Hamilelik döneminde havuz mu deniz mi?

Gebelik döneminde havuz mu deniz mi tercih edilmeli? Hangisi daha hijyenik? Hamileler bu haberi okumadan havuza girmemeli!..

Gebelik döneminde havuz mu deniz mi tercih edilmeli? Hangisi daha hijyenik? Hamileler bu haberi okumadan havuza girmemeli!

Yüzmenin yapılacak en sağlıklı spor çeşidi olduğuna hiç kuşku yok. Ödemi ve duruş bozukluğuna bağlı ağrıları azaltması, tüm kasları çalıştırması, tansiyonu düzenlemesi ve saymadığımız pek çok olumlu etkisi nedeniyle gebelikte de bu aktivite çok faydalı. Ancak, İngiltere’de gebelikleri boyunca düzenli olarak yüzme aktivitesine katılan kadınların çocuklarında alerjik hastalıkların hızla artışı, yüzme havuzlarının mercek altına alınmasına sebep oldu.

O hastalıklarda beş kat artış yaşandı

Bilim insanları özellikle son 50 yılda astım, egzama gibi alerjik hastalıkların yeni doğan döneminden itibaren nerdeyse beş kat artış göstermesinin ardındaki sebeplerden birini özellikle halka açık havuzlarda bulunan klor ve benzeri temizlik ürünlerinin havaya karışarak yarattığı zararlı etkiye bağlıyor.


Bu kimyasallara maruz kalan annenin taşıdığı fetüsün bağışıklık sistemi değişime uğruyor ve doğduktan sonra bu bebeklerde ciltte soyulma ve kızarmalar, besin alerjileri, egzama, astım gibi hastalıklara çok sık rastlanıyor.

Kalabalık ve kapalı havuzlara dikkat!

Devamlı ve düşük dozda alınan kimyasalların bağışıklık sistemine etkisi hakkında kesin kanıt olmasa da ikna edecek düzeyde veri mevcut olduğunu belirten Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, anne karnındaki fetüsün kimyasal maddelere karşı aşırı derecede duyarlı olduğunu vurguluyor.

Bakterileri ve bulaşıcı enfeksiyonları ortadan kaldırmak için, bu maddelerin havuzlarda bolca kullanıldığına dikkati çeken Op. Dr. Betül Görgen, sıcak yaz ayları için havuz programı yapan anne adaylarına şu uyarılarda bulundu:

“En çok dikkati çeken madde -yaygın dezenfeksiyon ürünü- THM (trihalometan)’lardır. Bu madde, kullanılan klorun deri hücreleri, idrar ve ter gibi organik maddelerle karışması sonucu oluşur. Çok kalabalık, bol klorlu havuzlarda da yüksek sevide bulunur. Özellikle havalandırmanın pek de yeterli olmadığı kapalı havuzlarda yoğun klor kokusunu mutlaka hissetmişsinizdir.

Çocukta beynin ve bağışıklık sisteminin gelişimi, kimyasal haberci olan hormonların doğru zamanda doğru miktarda bulunmasıyla olur. Fakat artan miktarlarda endişe veren bu kimyasallarla etkileşen doğal kimyasal haberciler bağışıklık yanıtında değişmeye yol açar. Havuzlarda kullanılan temizlik maddeleri, solunan klorlu hava bu yolla alerjik hastalıklara yol açar.”


Yönetmelik var ama…

Türkiye’de de halka açık yüzme havuzlarında olması gereken sağlık esasları ve şartlar hakkında Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliği var. Bu yönetmelikte pek çok teknik detay ve rakamsal değer var. Havuzdan numuneleri alması gereken kişinin bile teknik işler, sağlık ve kimya eğitimi almış bir kişi olması gerektiği belirtiliyor.

Analiz verileri neden paylaşılmıyor?

Havuz aktivitesi bulunan birçok spor merkezi bile, her bilgiyi paylaştıkları internet sitelerinde, nedense havuzlarına ait temizlikle ilgili analiz verilerini ve sıklığını paylaşmıyor. Çünkü, kurallara ne kadar uyulduğu tartışmalı. Birçok havuz çamaşır suyu kokuyor…

Op. Dr. Betül Görgen, hamilelere; gidecekleri havuzda Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliğindeki kurallara uyulup uyulmadığını araştırıp öyle gitmelerini tavsiye ediyor.

Havuz mu deniz mi?

Op. Dr. Betül Görgen, deniz suyunun havuz suyu gibi kimyasal içermediği için daha hijyenik olduğunu söylüyor. Op. Dr. Görgen, gidecekleri havuzun temizliğinden emin olmayan hamilelere imkanı varsa denizi öneriyor. Tabi ki denize girilecek plajın da ölçümlerinin yapılmış ve yetkililer tarafından ‘denize girilebilir yerler’ arasında ilan edilmiş olduğuna dikkat etmek gerekiyor.

Hamilelikte cinsel ilişki ve 9 faydası

Kahkaha atarak hamile kaldılar!


Hamilelik ve dikkat edilmesi gereken 10 kural


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.