Müslüman, senin hiç mi günahın yok? Müslümanların, sosyal medya hesaplarından “Kahrolsun İsrail, kahrolsun Emperyalizm, kahrolsun Kapitalizm, kahrolsun IŞİD” yazmaktan başka yaptığı ne var?
İncil’de anlatılan bir hikaye
Zina yapan bir kadın recm edilmek üzere meydana getiriliyor. Herkes toplanmış, eline taşları almış, atmak için bekliyorlar. O sırada Hz. İsa geliyor ve halka dönerek şöyle diyor;
“İlk taşı günahsız olan biri atsın!”
ABD’yi suçluyoruz, İsrail’i suçluyoruz. Avrupa’yı suçluyoruz, Hristiyanları, Yahudileri, Budistleri suçluyoruz her türlü kötü şeyin arkasında onların olduğunu yazıyoruz, çiziyoruz, anlatıyoruz. Peki ya Müslüman, senin hiç mi günahın yok?
Son 100 yıldır Müslümanların, İslam adına zerre miskal yaptığı tek bir siyasi hamle var mı?
Müslümanların, sosyal medya hesaplarından “Kahrolsun İsrail, kahrolsun Emperyalizm, kahrolsun Kapitalizm, kahrolsun IŞİD” yazmaktan başka yaptığı ne var?
Adamlar kutsal kitaplarında yazan emri yerine getirmek için 100 yıldır deli gibi çalışırken, sen kutsal kitabın Kuran-ı Kerim’i bir kere okuyup, anlamadan, farklı farklı anlamlar yükleyip, sana anlatan hurafelerin esiri oldun. Ne kadar ilginç değil mi? Oysaki Kuran’ı Kerim’in ilk emri “OKU” dur.
Onlar dinlerini, kitaplarını baş tacı yaptılar. Sen ise, sadece, Kabe’yi tavaf yapmakla gerçek mümin olduğunu zannettin. 15 gün maneviyatı yaşadın, sonra geldin, yine aynı telden çalmaya devam ettin.
Sen, kendi dininden olmayan insanlara zulmeden devletlere veya kişilere lanet etsen ne olur?
Sen kimsin ki?
Onların Google amcasında, her gün milyonlarca arama yapıyorsun. Her aramada onlara milyonlarca dolar kazandırıyorsun.
Onlar uzayda arsa parselliyor, sen ise hala yeryüzünde “sakız çiğnemek orucu bozar mı?” sorusunun cevabını arıyorsun.
Bilim, ilim, din, kültür, uzay, matematik, geometri, fizik, kimya, tıp adına son 250 yıldır ne yapmış Müslümanlar? Halen; Farabi, Harezmi, Birüni, İbn-i Sina, İbn-i Haldun gibi bilim insanların yaptıkları ile övünüyoruz. Onların yaptıklarının üstüne ne koyduk?
Gelecek odaklı tek bir hamlemiz yok. Tek bildiğimiz “bizim düşmanlarımız var, onlar bizim büyümemizi istemiyor.”
Hiç düşündün mü onların neden düşmanı yok?
Onlar düşmanlarını kendi yaratır. Dostlarını kendileri seçer. Senin dostun, düşmanından beter, düşmanın ise menfaati kadar seni sever.
Müslüman coğrafyasında mezhep savaşları ortalık kan gölü
Bakın Ortadoğu’nun haline. Müslüman coğrafyasında, mezhep savaşları başladı. Öldüren Allah’ü Ekber diyor, öldürülen Allah’ü Ekber diyor. At izi, it izine karışmış. Dindaşlar birbirini kesiyor.
Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan, dünya’nın zengin Müslüman ülkeleri. 100 yıldır, eziyet gören, acı çeken, sömürülen, öldürülen, ırzına geçilen Müslüman coğrafyası için hani ne yapmışlar?
Halid Bin Velid, Uzza putunu kırdı. Sa`d bin Zeyd el-Eşhel, Menat putunu kırdı. Amr bin as, Süva putunu kırdı. Lakin Araplar, bu seferde adına “para” denen bir puta taptılar. Çıkar ve menfaat odaklı güç dengelerinin içinde meze oldular. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın siyasetini uyguladılar. Dünya’nın en iyi Müslümanı olmak için yarışacaklarına Dünya’nın en büyük gökdelenini yapmak için yarıştılar.
Burada, tüm Arap Dünyası’nı ve halklarını tabi ki aynı kefeye koymuyorum. Bizim karşı çıktığımız, paralı, siyasi gücü olan, söz sahibi lakin kılını kıpırdatmayan kesimdir.
Dünya’nın hiçbir yerinde oynanmayan siyasi oyunların Müslüman coğrafyalarında oynanmasına bizzat vesile olan sözde Müslümanların, yaşanılan vahşetlerden sonra döktükleri timsah gözyaşlarına aldanmayın. Kıyılarımızda ölen binlerce insan, neden sizce, yanı başlarındaki Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt gibi zengin Müslüman ülkelere değil de Almaya, İspanya, Hollanda, İtalya, İsviçre, gibi zengin Hristiyan ülkelere gidiyor? Hiç düşündünüz mü?
Özü Müslüman, lakin yaşantısı Müslümanlıktan uzak ümmet yüzünden bugünler yaşanıyor. Ümmet uyuyor. Lakin Yahudi, Hristiyan uyumuyor. Kusursuz İslam dinini, yozlaştıran, sapkınlaştıran, ben merkeziyetçi bir konuma getirenler yüzünden, Müslümanlık her gün sahillere vuruyor, ölüyor, eziyet çekiyor.
Hristiyan olan, lakin daha sonra Müslümanlığı seçen Eski Adı, Cat Stevens yeni adı Yusuf İslam, Müslümanlığı seçmesini şöyle açıklıyor.
“Müslümanları tanımadan önce Kuran’ı tanıdım. Eğer önce Müslümanları tanısaydım, asla Müslüman olmazdım.”
Biz Müslümanlar, Kuran-I Kerim ışığında toplanmadığımız ve Kuran’a göre yaşamadığımız müddetçe acı çekmeye, bölünmeye ve birbirimize yemeye mahkûmuz.
“Uyuyan Ümmet”, bırak başkalarına çamur atmayı. Sen önce kendinizi düzelt.
İlgili yazılar
Allah diyen rezidans: İslami duyarlılık nereye?
Atatürk’ün Medeni Bilgiler kitabında İslam
Ali Şeriati: İslam yeniden nasıl ayağa kalkabilirdi?
