Olanlara sakın şaşırmayın daha olabilecekler varken! Kadınlar saat 10’dan sonra dışarı çıkmasın! Kız çocukları okumasın! Evlilik yaşı 12’ye indirilsin! Camiye gitmeyen fişlensin, devlet memuru olamasın! Başkanlık geldi. Senato da gelsin, eyalet sistemi de gelsin!
Yok kaçırılıyorlarmış, yok darp ediliyorlarmış, yok nikahsız çocuk yapıyorlarmış… Elbette bunlar olur. Ne işi var bir kadının gece yarısı sokaklarda? 10’dan sonra çıkmasalar ya sokaklara diyecek bir gazeteci. Şaşırmayın diyecek ve demekle kalmayıp destek görecek kendisi gibi kalemlerden ve daha da önemlisi kalemşörlüğünü yaptığı siyasetçilerden.
Bak 70 yaşında adam bile 8 yaşında çocuktan tahrik olup tecavüze yeltenebiliyor. Yelteniyor ama niye yelteniyor demez mi yobaz? O zaman bunca erkek öğretmen, hademe ve imamın olduğu bir memlekette neden kız çocukları okullara gönderiliyor diye sormaz mı? Vallahi sorar. Sormakla da kalmaz, ister!
Maraş dondurmacısı kılıklı herifin biri bir gün çıkıp diyecek ki; “Neden 12 yaşında bir kızla evlenemiyoruz? Peygamber efendimiz 9 yaşında bir kızla evlenmedi mi? Bu sünnettir. Bu sünneti uygulamamız engellenmemeli.”
Sonra karşı çıkanlar olacak elbette. Karşı çıkanlar ağırlıklı olarak sol görüşlü olduğu için tüm sağcılar kenetlenecek ve karşı çıkanlara karşı çıkacaklar!
Bir kahvehaneye oturacaksınız ve yan masada sesli şekilde konuşulanları işiteceksiniz; “Herif Müslüman memleketinde ne namaz kılıyor, ne de oruç tutuyor! Ama senin benim gibi devletin her türlü olanağından faydalanıyor! Bu adalet midir? Bizim gibi iman sahiplerinin böylelerinden bir ayrıcalığı olmasın mı? Bunlar devlet memuru falan yapılmasın!”
Ortalama zekaya sahip, talimat ile arzu edilen konuyu gündeme getirebilen bir televizyoncu bir talimat alacak talimat vereninden. Sonra talimat gereği soracak. Başkanlık sistemi olan her ülkede senato vardır, bizde niye yok diye. Senatörler olduktan sonra eyalet sisteminden bir zarar gelmez diyecek ve tartışmaya açacak konuyu. Sonra bir gün diyecekler ki haydi o zaman referandum yapalım.
Buraya yazdıklarım hayal ürünüdür şimdisi için. Umarım hep de öyle kalır. Ancak unutulmamalıdır ki 15 sene önce de birçok hayal ürünü gibi gözüken şey, gerçek olmuş durumda. Ne denir? Umalım ki 10 sene sonra gelecekten geçmişe hasretle bakmak ve olanlara üzülmek zorunda kalmayalım.
