Hans Zimmer: Film müziğinin Einstein’ı

Hans Zimmer, hemen hemen herkesin izlediği büyük yapıtların gizli kahramanıdır. Yağmur Adam, Aslan Kral, Gladyatör, Pearl Harbor, Son Samuray, Karayip Korsanları, Yıldızlararası gibi birçok başyapıtın müziklerinde Hans Zimmer imzası var.

Hans Zimmer interstellar film müzikleri soundtrack

Müzik, en büyük icat! Geçmişten günümüze, evet en büyük icat. Neden müzik dediğinizi duyar gibiyim. Oysa adalet de en büyük icat. Ordular ya da mikrolit de en büyük icat. Belki de tarım yapmak veyahut yazı, hatta para da en büyük icat. En büyük icadı belirleme konusunda elbette örnekleri çeşitlendirebiliriz. ‘Ya da’ların yanına daha bir çok şey ekleyebiliriz. Seçim sizin, özgürsünüz, ama bunlardan daha önce, doğanın kendi sesi yok muydu; ırmakların çağıldaması, rüzgarın ıslık çalması, şimşeklerin gürültüsü gibi…

Doğa dünyanın anasıdır derler ya, doğa da buna uygun olarak dünya oluştuğunda ilk yaptığı iş, tıpkı bir annenin bebeğini emzirmesi gibi “dünyasına” müzik aşılaması olmuştur. Doğanın oluşturduğu bu icat, yüzyıllar geçtikçe insanoğlu tarafından çok daha şekillendirilmiş, geliştirilmiş, dünyanın dört bir yanındaki ilk medeniyetlerden günümüze kadar her toplumun kültür taşı olmuş, insanlığın her duygu çeşidi müzik aracılığıyla ifade edilmiş zaman içinde. Bu alanda teknikler oluşmuş, notalar geliştirilmiş, müzik aletleri de buna paralel çeşitlenmiş ve günümüzde müzik adeta uluslararası bir dil olmuştur.


Sinema ve müzik

Günümüzde müziğin enternasyonel kimliği, sadece kendi varlığıyla ya da çabasıyla değil çeşitli kitlesel araçlarla birlikte oluşmuştur. Bu araçlardan şüphesiz en güçlüsü sinemadır. Sinema sektörünü de sırtında taşıyan müzik olmuştur. Öyle ki filmler müzikleriyle tanınır hale gelmiştir. Bu noktada Hans Zimmer’i sektörün Einstein’ı olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır.

Ben burada onun aslen nereli olduğundan ya da kaç yılında ailesiyle birlikte Amerika’ya göç ettiğinden ya da hobilerinden bahsetmeyeceğim.


Hans Zimmer hemen hemen herkesin izlediği büyük yapıtların gizli kahramanıdır. Rain Man, Black Rain, The Lion King, Gladiator, Pearl Harbor, The Last Samurai, Pirates of the Caribbean, Man of Steel, Interstellar ve bunlar gibi bir çok yapıtın müzikleri altında Hans Zimmer’in imzası vardır.

Her filmin senaryosuna göre ayrı ayrı duygular yükleyen Hans Zimmer, gerçek anlamda bir sanat ortaya koyuyor ve insanda bir sonraki yüzyıl böyle bir dehanın dünyaya gelmeyeceği hissiyatını uyandırıyor. Gerçek anlamda sizi filme ve filmin karakterleriyle olasıya bütünleştirmeyi başarıyor.

“A Way of Life”ı dinlediğiniz zaman gerçek anlamda kendinizi Japonya’da asil bir Samuray olarak hissediyorsunuz ya da “No Time For Caution”ı dinlediğinizde kendinizi uzay araştırmaları yaparken buluyorsunuz, izafiyet teorisi üzerine kafa yormaya, zamanın uzayda ne anlam ifade ettiğine dair merak içine giriyorsunuz, adeta Interstellar’ı daha iyi irdeliyorsunuz…

Ne kadar harika değil mi sayesinde bilim ve tarihle iç içe geçebiliyorsunuz. Yüreğine sağlık Hans Zimmer!


Hans Zimmer kesinlikle çok daha iyi anlaşılmalı, keşfedilmeli, onun bu alanda yaptıkları üzerine makaleler yayınlanmalı, konferanslar düzenlenmelidir. Hele ki ülkemizde film sektörünün özelikle de dizi filmlerinin tek tip bir enstrümantel üretimle kısırlaştığı bu dönemde bir “Einstein” bekleyemeyeceğimize göre, hazır Einstein Hans Zimmer’i en azından ilham perisi olarak görmek bile bir şeyleri değiştirmeye yetecektir.

Inception filmi Tasavvuf incelemesi: Arafta kalmak