Gençlerin objektifinden: Şehre Bak sergisi

Türkiye’nin doğusu ve batısından 10 şehirden 24 gencin katılımı ile hayata geçirilen “Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre Bak” projesinin İstanbul sergisi 4 Mart 2016 tarihinde DEPO’da açılıyor. 6 video ve 5 fotoğraf çalışmasından oluşan sergi 10 Nisan’a kadar görülebilecek. Sergi daha sonra Diyarbakırlı ve İzmirli izleyicilerle de buluşacak.

Gençlerin objektifinden Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre Bak

Gençlerin objektifinden: Hatırlamak ve anlatmak için Şehre Bak

Anadolu Kültür ile Diyarbakır Sanat Merkezi’nin Geniş Açı Proje Ofisi ve docİstanbul Belgesel Araştırmaları Merkezi işbirliğiyle bu yıl ikincisini hayata geçirdiği Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre Bak projesinin ilk sergisi 4 Mart 2016 tarihinde İstanbul DEPO’da izleyiciyle buluşuyor. Charles Stewart Mott Vakfı, Açık Toplum Vakfı ve İsveç Başkonsolosluğu’nun desteklediği ortak kültürel üretim projesinin ilk sergisi 10 Nisan’a kadar devam edecek.

Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre Bak, Türkiye’de birbirine uzak şehirlerden ve farklı kültürlerden gelen gençleri bir araya getirerek, toplumsal meseleleri fotoğraf ve video aracılığıyla ele alan ve yeni bir tartışma zemini yaratmayı amaçlayan bir ortak kültürel üretim projesi. Proje kapsamında Aydın, Balıkesir, Batman, Çanakkale, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Muğla, Şırnak ve Urfa’dan fotoğraf ve videoya ilgi duyan gençler bir araya geldiler. 2015 yılı boyunca İzmir, Diyarbakır ve İstanbul’da çeşitli atölye çalışmalarına katılan 20–28 yaş aralığındaki 24 genç ortak projeler ürettiler.


Şehirlerden gündelik yaşam, farklı hayatlar ve mekânlar, geçmiş ve hafıza, göç ve kültürel çeşitliliğe dair hikâyeleri kayda alan, gençlerin ürettiği 6 video ve 5 fotoğraf çalışmasının yanı sıra ortak üretim sürecini paylaşan kısa belgesellerin de yeraldığı sergi İstanbul’un ardından Diyarbakır ve İzmir’de de izleyicilerle buluşacak.

Şehre Bak sergisi projeleri

Doğunun Sayfiyesi: Hazar (Fotoğraf)

Projeyi hazırlayanlar: Atahan Eker (İzmir), Murat Kartal (Diyarbakır)

Proje, Diyarbakır ve bölgede yaşayan farklı sosyal ve ekonomik geçmişlerden insanların, dünden bugüne Hazar Gölü çevresinde oluşturdukları tatil alışkanlıklarına odaklanıyor. Bu çalışmada balıkçılıktan su sporlarına farklı uğraşların, villalardan çadır kamplarına farklı tatil alışkanlıkları ve ilişkilerin öne çıktığı hayat tarzlarıyla karşılaşıyoruz. Hazar, aile albümlerinden alınmış hatıra fotoğrafları ile güncel fotoğrafları bir arada sunarak, Doğu’nun gündelik yaşamına ve sayfiye anlayışına bir pencere açıyor.

Koma Dam (Kısa metraj video)

Projeyi hazırlayanlar: Berîvan Akelma (Diyarbakır), Yağmur Cihan (Balıkesir) 

Koma Dam (Kısa metraj video)

Batman’da bir apartman damını kendi mekânları kılan kadınların hikâyesi… Bölgenin kültüründe ayrı bir yeri olan, özellikle yaz aylarında sohbetin, birlikte vakit geçirmenin ve açık havada uyumanın mekânı olan dam, plansız şehirleşen Batman’da kadınların alternatif yaşam alanına dönüşüyor. ‘Kendine ait ortak bir mekân’ kurmanın keyfini merkeze alan, diğer damlardaki yaşamın hafifçe kadraja girmesiyle şehre bir pencere açan Koma Dam, bizi beklenmedik bir mekânda yaşamı yeniden örgütleyen heyecanlı genç kadınların dünyasına davet ediyor.

Son Bakkal (Fotoğraf)

Projeyi hazırlayanlar: Melikenaz Yalçın (Aydın-İzmir), Recep Seyhan (Diyarbakır)

Son Bakkal (Fotoğraf)

Proje, kentsel dönüşüm sebebiyle yıkıma maruz kalan Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Alipaşa, İzmir’in Konak ilçesindeki Ege ve Kadifekale’deki değişen hayatı bakkallar üzerinden anlatıyor. Yıkılmakta olan üç farklı bölgede yaşayan ve dükkân işleten, aynı zamanda mahallenin belleğini oluşturan son bakkalların hikâyelerinde; binalar, evler, dükkânlar kadar, yerel dayanışma kültürünün de dönüşümüne tanık oluyoruz. Son Bakkal’da sadece yıkımla değil, büyük bir belirsizlikle yaşama ve mücadele deneyiminin yansımalarını görüyoruz.

