Selülit tedavisi için nasıl beslenmeli? Selülit giderici besinler

Selülit nedir? Selülit tedavisi için nasıl beslenmeli? Selülit nasıl gider? Selülit giderici besinler nelerdir? Selülit olmaması için nasıl bir beslenme programı uygulamak, hangi gıdaları tüketmek gerekir?

Selülit tedavisi

Selülit tedavisi için nasıl beslenmeli? Selülit giderici besinler neler?

Kadınların korkulu rüyası haline gelen selülitlere karşı önlem almanın yolu ise doğru besinleri uygun miktarlarda tüketmekten geçiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Sinem Uygun, selülitten kurtulmak için beslenme düzeninde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.


Şok diyetlerden kaçının!

Deri altı yağ dokusunda fazla miktarda yağ birikmesinden dolayı oluşan selülit, hastalık değil estetik bir sorundur. Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam ve hormonların da etkisiyle kan dolaşımının yetersiz hale gelmesi, dokulara yeteri kadar oksijen taşınamamasına neden olmaktadır. Oksijenden yoksun kalan dokuların zamanla elastikiyetini kaybetmesi, cilt yüzeyinin bozulması ve pürüzleşmesine yol açmaktadır.

Östrojen hormonundan dolayı daha çok kadınlarda görülen selülit, zayıflarda da görülmekle birlikte kilolu kişilerde daha belirgin bir hal almaktadır. Selülitlerden tamamen kurtulmak ya da gözle görülmez hale gelmesi için öncelik beslenme alışkanlıklarını değiştirilmesidir.

Hızla kilo vermek için uygulanan şok diyetler, yağ kaybından çok kas ve su kaybına neden olduğu için selülit oluşumun hızını artırmaktadır. Şok diyetler yerine; pilates, yürüyüş, yüzme gibi düzenli sporlar ve sağlıklı beslenme ile kas gerginliğini iyi duruma getirmek selülitlerden kurtulmak için daha faydalıdır.

Suyunuza salatalık ve zencefil dilimleri ekleyebilirsiniz

Selülitten kurtulmanın birinci yolu, gerekli miktarda su tüketiminin sağlanmasıdır. Her gün 2-2,5 litre su tüketimi; dolaşımın düzenlenmesine iyi gelirken, metabolizmanın hızlanması, toksinlerin atılması ile cildin nemli, parlak ve elastik olmasına yardımcı olur.

Zorlanan kişilerin taze zencefil ya da salatalık ilave ederek suyu aromalı hale getirmeleri mümkündür. Aşırı çay ve kahve tüketiminin vücudu susuz bırakacağı ve selülit oluşumunu tetikleyeceği unutulmamalıdır. Bunun yerine meyve çayları ya da metabolizmayı hızlandırarak ödemin azalmasına yardımcı olan yeşil çay tercih edilebilir.

Yulaf, çavdar ve tam buğday ürünleri tüketin

Vücudun yağ dokusunu artıran beyaz un ve şekerli gıdaların günlük beslenme programından çıkartılması gerekmektedir. Bu besinlerin yerine tok tutan yulaf, çavdar veya tam buğday ile yapılmış gıdaları tercih etmek kilo kontrolüne yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte bu besinleri tüketmek; cildin sağlıklı ve esnek görünmesini sağlayan kollajen ve elastin proteinlerinin üretimini de arttırmaktadır.

Cildinize marul ve roka doping yapın

C vitamini içeren besinleri düzenli olarak tüketmek vücutta kolajen üretimini artıracağı için cildin pürüzsüz ve daha parlak olmasını sağlamaktadır. Her gün 2-3 porsiyon meyve ve 7-8 porsiyon sebze tüketmek c vitamini ihtiyacını karşılamaktadır. Özellikle marul, roka, dereotu, maydanoz, kuşkonmaz gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler ile mevsim meyvelerinin tüketilmesi cildi beslemektedir.

Sofranızdan balığı eksik etmeyin!

Günlük beslenme düzeninde omega 3 içeren besinlerin tüketilmesi selülit oluşumunu azaltırken bağ dokusunu güçlendirir. Haftada 2-3 kez ızgara ya da fırında pişirilmiş balık tüketmenin yanında;

  • Semizotu
  • Ceviz ve badem
  • Keten ve chia tohumu gibi omega-3 içeren kaynakları beslenme programına dahil etmek, selülitlerin giderilmesine yardımcı olurken; kırışıkların azalmasına, cildin pürüzsüz ve parlak bir görünüm almasına katkıda bulunur.

Kadınların ortak problemi selülit ile nasıl mücadele edilir?

Selülit; deri altında düzensiz ve aşırı yağ birikimi ile oluşan bir dolaşım bozukluğudur. Sıkışmış yağ hücrelerinin vücutta yarattıkları hoş olmayan bu görüntünün erkeklerden ziyade kadınların korkusu olma nedeni, kadınlarda östrojen seviyesinin yüksek olmasıdır. Östrojen seviyesi yağ birikimini ve selülit oluşumunu arttırmaktadır. Dyt. Aysu Bekci konuyla ilgili görüşlerini aktarıyor.

