bunları düzeltmeliyiz; kilo fazlalığı varsa, kilo vermeliyiz; uzun süre tuvalette oturma alışkanlığı varsa, bunu değiştirmeliyiz. Öncelikle bu koruyucu önlemleri almamız önemlidir. Beslenmemize lifli gıdaları dahil etmeliyiz.” dedi.

İlaç işe yaramazsa cerrahi müdahale gerektiriyor

Hemoroidlerin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü evre olarak ayrılabileceğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Koca, şöyle devam etti:


“Birinci ve ikinci derecedeki hemoroidler genellikle dışarıya çok fazla çıkmazlar ve ilaç tedavisi ile tedavi edilebilirler. Ancak, ilaç tedavisi işe yaramazsa veya durum ilerlerse, cerrahi müdahale gerekebilir. Üçüncü ve dördüncü derecedeki hemoroidler ise genellikle cerrahi müdahale gerektirir. Cerrahi müdahale yöntemleri arasında lazerle tedavi veya klasik cerrahi yöntemler bulunabilir. Hangi tedavi yönteminin uygun olduğuna karar vermek için hastalık iyice değerlendirilmeli ve buna göre bir tedavi planı oluşturulmalıdır.”

Hemoroidin yaşam kalitesi üzerine etkisi ne? 

Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Koca, verdiği belirtiler açısından, orada olmaması gereken bir durum varsa, ağrı yapabildiğini dile getirerek, “Ele gelen meme olabilir, sıvı sızması nedeniyle ortaya çıkan kaşıntılar ortaya çıkabilir, kanamalar olabilir. Bu durumlar hayatımızı konforlu olmaktan çıkarabilir. Bu belirtilerin ortadan kaldırılması için önlemler almak gereklidir. Yaşam tarzımızdaki aksaklıkların düzeltilmesi ve zamanında tedavi edilmesi önemlidir. Aldığımız suya dikkat etmeli, lifli gıdalarla beslenmeli, kabızlık veya ishal gibi durumların çözülmesi için önlemler alınmalı. Eğer kilomuz varsa, bunu azaltmaya çalışmalıyız. Aktif bir yaşam tarzını benimsememiz gerekebilir. Bu şekilde koruyucu önlemler alabiliriz. Ardından, ilaç tedavisi gerekiyorsa ilaç tedavisine başlanır veya cerrahi tedavi gerekiyorsa müdahale yapılır.” diye konuştu.

Hamilelikte lokal anestezi ile tedavi yapılabiliyor

Bacaktaki varislerin artması gibi vücudun pek çok yerinde, hamilelikten dolayı varislerin ortaya çıkması gibi, hemoroidlerin de bir nevi varis gibi değerlendirildiğini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Koca, “Bu durum, o bölgede karın içindeki bebeğin yaptığı baskıdan dolayı, dolaşımdan etkilenmesinden dolayı hemoroidlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durumlar genellikle hamilelik dönemindeki hemoroidler büyük komplike durumlar olmadığı sürece, lokal ilaçlarla ve tıbbi tedavilerle çözülebilir. Hamilelik sonrası dönemde ise, gebelik süreci takip edilmeli ve ileri derecede bir evredeyse, uygun bir tedavi planı oluşturulmalıdır. Ancak bazen, hamilelik döneminde hemoroidin komplikasyonu olan trombüsler yani pıhtılı hemoroidler ortaya çıkabilir. Bu durumda, lokal bir anestezi ile o pıhtının hemoroid paketinden dışarıya alınmasıyla tedavi edilebilir. Bu işlem, lokal anesteziyle rahatlıkla yapılabilir.” dedi.

50 yaşından sonra daha sık görülüyor

Hemoroid hastalığının her yaşta görülebildiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Murat Koca, “Ancak 20 yaşından önce daha az yaygındır. Genellikle 50 yaşlarından sonra daha sık görülür. Ancak yaşam tarzı ve hayattaki faktörlere bağlı olarak yaş aralığı değişebilir.” şeklinde sözlerini tamamladı.


Kaynak:

Kabızlığın en önemli nedeni abur cubur


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.