Zîlan  (Kısa metraj video)

Projeyi hazırlayanlar: Derya Gümüş (Batman), Özgür Hiçyılmaz (İzmir)

Zîlan (Kısa metraj video)

1930’da Van’ın Erciş ilçesinin Zilan bölgesindeki Kürtlere yönelik yapılan katliamdan sağ kurtulan ve Batı Anadolu ile Trakya’daki illere sürgün edilenlerin hafızasının izini sürmeye yönelik bir çaba Zîlan. Bütünüyle kaybedilmiş bir geçmiş, nesiller arası aktarımın olamadığı, kabullenmek üzerine kurulu bir bugünle birleşiyor Zîlan’da. Film, kulak verdiği insanlar ve kaydettiği mekânlara hem yakın hem mesafeli durmaya çalışırken, hatırlayamamanın ve konuşamamanın şiirsel bir ifadesi haline geliyor.

Hayıt (Fotoğraf)

Projeyi hazırlayanlar: Aliye Erkurtulgu (İzmir), Mert Gözmen (Diyarbakır-İstanbul)

Hayıt (Fotoğraf)

1970’te Çanakkale’den Aydın’ın Söke ilçesine göç eden Purçu Ailesi, geçimini hayıttan plaj şemsiyeleri yaparak sağlıyor. Uzun süredir şemsiye yapımıyla uğraşan ailenin büyük oğlu Özcan Purçu ise farklı bir yol izleyerek, 2015 yılında Meclis’in ilk Roman milletvekili oldu. Hayıt, Purçu Ailesi’nin fertleri ve ürettiklerine odaklanarak Roman bir ailenin gündelik yaşantısını fotoğraflarla aktarıyor. Ekonomik özgürlük ve emeğe dikkat çeken çalışma, Romanların yerel ekonomideki yerini de bir aile hikâyesiyle birleştiriyor.

IMBPOƩ İmroz (Kısa metraj video)

Projeyi hazırlayanlar: Murat Yüksel (Mardin), Onur Tekin (Çanakkale), Zehra Güzel (Urfa)

IMBPOƩ İmroz (Kısa metraj video)

IMBPOƩ (İmroz), Gökçeada’da yaşayan insanların hikâyelerini paylaşmayı amaçlayan kısa bir belgesel. Film, Türkiye’de Rumlara yakından bakarak hem iktidarın toplumu yaralayan acımasızlığının hem de her türlü kimliğin ötesine geçen, güçlü bir aidiyet duygusunun izlerini takip ediyor. ‘Cezaevi’ olmanın reva görüldüğü bir adanın da hikâyesi olan İmroz, yaşanan kayıplara rağmen birbirine tutunan insanların tanıklıklarını röportajlar aracılığıyla bir araya getiriyor.

Tene Yazmak (Fotoğraf)

Projeyi hazırlayanlar: Barış Can Ayata (Batman), Gizem Demirtaş (İzmir) 


Kişisel hafızanın ve kimlik algısının bedende nasıl ifade edildiğini gösteren Tene Yazmak, insanları birbirine bağlayan ve birbirinden ayıran hikâyelere dair kısa bir bakış sunuyor. Batman’da Dicle Anter’in bir aile simgesi haline gelen dövmesinden babası Musa Anter’in kaybına, Diyarbakır’da barış dövmesi yaptıran Helin’den 15 Şubat’ta kendini yakan yakın arkadaşı Mustafa’ya ve İzmir’de Tayfun’un dövmelerinden genç yaşta hayatını kaybeden ve kalbi Tayfun’a nakledilen Oliver’e varıyoruz.

Anadolu Kültür Diyarbakır atöylesi Gençlerin objektifinden Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre Bak
Diyarbakır atöylesi

Taş (Kısa metraj video)

Projeyi hazırlayanlar: Aram İkram Taştekin (Diyarbakır), Gözde Özkurt (İzmir)

Çalışma, tarih boyunca çeşitli amaçlar için kullanılmış, dile türlü şekillerde dâhil olmuş ve kavramlaşmış bir nesnenin anlam sınırlarını farklı açılardan ele alıyor. Bu sınırların bir ucunda, Kürtlerin çocukluklarından itibaren yaşadıkları coğrafyanın fiziksel özellikleri ve onun üzerinde yürüyen mücadeleden ayrı düşünemedikleri taş imgesi var. Diğer uçta ise hafızanın, bedenin ve onları çepeçevre saran kültürün ve dilin içinde bilinç ve bilinç dışı arasında salınan binlerce imgeden biri olarak ‘taş’ var.

