Ufuk Tarhan, Türkiye’nin fütürist iş tasarımları sunan ilk şirketi olan M-Gen’in kurucusu. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk ve tek kadın fütürist konuşmacısı olan Tarhan, dünyanın saygın fütürist kaynaklarından biri olan The Futurist Dergisi’nin Türkçe hazırlanmasını sağladı. Kendisiyle geleceğe dair konuştuk.
Röportaj: Ufuk Tarhan
Gelecek güzel gelecek
Türkiye’de bir ilk olarak fütürist yayını getiren öncü ruhlu, vizyonu çok geniş, tanınmaya ve fikirleri zamanın her anında dinlenilmeye değer, çok sevgili Ufuk Tarhan ile yaptığımız bu güzel söyleşiyle şimdi sizleri baş başa bırakıyor ve söyleşiye onun en meşhur sloganıyla “Gelecek güzel gelecek” diyorum…
Türkiye’nin ilk fütürist konuşmacısı ve Türkiye’ye ilk fütürist yayını getiren biri olarak Ufuk Tarhan fütürizmi nasıl anlatır? Kimlere fütürist nedir?
Fütüristler, multidisipliner yaklaşımla “gelecek senaryoları üzerine düşünen ve geleceğe dair uzgörülerde (uzgörü: uzak, uzman, uzlaşmacı) yenilikçi, stratejik ve sürdürülebilir öneriler geliştiren, uygulayan kişiler, gelecekçiler, gelecek mühendisleri” olarak da tanımlanıyor.
Gelecek için bol bol senaryo kurgulamak, hayaller kurmak, olumlu gelecek tasarımı yapmak ve aksiyon halinde olmak “Fütürist” olmanın ön koşulları.
Fütüristlerin ilkeleri
- Kendisi ve tüm insanlık için olumlu, ilerici, yenilikçi vizyon geliştiren,
- Kişi, kurum ve toplumların yararlı, etkin yol haritası oluşturmalarına yardımcı olan,
- İnsanlıktan sorumlu olduğunu bilen,
- Geleceğin seyircisi değil tasarımcısı olması gerektiğinin farkında olan,
- ‘Çağdaşlık’ sözcüğünün bugünü yaşamakla sınırlı olmadığını gösteren ve davranışlarında bunu yansıtan,
- Geleceği uzgören,
- Dünyayı kendine, kendini dünyaya ait hisseden,
- Dünyanın örgütlenmesinde yer almak isteyen,
- Geniş kitleleri fütürizm yaklaşımı ile bu bilinç etrafında toplamanın önderlerinden olan bireydir, kurumdur.
Peki size geleceğiyle ilgili kariyer planlamasına gelen kişilere nasıl bir yol gösteriyorsunuz?
Bütünüyle işe ve kariyere odaklanıyorum. Bu alanda yapmak istedikleri atılım ya da çözmeye çalıştıkları sorunlara yardımcı oluyorum. Bunun için de her şeyden önce kendileriyle, çevreleri ile ilgili farkındalıklarının gelişmesine yardımcı oluyorum. İnsanlar genellikle kendilerini olduklarının ve olabileceklerinin daha altında, gerisinde, yetersiz ve olumsuz değerlendirme eğilimindeler.
Bana gelen kişilerde genellikle çok önemli farkındalık, güven eksikliği, kendilerine karşı haksız tutumlar içinde olduğunu gözlemliyorum ve önce bunun üzerine gidiyorum. İkinci etap da olmasını istedikleri şeyi net tarif edebilmelerini sağlıyorum. Genellikle burada çok zorlanıyorlar. İsteklerine odaklanamıyor, yüzeysel kalıp, derinleşemiyorlar. Oysa bu ikisi olmadan ilerlemek imkansız. Çalışmalar genellikle çok ama çok başarılı oluyor. Tabii kişiler gerçek ve içten bir çaba gösterir, çalışırlarsa.
Dijital insan diye bir kavramınız var. Dijital insan nedir?
- Google’a kişinin adını yazdığınızda üst sıralarda ve hakkında anlamlı, yararlı, açıklayıcı bilgiler çıkıyorsa,
- Kişinin kim olduğu, ne yaptığı, hangi projede, işte birlikte değer üretilebileceği net bir şekilde anlaşılıyorsa,
- Kariyeri ile ilgili aktif ve referans niteliğinde blog’u varsa,
- Sosyal medya kanallarında kimliği ile tutarlı içerik üretiyorsa, takip ediliyor, like, yorum alıyorsa,
- Klout puanı 50’nin üstünde ise,
- Ve fiziksel, analog kimliği kişiliği ile aynı şeyleri yansıtıyorsa
Bu kişiye Dijital İnsan diyebiliriz.
