Ülkemizde son günlerde yaşanan siyasi ve sosyal olaylar, ülke gündeminde ayrı bir yere oturdu. Bu çerçevede 7 Haziran Seçimi öncesi ve sonrası olayları dikkate alıp gündemi değerlendirmeye çalışacağız…
Havada Pis Kokular Var!
Biliyorsunuz 7 Haziran’dan sonra Türkiye seçim sonrası bir sürece girdi. Bu süreçte ülke, koalisyon ile ilgili çeşitli gelgitler yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Koalisyon kurulacak mı, büyük bir merak konusu…
Koalisyon sürecine gelmeden 7 Haziran’dan önceki günlere gidelim… 7 Haziran Genel Seçimleri’nden önce ülke, “Başkanlık sistemine mi gidecek?” yoksa “HDP meclise girip AKP’nin on üç yıllık iktidarına son mu verecek?” gibi soruları tartışıyordu. Kimi sol görüş, liberal kesim HDP’nin yanında yer alıp Başkanlık Sistemi’ne “Hayır” dedi. Hatta düne kadar (AKP-Cemaat savaşına kadar) AKP ile yan yana olan Nazlı Ilıcak dahi “Oyum HDP’ye…” dedi… Kimi sağ kesim de “Koalisyon istikrarsızlıktır” demişti. Yaklaşık iki ay önce, seçimlere bir ay kala Twitter fenomeni Fuat Avni Twitter’dan şu açıklamayı yapmıştı: “Erdoğan, seçimlerde iktidar koltuğunu korumak için askeri Suriye’ye sokacak!” demişti. O dönemde, askerin bu tür bir eyleme soğuk baktığı gündeme gelmiş ve yine hatırlanacağı üzere Genelkurmay Başkanı Nejdet Özel sağlığındaki bir rahatsızlığından dolayı 15 günlük bir rapor almıştı.
Bunların yanı sıra, seçimden önce 18 Nisan sabahı Ankara Çankaya’daki HDP binasına silahlı saldırı düzenlenmişti. Bu olaya münferit bir olay diyebiliriz belki… Ancak bu olaydan bir ay sonra 18 Mayıs’ta HDP teşkilatlarına yönelik Adana ve Mersin’de eş zamanlı iki saldırı düzenlenmişti. Nisan ayı içerisinde de yine HDP’nin “provokatif eylem” dediği Ağrı’daki bir üsteğmen ve 3 uzman çavuşun yaralandığı olay… En son olayda ise seçimden bir gün önce 6 Haziran günü Diyarbakır’da HDP mitingi öncesi yapılan bombalı saldırı… Bu saldırının faili bir IŞİD’li olduğu ifade edilmişti.
7 Haziran seçimlerinden sonra 8 Haziran’daki Seçimler Bitti Şimdi Ne Olacak? başlıklı yazımda, AKP-CHP koalisyonunu AKP-MHP koalisyonundan daha muhtemel olduğunu ve gerekçesini de o gün yazımda belirtmiştim… 10 Haziran’daki AKP Neden Kaybetti? yazımın son paragrafında ise şu cümleleri kurmuştum:
HDP’ye yönelik seçim öncesi yapılan provokatif eylemler devam edebilir. Bu eylemlerde HDP’yi provoke edip oylarını barajın altına çekmek isteği içinde olanlar olabilir ve yapılacak bir erken seçimde de HDP tekrar barajın altına düşürülebilir. O yüzden HDP bundan sonra atacağı adımlara çok dikkat etmelidir. Atacakları adımlarda silahlı eylemlere başvurması halinde, bırakın “Türkiye Partisi” düşüncesini, barajın altında kalarak adını AKP gibi kaybedenler kulübüne yazdıracaklardır.
7 Haziran Genel Seçimleri’nden sonra ülkenin çeşitli yerlerinde olan PKK eylemleri sonucunda asker, polis cenazeleri gelmeye başladı. HDP, parti olarak açıklamaları ile yumuşak bir süreç izlerken, PKK ülkede sivil-asker-polise karşı eylemlerini artırdı. Bu noktada HDP ile PKK arasında bir anlaşmazlık olduğu görülüyor… Erken seçim olasılıkları ortadayken PKK, böyle eylemleri neden gerçekleştirir anlamak zor!.. Bunun yanında sosyalist bir partinin düzenlediği organizasyon sonucunda 32 kişinin ölümüyle sonuçlanan Suruç’taki patlama, akıllara farklı soru işaretleri de getirmiyor değil!.. 6 Haziran’da Diyarbakır’daki patlamanın baş aktörü IŞİD, Suruç’ta yine baş roldeydi! 6 Haziran’da uyuyan MİT, Suruç’ta da uyudu ya da gerçekten uyudu mu?!..
Şimdi değerli okurlar, 7 Haziran’dan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet kurma yetkisini bir nevi geciktirerek 32 gün sonra Ahmet Davutoğlu’na verdi. AKP-MHP koalisyonu olmayacağı bugün kuvvetle muhtemeldir. AKP-CHP koalisyonu şu anki fotoğrafa göre daha muhtemel görünüyor; ancak Deniz Baykal’ın “Koalisyon görüşmeleri tiyatrodan ibaret; Kasım’da erken seçim var!” ve AKP’li Ömer Çelik’in “Koalisyon için 4-5 toplantıya daha ihtiyaç var” ifadeleri, koalisyona ayrı bir anlam katıyor… Ahmet Davutoğlu’nun, AKP-CHP koalisyonuna sıcak baktığı görülürken, Erdoğan’ın erken seçim istemesi de gündeme sık sık geldi. Erdoğan ve Davutoğlu arasında bir anlaşmazlık olabilir mi sorusunu akıllara getirmeye başladı…
Ülkede bunlar yaşanırken Fuat Avni’nin seçimden önce “Erdoğan; askeri, Suriye’ye sokmak istiyor!” düşüncesi o gün olmasa da bugün kısmen gerçekleşti. TSK, Suriye sınırında IŞİD ve PKK kamplarını bombaladı… Hatırlayacağınız üzere, seçime giderken Erdoğan “Kürt Sorunu yoktur!” demişti. Bunu neden söylemiş olabilirdi? AKP’den HDP’ye giden Kürt – mufazakar oylarına karşılık MHP’nin milliyetçi oylarını AKP’ye kazandırmak için olabilir miydi?! Ancak bunda başarılı olunamadı! Şimdi de koalisyon ve bir erken seçim gündemi yaşanırken ülkede yaşananlar da ortada…
Bu yazdıklarımın doğrultusunda bundan sonraki süreci birlikte izleyip göreceğiz; ancak havada pis kokular olduğunu söylemek de zor değil!..
