Taldans: Buzdolabı dans eder mi?

Buzdolabı, kürdan, paket bandı, elma, ip ya da su borusunun dans ile ne alakası var? İnsan bedenini henüz tam olarak keşfedilmemiş bir mecra olarak gören Taldans dansçıları Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı için hayatın olduğu kadar dansın da olağan parçaları bunlar. Kaplan ve Sızanlı uzun yıllardır deneysel modern dans gösterileriyle dünyadaki birçok farklı dans festivalinde Türkiye’yi temsil ediyor.

Taldans dansçıları Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı deneysel modern dans gösterileriyle dünya çapındaki festivallerde Türkiye'yi temsil ediyor

Modern dansa bakış

Hareket ve jestlerin, sözcük ve seslerin yerini aldığı “dans”, her zaman sadece göze hitap eden bir sanat dalı değildir. Dilin gelişmediği zamanlarda bir iletişim aracı olarak da kullanılan bu eylem, bazen kelimelerden daha güçlü ve derin anlamlar ifade edebilir.

20. yüzyılın ortalarında gelişen modern dans teknik ve geleneklerini çoğunlukla bale, klasik ve caz danslarından alsa da, diğer türlerden daha özgür ve yaratıcı bir yapıya sahip. Zira bu dans türü sabit dans kalıplarını kabul etmek yerine, bu kalıpları kırarak dansa ve iletişime yeni bakış açıları kazandırma gayesinde. Modern dansta teknik prensip ise; vücudun ağırlık merkezini doğru kullanarak özgün ve estetik hareketler ortaya çıkarmak.


Modern dansta iletişim büyük ölçüde beden diliyle kurulur. Dansçının yüz ifadesi hep nötrdür, herhangi bir duygu aktarmaz. Bu durum biraz da dansçının maske takması olarak da düşünülebilir. Modern dansın öbür dans türlerinden diğer bir farkı ise; gösteriş yerine sadeliği ve geleneksellik yerine de bireyselliği tercih etmesidir.

Bir beden laboratuvarı olarak Taldans

Foto: Taldans

Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı tarafından İstanbul’da kurulan Taldans, ismini Mustafa Kaplan’ın dans-hareket araştırmaları birimini yürütmüş olduğu, İstanbul Şehir Tiyatroları’na bağlı Tiyatro Araştırma Laboratuvarı’ndan (TAL) almış. Ayla ve Beklan Algan’ın desteğiyle oluşturulmuş bu birimde 1996 yılında tanışıp beraber dans etmeye baslayan iki dansçı, TAL kapandıktan sonra 2003 yılında TALDANS’ı ve diğer TAL sanatçılarıyla birlikte 2005’de de Çatı Çağdaş Dans Sanatçıları Derneği‘ni kurmuş.

Biri mimarlık diğeri mühendislik okumuş ve dans etmeye üniversite yıllarında başlamış bu iki dansçının akademik geçmişleri koreografilerine en çok etki eden öğe gibi görünüyor. Zira Taldans koreografilerinde matematiksel bir yapı hakim. Yerçekimi kanunu, yansıma, çarpışma ya da momentup prensipleri ise dansların özünü oluşturuyor.

İnsanın kültürel ve toplumsal ortamdaki davranışlarını gözlemleyerek ortaya çıkarılmış bu deneysel dans sunumları, insan vücudunun boşluk ve akustikle olan ilişkisini de inceliyor. Taldans müzikten ziyade sessizliği ya da objelerin doğal seslerini kullanıyor. Sızanlı ve Kaplan dans müziklerini dansın bir parçası olarak kendileri yapıyor.

Değişken koreografiler

Taldans dansçıların aktif olarak kullandıkları eşya ve malzemelerin ağırlık ve boyutlarının oluşturduğu durumlar, özellikle yurtdışı gösterilerinde koreografinin farklı yönde gelişmesine neden olabiliyor. Objenin doğasından kaynaklanan bu beklenmedik gelişmelere hazırlıklı olan dansçılar, böyle bir durumda spontan olarak farklı bir şekilde dansa devam edebiliyor. Yani Taldans dansları her zamana ve her türlü mekâna uyum sağlayabiliyor. Bu durum özellikle her şehirde farklı bir buzdolabıyla sergilenen “Dolap” isimli gösteri ve Filiz Sızanlı’nın hamilelik döneminde sundukları temsiller için geçerli. Ayrıca gösteriler genelde tiyatro sahnesinde yapılsa da, sokakta ya da parkta sunulacak şekilde de güncellenebiliyor.


Kaplan ve Sızanlı’nın TAL ve Taldans bünyesinde beraber hazırlayıp sergiledikleri danslar; Dolap (2000), Sek Sek (2002), Solum (2005), Graf (2006) ve Dokuman (2009), İp (2010), Site (2010), Eskiyeni (2011), 600 adım (2014) ve Acilen hareket etmemiz gerek (2014) şeklinde sıralanabilir. Nasrettin Hoca Şenlikleri’nden, Tokyo Dans Trianeli’ne kadar farklı bir çok etkinlikte dans eden iki dansçı, her yıl ortalama 10 festival, ayrıca yerli ve yabancı birçok atölye çalışması (workshop), konferans ve panellere katılıyor.