Gençlere kariyer planlamasında neler önerirsiniz?
Kariyerlerini geleceğin mesleklerine göre değil, gelecekte yapmayı istedikleri, kendilerini adamak istedikleri işlere ya da başka bir deyişle hizmet alanlarına “yetenek ve yetkinliklerine” göre planlamalılar. Her şeyden önce gelecekte başarılı, mutlu olmak isteyen herkesin “meslek” takıntısı ya da fetişine artık son vermesi gerektiğini anlamalılar. Çünkü “meslek” odaklı kişisel ve kurumsal yapılanma sanayi devrimi ile sonrasındaki bilgi/bilgisayar/bilişim çağının idari sorunlarını çözmüş olabilir, ancak bundan sonrası için faydası yok.
O yüzden gençlerin mesleğe değil; “becerilerine, sevdikleri hizmet alanlarına, kişisel kabiliyetlerine, kendilerini sürekli geliştirmeye, hayat amaçlarına göre kesintisiz araştırmaya, öğrenmeye” yönlenmelerini öneriyorum. Bunun için de öncelikle kendilerini tanımalı; sevdikleri, en çok yapmak istedikleri, çözmekten hoşlandıkları sorunların farkında olmalarını tavsiye ediyorum. Bunlar gelecekteki başarılar için en önemli belirleyiciler.
İlerleyen teknolojiyle birlikte hayatımızdaki dijital araçların yeri ne olmalıdır?
Okuma, yazma, kâğıt, kalem, kitap hayatımızın neresinde idiyse, dijital araçlar da oralarda, yani her yerinde olmalı. Ve bu bir seçenek değil, zorunluluk.
Gelecekle ilgili yakın zamanda gerçekleşmesi öngörülen üç boyutlu hologram dediğimiz sistemle televizyonda izlediğimiz karakterleri sanki yanı başımızdaymışçasına seyretmek, sizce insanoğlu için zamanda nasıl bir yolculuk?
Çok heyecan verici tabii ki… Düşünsenize tarihte yaşayan insanları, sanatçıları, yakınlarımızı üç boyutlu olarak yanı başımızda göreceğiz. Ve hatta onlarla konuşabileceğiz. Ya da gelecekte olabileceğimiz hallerimizi, ortamlarımızı senaryolaştırıp, şimdiden ön gösterimini yaşayabileceğiz. Bunlar sonuçlarının nerelere varabileceğini şimdiden kestirmemizin dahi zor olduğu müthiş dönüşümler…
Gelecekle ilgili en merak edilen diğer konulardan biri de bozulan tarım ve gıda sektörüyle ilgili yeme içme konusu. Sizce ileride beslenme şeklinde ne gibi değişiklikler olacak?
Çağın en büyük sorunu “Küresel Isınma”, ekolojik dengelerin insanoğlu tarafından giderek daha tahripkâr biçimde bozulması. Ancak bu konuda farkındalık her geçen gün artıyor. Sürdürülebilir gelecek için hem doğal kaynakları daha iyi kullanmayı öğreneceğiz hem de nano ve biyo teknoloji ile dikey çiftliklerde, laboratuvarlarda, topraksız tarım ile vb. beslenme ihtiyacımızı karşılayacak yöntemler geliştireceğiz. Yanı sıra daha çok konsantre sıvı ve sıkıştırılmış, kutulanmış gıda maddesi tüketeceğiz.
Teknolojinin geldiği bugünkü nokta artık insanı korkutmaya mı başladı?
Hem geldiği hem de gidebileceği nokta insanları tedirgin ediyor, çünkü teknolojik gelişmelerin hızı insanların adaptasyon hızını geçti. Artan yapay zeka uygulamaları, robotlaşma, nesnelerin interneti, her yerin sensörlerle donanması vb. ilk etapta, insanoğlunda “işsizlik ve makinaların yönetimi ele geçireceği” korkusuna neden oluyor. Bunlar yersiz duygular değil, olasılıklar içinde ancak olmasını olduğu kadar olmamasını sağlamak da bizim elimizde. Madem bunları tehlike olarak görüyoruz, o zaman gerçekleşmemesi için daha akıllı, saygılı ve sakin düşünmeliyiz. Dünyanın sakinleşmeye ve biraz yavaşlamaya ihtiyacı var. Bunu yapabiliriz. Yapmalıyız.