Genetik yatkınlıkların yanı sıra hareketsizlik, hamilelik, yaşa bağlı bağ dokudaki zayıflamalar, fazla kilo, kilodaki ani değişiklikler, yağ ve karbonhidratın gereğinden fazla alımı, aşırı tuz, kahve,alkol ve sigara tüketimi ve liften fakir diyet selülit oluşumunu tetiklemektedir. Selülit oluşumunu engellemek ve var olan portakal kabuğu görünümünü hafifletmek için, en etkili tedavi yöntemlerinden biri de doğru beslenme alışkanlıkları kazanmaktır. Tıpkı bazı gıdaların selüliti tetikleyici etkisi olduğu gibi, bazılarının ise selülitle savaşmada oldukça etkili oldukları kabul edilmiştir.

Selülit tedavisi: Selülitlerle başa çıkmada beslenmenin püf noktaları

1- Basit karbonhidrattan uzak durun!

Çay şekeri, beyaz un ve beyaz undan yapılan yiyecekler, pirinç, beyaz ekmek gibi basit karbonhidratları beslenmenizden çıkarın. Tam buğday veya çavdar unu, esmer pirinç, tam tahıllı makarna ya da diğer tam tahıllı yiyecekler uzun süre tok tutan enerji kaynaklarıdır. Böylece size selülit olarak geri dönecek şekerli, tuzlu, yağlı abur cubur ihtiyacını önleyebilirler. Ayrıca antioksidan özellikleri sayesinde vücuttaki zararlı maddelerin atılmasını sağlar ve bu şekilde selülit savaşında önemli bir yardımcı olarak öne çıkarlar.


2- C vitamini kaynaklarına beslenmenizde yer verin!

Portakal, greyfurt ve limon benzeri tüm turunçgiller selülitle savaşta yardımcı olabilecek meyvelerdir. Vücudumuzda biriken yağ hücreleri, cildin kollajen lifleri denilen ağ tabakasını zorlayarak cildin yüzeyine yaklaşır ve selülit görünümü ortaya çıkar. İşte turunçgiller, içerdikleri bol C vitamini ile kollajen liflerini güçlendirir ve bu ağın yağ yüzünden çukurlaşmasını zorlaştırır. Ayrıca kan dolaşımını da iyileştirirler.

3- Lifli yiyeceklere, taze meyve sebzelere öğünlerinizde yer açın!

Hazır gıdalardan, işlenmiş yiyeceklerden uzak durmaya çalışın. Beslenmenize ve yaşam biçiminize özen göstererek selülitli görünümü azaltabilirsiniz ancak şu an için selülit problemini kökten çözmenin mümkün olmadığını unutmayın. Faydalı olmaktan çok para tuzağı olan kimi ürün ve hizmetlere karşı dikkatli olun.

4- Uzun süreli şok diyetlerden kaçının!

Yaz yaklaşıyor diye şok diyetler yapmak oldukça sakıncalıdır. Ciltte sarkmalara ve selülite neden olan, bilinçsizce yapılan şok diyetler yerine; ideal kiloya kavuşmak için diyetisyen kontrolünde doğru beslenme alışkanlıkları kazanmayı tercih edin.

5- Günde 2-2,5 lt. su tüketin!

Kazanılması gereken beslenme alışkanlıklarının başında su tüketimi yer almaktadır. Gün boyu yeterli miktarda su tüketimiyle kan dolaşımı sağlanmakta ve vücutta ödemin oluşması önlenmektedir. Bu şekilde vücutta su toplanmasının ve sarkmaların önüne geçerek, selülit oluşumunu da engelleyen su, günde en az 2–3 litre olarak alınması gereken sıvının büyük çoğunluğunu oluşturmalıdır.

6- Günde 1 fincan yeşil çay tüketin!

Metabolizmayı hızlandırdığı ve yağ emilimini engellediği bilinen yeşil çay ne zamandır forma girmek ya da sağlığını korumak isteyenlerin favori içecekleri arasında. Şimdilerde yeşil çay selülitin yol açtığı portakal kabuğu görünümüne iyi gelen içeceklerden biri olarak kabul ediliyor. İçerdiği teobromin ve kafein maddeleri, vücutta depolanmış olan yağın çözülmesine yardımcı oluyor.

7- Sağlıklı yağlar tercih edin!

Balık ve balık yağı, kolojen sentezini destekleyici yapısı nedeniyle cilde elastikiyet verir ve vücudun sıkılaşmasını sağlar. Ayrıca somon, ceviz, badem ve zeytinyağı elzem yağ asitlerinden zengindirler. Bu besinler, cilt dokusunun onarılmasında kullanılmaktadır.

8- Kan dolaşımınızı hızlandırın!


Haftada en az 3 gün 45 dk – 1 saatlik düzenli tempolu yürüyüşler veya egzersizler yapın. Günde 10 dakika fırça veya eldiven yardımıyla dairesel ve kalbe doğru hareketlerle, selülitli bölgelerinize masaj yapın. Kan dolaşımınızı hızlandırın.

Mükemmel zayıflatıcı ananas!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.