Buzdolabı dans eder mi?

Dolap buzdolabı taldans deneysel modern dans

Amacı belli olmayan, hip hop tarzı giyinmiş iki kişinin bir buzdolabı ile olan ilişkisi üzerine kurulmuş Dolap gösterisi, koreograf Mustafa Kaplan’ın 5. kattaki evinden taşınırken beyaz eşyaların işçiler tarafından nasıl taşındığını gözlemlemesiyle ortaya çıkmış. Taşıma işçilerinin bedenlerini nasıl kullandıklarını, iki işçinin kendilerinden daha büyük ve ağır bir kütleyi merdivenlerden indirmeleri ve taşıma esnasındaki reflekslerini sanatsal bir ortama  aktaran Kaplan, partneri Sızanlı ile birlikte 20 yıl içinde koreografiyi sürekli geliştirmiş.

Başrolde bir dolap

‘İş yapan bedenler’in dansı olan Dolap’ta iki dansçı birbirleriyle bir buzdolabı üzerinden, kimi zaman birbirlerini görmeden dolaylı bir ilişki kurarak, önce durağan ama giderek gerginleşen bir ortam yaratıyor. Zira cüssesi ve ağırlığı büyük ve dolayısıyla kendi zamanlaması olan bir buzdolabının hareketleri oldukça riskli pozisyonlar yaratabiliyor. Düetten ziyade bir trio olarak algıladığımız bu oyunda belirleyici rol oynayan üye, kuşkusuz, insan değil nesne oluyor.

40 dakika boyunca beden ve nesne arasında kurulabilecek birçok matematiksel denklemlerin uygulandığı gösterinin sonunda, iki dansçı  sırtı seyirciye dönük olarak yatay olarak yerde duran buzdolabın üzerinde oturuken, aslında bir nevi seyirciyi “son 40 dakikada bu sahnede ne oldu” sorusunu düşünmeye davet ediyor.

Endüstriyel metal bir objenin yapısı üzerine kurulmuş ve dolayısıyla sabit bir forma ya da önceden belirlenmiş bir sona sahip olmayan Dolap, dansın her durumdan güçlü ve etkileyici duygular çıkarabilmesinin en güzel örneklerinden biri sayılabilir. Bu arada hayır; tabii ki bir buzdolabı dans edemez. Ama mimarlık ve mühendislik kafasıyla hazırlanan bir koreografide, oldukça ilginç bir dans partneri olabilir.

Taldans dansçıları kimdir?

Mustafa KAPLAN 1965 Konya doğumlu. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Elektronik Mühendisliği okurken Geyvan McMillan’dan “Graham tekniği” dersleri alarak dans hayatına başladı. Çağdas Bale dans grubunda ve Aydın Teker koreografilerinde dans etti. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda 10 yıl dansçı ve koreograf olarak çalıştı. Yeşil Üzümler, Dans Fabrikası, Taldans Company’nin kurucularından ve dansçılarından, Çatı Çağdaş Dans Sanatçıları Derneği’nin kurucu genel kurul üyesi ve eğitmeni. Mühendislik mesleğini hiç icra etmedi.


Filiz SIZANLI 1975 Eskişehir doğumlu. 1997 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Bir çok TAL projesinde yer aldı. Çatı Çağdaş Dans Sanatçıları Derneği’nin ve TALDANS’ın kurucularından. Mathilde Monnier, Emmanuelle Hyunh, Yann Marussich ile birçok uluslarası projede çalıştı. 21 yaşından beri dans eden sanatçı, dans etmeye sadece anne olduğu dönem 5 ay ara vermiş. Sızanlı 2013 yılından bu yana Eskişehir Anadolu Üniversitesi Konservatuarı’nda eğitmenlik yapıyor.

Click for English: ‘Taldans: Can a refrigerator dance?’


Deniz Alan Held
1974 Ankara doğumlu ama 2 yaşından beri Istanbullu. Çocukluk ve gençliği cimnastik ve dans çalışmalarıyla geçti. 2000 yılından beri yoga yapıyor. 2002 yılında evlenip yurtdışına yerleşti ama bir ayağı hep Istanbul'da oldu. Çocuklardan sonra, Norveç'te hayalindeki işin eğitimini alma fırsatı geçti eline. Trondheim Üniversitesi'nde Medya Bilimi ve Görsel Kültür dalında lisans ve yüksek lisans okudu. İki yıl Zürih, 10 yıl Trondheim'da yaşadıktan sonra 2014 yazında eşinin memleketi Almanya'ya yerleşti. Şİmdi iki oğlu ve eşi ile sakin bir hayat sürmekte, ve Türkiye'nin Gezi Gençleri'nce yönetileceği çağdaş bir ülke olduğu hayalini kurmakta. // ENGLISH: Born in Ankara in 1974, moved to Istanbul at age 2. Spent lots of time with gymnastic and contemporary dance at early ages. since 2000 practices rather yoga. Married to a German in 2002 and move to Zurich. Later lived 10 years in Norway/Trondheim and eventually settled down in Germany. Studied Media Science in Trondheim and finished master degree in 2012. Has two sons. Looking forward to the days that Turkey is eventually led democratically by the Gezi youth.