Çocuğunuza şeker yedirmeden önce bir kez daha düşünün

Sağlıklı ve yeterli beslenme anne karnından yaşlılığa kadar her dönemde oldukça önemlidir. Çocukların yetişkinlik döneminde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının oluşması ve ortaya çıkabilecek kronik hastalıkların önlenmesi için ilk temeller aile desteği ile atılır. Çocuklar bebeklik dönemlerinden sonra anneden bağımsızlaşmaya başlar. Özellikle şeker tüketimiyle ilgili bilinç yaratmak bu dönemde çok önemlidir.

Çocuğunuza şeker yedirmeden önce bir kez daha düşünün

Liv Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Şükran Yıldız şeker tüketimini önlemenin püf noktalarını anlattı.

Günlük tüketim 5 küp şekeri geçmemeli

Çocuklar ben duygusunun geliştiği dönemde kendi besin seçimlerini yapmaya başlar, okul dönemlerinde çocukların beslenme davranışları aile kontrolünden uzaklaşır. Bu dönemde genellikle ön planda sağlıklı besinler yer almaz ve çocuklar arkadaşlarını rol model alır. Bireylerin tatlıya olan duyarlılıkları doğuştandır, bu nedenle özellikle küçük yaşlarda şekerli besinlerin tüketimi daha fazla olur. Şekerin olası zararlarından korunmak için bebeği tatlıyla geç tanıştırmakta fayda vardır. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisine göre tatlıdan gelen enerji günlük alınan enerjinin yüzde 10’unu ve çocuklarda şeker tüketimi günlük 5 küpü geçmemelidir. Yapılan bir araştırmada çocukların 4 yaşından 10 yaşına kadar olan süreçte toplamda 5500 adet küp şeker tükettiği görülmüştür.



Şeker tüketimini önlemenin püf noktaları

  • Etiket okumayı alışkanlık haline getirin ve çocuklarınıza aşılayın. Besin etiketlerinde yer alan fruktoz şurubu, mısır şurubu, dekstroz, kahverengi şeker gibi ifadelerin aslında birer şeker olduğunu unutmayın!
  • Hazır meyve suyu, gazlı içecekler, şekerli-aromalı shakeler yerine su, ev yapımı soğuk meyve çayı, ayran tercih edin. Su tüketimini artırmak için limon, elma dilimi, nane yaprağı içeren suları tercih edebilirsiniz.
  • Günlük 1 bardağı geçmeden taze sıkılmış meyve suları veya şekersiz kompostolar tüketilebilir. Katkı maddesi olmadan hazırlanmış olan taze sıkılmış meyve suları hem çocukların vitamin-mineral tüketimini artırır hem de vücut için gerekli olan şeker meyvelerde bulunan fruktozdan (meyve şekeri) karşılanır.
  • Şekerli besinler ödül olarak tercih edilmemelidir. Çocuklara besinler kesinlikle ödül olarak verilmemelidir. Bu durum sağlıklı beslenme davranışı kazanamamalarının en büyük nedenlerinden biridir. Çocuklara ödül mekanizması olarak sunulan şekerleme ve çikolata zamanla çocukların beyninde yararlı besin algısına dönüşür.
  • Çocukların rol model aldığı kişiler tatlı tüketimine dikkat etmelidir. Çocuklar 1 yaşından itibaren anne ve babalarını rol model aldıklarından ebeveynlerin yemek yeme davranışları direkt çocuklara yansır. Bu nedenle anne ve babalar tüm yeme davranışlarına dikkat etmelidir. Evde şekerleme yerine yenebilecek kuru meyve, meyveli toplar gibi sağlıklı alternatifler bulundurulmalıdır.
  • Gün içerisinde şeker tüketimini azaltmanın bir yolu da protein içeren kahvaltılardır. İyi bir kahvaltı vücudun açlık mekanizmasını dengeler ve tatlı krizlerini önler. Bu yüzden yumurta, peynir, ceviz/zeytin, tam tahıllı ekmek, mevsim sebzelerinin bulunduğu dengeli bir kahvaltı iyi bir seçenek olacaktır.
  • Beslenme eksiklikleri şeker isteğini arttırır, bu nedenle eksiklik görüldüğünde vitamin, mineral, omega-3 yağ asidi desteği mutlaka alınmalıdır.
  • Çocukların şeker tüketimini azaltmak için evde kolay ve eğlenceli atıştırmalıklar hazırlayabilirsiniz. Besleyici bir değeri olmayan kek, kurabiye ve pastalar yerine kuru meyveler, fındık, ceviz, badem veya yulaf unu, tam buğday unu içeren sağlıklı tatlılar tercih edilmelidir.

Obezitenin önlenmesi için doğru besleniyor muyuz?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.