Karaciğer Kanseri önlenebilir mi?

Karaciğer kanseri dünyada sıklık olarak tüm kanserler içinde 5. sırada ve kanserden kaynaklanan ölümler arasında 3. sırada yer alıyor. Karaciğer kanseri gelişmesi için en önemli risk faktörünün karaciğer sirozu olduğuna dikkat çeken, Liv Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kürşat Serin karaciğer kanseri ve cerrahisi ile ilgili bilgi verdi.

Aşılama ile karaciğer sirozundan korunmak mümkün  

Batı ülkelerinde karaciğer sirozunun en sık nedeni aşırı alkol alımı iken, ülkemizde en sık neden hepatit B ve C virüsüne bağlı kronik hepatitlerdir. Ancak etkin bir tarama ve aşılama sayesinde karaciğer sirozundan korunmak mümkün. Çünkü kronik B hepatitli hastalarda karaciğer kanseri gelişme riski yaklaşık 200 kat artar ve hastaların yüzde 15-25’i karaciğer sirozu veya karaciğer kanserinden kaybedilir. Ayrıca hepatit B virüsü, hepatit C virüsünden farklı olarak, karaciğer sirozu yapmadan da karaciğer kanserine yol açabilir.

Siroz karaciğer kanserine neden olabiliyor

Hepatit B için etkin aşılama yapılması karaciğer kanserinden korunmada en etkin yöntemlerden biridir. Hepatit B ve C’den korunmak için genel hijyen önlemlerinin alınması, risk gruplarının ve hepatitli hastaların tüm aile bireylerinin taranması büyük önem taşır. Kronik B ve C hepatitli hastalara tanının erken dönemde konulması ve uygulanacak güçlü antiviral tedaviler sayesinde hem karaciğer sirozu, hem de karaciğer kanseri gelişimini önlemek mümkündür.


Eğer kişide kronik bir hepatit B veya C hastalığı varsa, siroz gelişimine izin vermeden en uygun tedavi başlanmalıdır. Bu konuda özellikle Hepatit B’ye bağlı erken evre karaciğer sirozunda, sirozun geri dönüşümünü sağlayabilecek güçlü ilaç tedavileri yüz güldürüyor. Hepatit C ise, kür sağlanabilecek bir kronik hepatit türü olup, bu alanda da pek çok yeni ve güçlü ilaç ile tedavi yoluna gidilebilir. Kronik hepatit tedavisinde başarı sağlanabilmesinin temelini; uygun zamanda, uygun ilaçların başlanması ve hastanın yakından takibi oluşturur. Karaciğer kanserinde erken tanı, doğru medikal ve cerrahi tedaviler sayesinde hastalıktan kurtulabilmek mümkün. Ancak ülkemizde karaciğer kanserlerinin tanısı bazı olgularda çok geç dönemde konulabiliyor. Ancak bu hasta gruplarında da beklenen yaşam süresini uzatabilen ve umut veren yeni tedavi yöntemleri mevcut ve bu tedavi yöntemleri ülkemizde de başarıyla uygulanabiliyor.

 Karaciğer kanserinin cerrahi tedavisi mümkün mü?

Günümüzde en etkin tedavi şekli ameliyat ile tümörün çıkarılmasıdır. Ameliyat kararı verilmeden önce karaciğerin işlevsel durumu mutlaka değerlendirilmelidir. İşlevsel durumun uygun olduğu hastalarda ameliyat ile tümör çıkarılır. Laparoskopik ya da başka bir değişle minimal invaziv teknik ya da halk arasında bilinen tabiriyle kapalı yöntem cerrahi, cerrahinin özel bir uygulama alanıdır. Gelişen teknoloji ile artık karaciğer ameliyatlarını bu yolla başarılı bir şekilde yapılabilir. Açık cerrahide, karın içine ulaşabilmek için karını boydan boya kaplayan bir kesi yapılıyordu. Laparoskopik (kapalı) teknikte ise 0,5-1 santim boyutunda beş kesi ve 4-5 santimlik piyesin dışarı alındığı kesi ile ameliyatlar tamamlanabiliyor.


İlgili yazılar

Kış döneminde sağlıklı hamilelik

Gülmenin sağlık üstünde 4 muazzam etkisi


Uzun ve Daha Sağlıklı Yaşamın Sırrı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.