Gençlerin objektifinden Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre Bak

Olağan Haller (Fotoğraf)

Projeyi hazırlayanlar: Osman Sadi Temizel (İzmir), Özlem Avunç (Diyarbakır)  

Diyarbakır’da ve Mardin’in Midyat ilçesinde insanların boş zamanlarını geçirdiği, dinlendiği, eğlendiği, rahatladığı mekânlara bakarak, hayatın akışı ve olağanlığına tanıklık ediyoruz fotoğraflarla. Bununla birlikte 2015 yılı içinde yoğunlaşan çatışmalar, buradaki hayatı bütünüyle durdurarak bölgede yaşayan insanların yaşamını derinden etkiledi. Bu çalışma, şehirlere ve insanlarına bakmanın bütünlüklü yollarını fotoğrafla araştırırken, çatışmasız dönemlerdeki olağan hayata devam etme arzusunun da bir ifadesi.

Gizli Özne (Kısa metraj video)

Projeyi hazırlayanlar: Ayberk Ersürmeli (Çanakkale), Serdar Nas (Şırnak-Van)

Tene Yazmak (Fotoğraf)

Diyarbakır ve İzmir’de sıklıkla ziyaret edilen iki mekân: Mardinkapı Keçi Burcu ve Konak Saat Kulesi. Uzun yıllardır bu iki mekânda çalışan ve başkaları tarafından çekilen anı fotoğraflarında farkında olmadan görünmeyi başaran birileri var! Gizli Özne, sosyal medyada dolaşan anı fotoğraflarında görünen bu ‘birileri’ni daha yakından tanımak üzere yola çıkıyor ve onları kendi fotoğraflarıyla buluşturuyor. Gizli Özne, hep ‘orada’ olduğu halde görünmeyen bu insanlara ve onların görünmeyen emeğine dair küçük izlenimler toplarken, şehrin göbeğindeki saklı hikâyelerin kapısını aralıyor.

Veger (Dönüş) (Kısa metraj video)

Projeyi hazırlayanlar: Mesut İslah (Balıkesir),  Refiq Dildar (Batman)

Hacı Selahattin 104 yaşında bir Koçerdir. Bu yaşına kadar göçebe hayatı sürdürmüştür. Yaşından dolayı artık yükseklere çıkamayacak hale gelen Hacı, genç Koçerlerin hayvanları yaylalara çıkarttıkları süre zarfında, 6 ay şehirde çocuklarının evinde kalır. Hayvanlar Koçerlerle birlikte yayladan indiklerinde, bir an önce Kozluk Ceznê’ye kavuşmayı uman Hacı’nın da özlediği topraklara adım atma vakti geliyor. Veger (Dönüş), Koçerlerin nesilden nesile aktarılan yaşam biçimlerine ve toprakla kurdukları ilişkiye bir an için misafir olmamızı sağlıyor.

***

ANADOLU KÜLTÜR: Kültür-sanatın farklı alanlarından ve sivil toplumdan kişiler tarafından kâr amacı gütmeyen bir kültür kurumu olarak kurulan Anadolu Kültür, hem yurt içinde hem de yurt dışında kültürel ve sanatsal projeler yürütmek amacıyla 2002 yılında faaliyetlerine başladı. Sanatsal işbirliği ve eleştirel tartışmalara alan açacak mekânlar yaratmaya çalışan Anadolu Kültür projelerini, sanatın paylaşılması ve kültürel işbirliğinin farklı toplumsal geçmişlere, ulusal veya etnik kimliklere sahip olan bireyler arasında diyalog ve karşılıklı anlayışın gelişmesine katkı sağlayacağı inancıyla hayata geçiriyor.

Kültürel çeşitliliğin çatışma unsuru değil, zenginlik olarak algılandığı; önyargılardan arınmış, çoğulculuğu önemseyen bir toplumun gelişimine ve toplumsal değişime katkı sunmayı amaçlayan kurum, kültürel mirasın çeşitliliği ve bu mirasın ortak paydaları ile ilgili farkındalığı artırmayı hedefliyor; bu hedefleri paylaşan sivil toplum örgütleri, belediyeler ve yerel inisiyatiflerle işbirliği yapıyor. Anadolu Kültür’le eş zamanlı olarak Diyarbakır’da kurulan şubesi Diyarbakır Sanat Merkezi de aynı yaklaşımla çalışmalarına devam ediyor.

İlgili yazılar

Derviş Baba Ali Denizci’nin “Görüyorum duyuyorum sorumluyum” projesi


Düşler Akademisi ile geleceğin sosyal sorumlu liderleri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.