Performative kariyer: Sosyal medyadaki “Performative Male” kavramı iş dünyasına nasıl sızdı?

Sosyal medyada sıkça konuşulan ve “doğallığın provasını yapan” Performative Male (performans sergileyen erkek) kavramı, iş dünyasında “Performative Kariyer” olarak karşımıza çıkıyor. CV’lerden toplantı jestlerine, hatta kahve tercihine kadar her şeyin bir “persona çalışmasına” dönüştüğü bu yeni kurumsal kültürde, imaj ve “doğru zamanlı jest”, gerçek performansın önüne geçiyor.

Modern şirketlerin kültürünü çözmek artık bir “persona” çalışması gerektiriyor. Sık kullanılmaya başlayan Performative Male tabirine iş dünyası çok daha önce uyum sağlamış olabilir mi?

Performative Kariyer: İş hayatında kurumsal metot oyunculuğu, persona çalışması ve Performative Male etkisi.

Performative Kariyer

Bir süredir sosyal medyada yeni bir tabir dolaşıyor: performative male.
Hani şu, kahvesini “tesadüfen” güneşin en iyi vurduğu pencerede içen, kitaplığının en görünür rafına Albert Camus ya da Dostoyevski koyan, Spotify’da entelektüellik yayını yapan figürler. Biraz da flörtöz tipler. Her şeyi biraz fazla farkında, biraz fazla “doğal.”
Aslında doğallığın provasını yapıyorlar.

Düşündüm de, bu sadece sosyal medyanın sahnesinde mi oluyor?
Pek sanmıyorum. Çünkü aynı oyun iş hayatında da sahneleniyor artık.
Şirketin, yöneticinin, hatta meslektaşlarının gözündeki imajla yükselen yeni bir tür: Performative kariyer.


CV: Hayatın Özeti Değil, Senaryosu

Bu oyunun ilk sahnesi genellikle bir Word dosyasında başlıyor.
O dosya, kişinin kendisinden çok “istenen profilin” hikâyesi gibi.
“Takım çalışmasına yatkın”, “detay odaklı”, “dinamik”…
Sanki herkes aynı CV fabrikasından çıkmış.

Bir aday bir keresinde bana demişti:

“CV’yi ben yazmıyorum aslında, şirketin istediği karakteri seslendiriyorum.”


Ofis Kültürü: Kurumsal Metot Oyunculuğu

Yeni işe başlayan biri için ilk görev artık işi öğrenmek değil, “ortama uymak.”
Kahve tercihi bile stratejik: Sen sütlü seviyorsun ama ekip sade içiyor diye sen de sade içiyorsun.

Slack’te hangi emojinin “fazla” ya da “az” olduğunu öğreniyorsun.
Bazen fark etmeden şirket çalışanlarının online toplantıdaki yüz kaslarına bile uyum sağlıyorsun.

Toplantı performansı: İmaj, doğru zamanlı jest ve ortama uyum sağlama ile kurumsal kültürde yükselmek.

Toplantı performansı: Doğru anda not al, hafifçe başını salla

Bir de toplantı sahnesi var tabii.
Her oyuncu yerini almış.
Kimi hep not alır, kimi doğru anda “çok iyi nokta” der, kimi sessizdir ama yüz ifadesiyle katkı yapar.
Gerçek fikir değil, doğru zamanlı jest önemlidir.


Performative kariyer 2.0: Performansın performansı

Şirketin kültürünü çözmek artık bir “persona çalışması” gerektiriyor.
Sabah erken geldiğinde, sessizce masana oturmak değil, “Toplantıya hazırlanıyorum” demek işe yarıyor.
Excel’de küçük bir mucize yaptığında, paylaşım sırasında “şunu da şöyle otomatikleştirdim” demeyi unutmuyorsun.
Sanki emeğin, sesi çıkmadığında görünmez oluyor.
Yani performansın da bir performansa ihtiyacı var.


Kostüm değişimi: Giyimin alt metni

Kıyafet bile artık bir diyalog.
Startup’ta tişört “özgürlük”, kurumsalda ceket “güven” mesajı veriyor.
Sistil, bir tercih değil; strateji.
Bazıları terfi için rapor hazırlar, bazıları ise renk paleti.
Ama ikisi de aynı cümleyi söyler aslında: “Ben buradayım.”

Ne dersiniz? Bu terim iş dünyasına çok uymadı mı?


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:

Umur Çalıkoğlu
İşletme bilim dalında lisans, Eğitim Bilimleri ana bilim dalında yüksek lisans eğitimi aldı. Romanya'da sinerji iletişimi ve takım çalışması, Almanya'da ve İrlanda'da kariyer ve yetenek yönetimi konularında araştırmalar yaptı. İki adet AB projesinde kolaylaştırıcı olarak görev aldı. Türkiye Etik Değerler Merkezi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi. Bu kapsamda çeşitli üniversitelerde etik üzerine konferanslar verdi. Firmalarda ve iş profesyonellerinde etik bilincinin arttırılmasına yönelik uygulama ve seminerler geliştirdi. Çeşitli eğitim ve danışmanlık firmalarında proje müdürü olarak, İstanbul'da iki farklı vakıf üniversitesinde Kariyer Uzmanı ve Kariyer Ofisi Sorumlusu olarak görev aldı. Görev yaptığı üniversitelerde kalite komisyonu ve topluma katkı komisyonlarında yer aldı. İstanbul İşletme Enstitüsünde Liderlik ve Eğiticinin Eğitimi eğitimleri veriyor. Çeşitli kurumlarda da motivasyon, markalama, kurumsal iletişim, etik, kurumsal dizayn, satışta bütünlük sistemleri gibi eğitimler veriyor. Ayrıca, yazar olarak yönetim meselesi adlı köşesiyle İndigo Dergisi künyesinde yer almaktadır. Kısaca, etkili yönetim alanına gönül veren bir konuşmacı, kariyer ve eğitim uzmanı .