Mitomani (yalan söyleme hastalığı) nedir? Tedavisi var mıdır?

Halk arasında ‘yalan söyleme rahatsızlığı’ olarak bilinen ‘Mitomani’, çoğunlukla bir dürtü kontrol bozukluğu olup tedavisi mümkündür.

"Mitomani" yalan söyleme hastalığı nedir? Tedavisi var mıdır?

Halk arasında ‘yalan söyleme rahatsızlığı’ olarak bilinen ‘Mitomani’ hakkında bilgi veren Acıbadem Ankara Hastanesi Psikoloğu Bülent Baykal, bu rahatsızlığın çoğunlukla bir dürtü kontrol bozukluğu olduğunu söyleyerek tedavisinin mümkün olduğunu dile getirip sözlerine şöyle devam ediyor:

“Mitomani rahatsızlığı olan kişi, çevresindeki insanlara amacı olmadan ve sebepsiz bir şekilde yalan söylüyor. Zamanla bu durum ileri boyutlara ulaşabiliyor ve uydurduğu bu yalanlara kendisinin inandığı bile görülebiliyor.”


Mitomani denen yalan söyleme durumunun 16 yaşından itibaren kendini göstermeye başladığını, yalan söylemeyi alışkanlık getirme yaşının gelişimsel olarak 16 yaş olduğunu söyleyen Psikolog Baykal, mitomaninin normal yalan söylemeden farklı olduğunu ifade ediyor: “Kişi, yalan söyler, kafasında bir şeyler kurar ve bunu devam ettirir. Bu durumların hepsi bir süreklilik içinde gerçekleşir. Söylenen yalanlara karşı taraf inanmaya başladığı anda da kişi, daha fazla zevk almaya başlar.”


Anne baba tavrı önemli

Bu tarz davranışların genellikle anne baba tutumları ile meydana geldiğini ve söylendikçe alışkanlığa da yol açabildiğini belirten Psikolog Baykal “Çocuk engellendiğinde yalan bastırılıyor, bir süre sonra daha tehlikeli bir şekilde yeniden görülebiliyor. Bu noktada anne babalar çocuğun yalanına karşılık ceza vermek yerine, açıklayıcı bir üslup kullanmalı” diyor.

Yalanı ortaya çıkınca öfkeleniyor

mitomani nedir

Mitomani rahatsızlığı bulunan kişinin söylediği yalanları bir senaryo çerçevesinde uyguladığını aktararak sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kişi, hem kendisini inandırıyor, hem de karşısındaki insana bu durumu aşılamaya çalışıyor. Yalanı çok iyi manipüle edebiliyor ve Yalanı fark edildiğinde veya biri bu durumu yüzüne vurduğunda ise, “Hayır ben yalan söylemiyorum” deyip o ortamdan uzaklaşabiliyor. Sadece bununla da kalmayıp öfkeli, agresif tavırlar sergileyebiliyor. Bunun da bazı kişilik bozukluklarından muzdarip kişilerin daha çok yaptıkları gözüküyor.”

Tedaviye ikna edilmeli


Kişilik bozukluklarına mitomani rahatsızlığı olan kişilerin kendisinde bir sorun olmadığını düşündüklerini de sözlerine ekleyerek, bu konuda kişinin yakınlarına önemli bir görev düştüğünü vurguluyor: “Bir sorun olduğunu genellikle yakınları fark eder ve bu durumda yapılması gereken en önemli şey; çok fazla üstüne gitmeden, onu tedaviye ikna etmeye çalışmaktır. Etrafınızda bu tür insanlar ile karşılaşıyorsanız onları eleştirmek yerine uzmandan yardım almalarını sağlayın “

Çocuklarda yalan söyleme: Nasıl önüne geçilir?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.