Fütürizm ile ilgili yaptığınız çalışmalarda hangi disiplinler size destek veriyor?
Sosyoloji, teknoloji, ekoloji, ekonomi, psikoloji ve politika.
Peki size göre gelecekte en geçerli meslek dalları neler olacak?
Artık geleceğin popüler olacak mesleklerinden bahsetmek çok anlamlı değil. Meslek tahminleri yapmaya çalışmak yerine, 5 – 10 yıl içinde hangi alanların daha çok gelişeceğine, dönüşeceğine ve gelişirken, dönüşürken ne gibi sorunlar oluşacağına, nerelerde ihtiyaçların yükseleceğine ve onları çözmek için hangi becerilere, yetkinliklere sahip olmak gerekeceğine odaklanmak önemli ve kritik!
Bu şekilde bakarsak geleceğin başarılı insanları aşağıdaki alanlarda sorun çözenler, ihtiyaç giderenlerden çıkacak. Bu alanlarda henüz bilmediğimiz binlerce yeni iş, eskinin deyimi ile meslek ortaya çıkacak. Bunlardan hangileri ile hangi sorunu çözmeye adanabileceğini bulan ve o doğrultuda, disiplinle, çok çalışanlar başarılı olacak:
- Nano Teknoloji
- Genetik, Biyo Teknoloji
- Dijitalleşme ile ilgili her konu
- Clout Computing (Bulut Bilişimi)
- IoT (Internet of Things – Nesnelerin/Şeylerin İnterneti)
- Data Analizi
- Mobil Teknolojiler
- Big Data (Büyük Veri)
- Robot Teknolojiler
- Yenilenebilir Enerji
- Yapay Zeka (Artificial Intelligence / AI – YZ)
- Giyilebilir Teknolojiler (Wearable Technologies)
- M2M/V2V (Machine to Machine / Vehicle to Vehicle – Makinadan Makinaya, Araçtan Araca) Teknolojiler
- Arttırılmış gerçeklik (Augmented reality)
- Hologram Teknolojiler
- Üç Boyutlu Baskı ve Çizim Teknolojileri (3D Print and Drawing Technologies)
- QR Coding (Quick Response – Çabuk yanıt Kod),
- Lokasyon Bazlı ve Özelleştirilmiş Mobil Uygulamalar (Location Based & Customized Apps)
- Uzay Teknolojileri
ODTÜ Üniversitesi’nde fütürizm ders olarak akademik düzeyde artık öğrencilerin seçmeli olarak okuyabildiği bir bölüm. Sizce bir üniversite öğrencisine fütürizm dersinin verilmesi onun gelecekteki yaşamını nasıl etkileyecektir?
Çok olumlu etkileyecektir. Vizyon kazanacak, gelecek planlarını ezber ve şablonlara göre değil, geleceğin isteklerine göre yapacaktır. Kendisini ve kaynaklarını en verimli şekilde kullanmayı öğrenecektir. Aslında ben gelecek dersinin, tarih dersinin başladığı yaşta başlamasının tüm insanlık için artık çok gerekli ve yararlı olduğuna inanıyorum.
Gelecekte sürdürülebilir kariyer için önerilen T – insanı kimdir?
Bir şeyin her şeyini, her şeyin bir şeyini bilen insandır. Teknolojik, tasarımcı ve tedarikçi insan demektir.
Gelecekle ilgili özellikle kadınları yakından ilgilendiren bir müjdeniz daha var. Kadınların gelecekte oldukları yaştan çok daha genç görüneceğini söylüyorsunuz. Nasıl olacak bu?
Nano ve biyo teknoloji, genetik teknolojilerdeki gelişmeler sayesinde. İnsanın gen haritası her geçen gün daha fazla çözülüyor. Yaşlılık, hastalık, bozukluk yaratan genlerin formülleri ve onları giderecek yollar keşfediliyor. Bu şekilde de başta cilt yaşlanması olmak üzere insandaki pek çok deformasyon önlenmeye ya da onarılmaya başlandı. Hatta “ölüm hastalıktır, 2049’a kadar bu işi çözeriz” diyen bilim adamlarının sayısı hiç az değil…
Ufuk Tarhan’a bu değerli söyleşi için çok teşekkür ederiz…