Travmatik olaylar çocukları nasıl etkiliyor?

Yaşanan terör olayları, savaş, kazalar gibi birçok etken çocuklarımızın psikolojik olarak etkilenmesine sebep oluyor.

Travmatik olaylar çocukları nasıl etkiliyor?

Günümüzde artan şiddet olaylarına baktığımızda birçok insanın her gün çeşitli travmatik olaya maruz kaldığını söyleyebiliriz. Bu tip travmalarda, toplumsal olaylarda yetişkinlerin verdiği tepki çocuklara örnek oluyor! Bu yüzden dikkat…

Okan Üniversitesi Hastanesi’nden Psikolog Emel Güler, İnsanlarda travma yaratan etkenlerin 3 grupta yer aldığını belirtiyor.


1- İnsan eliyle istemli oluşturulan travmalar (İşkence,tecavüz, şiddet, terör)

2- İnsan eliyle istemsiz oluşturulan travmalar (Araç kazaları, iş kazaları)

3- Doğal afetler (Deprem, yangın, sel, kasırga)

Ancak insan için en acı verici olanın tecavüz, terör, şiddet olayları gibi insan eliyle istemli gerçekleştirilen olayların olduğunu söyleyen Psikolog Emel Güler, “bu travmatik olaylar kendimiz ve çevremizle ilgili dünya algımızı değiştirerek ‘dünyanın güvenli bir yer’ olduğu inancımızı sarsabilir. Ancak olumsuz yaşam olayları her zaman travmatik etki yaratmaz. Travma ‘Bireyin fiziksel bütünlüğünü tehdit eden, dehşete düşüren, çaresiz bırakan, herkes için sıkıntı kaynağı olan, olağan ya da olağandışı yaşantılar olarak tanımlanmaktadır. Travma sonrasında olayı tekrar yaşantılama belirtileri, travmayı hatırlatan uyaranlardan kaçınma ve devamlı bir uyarılmışlık hali olursa Travma Sonrası Stres Bozukluğu olarak değerlendirilmektedir” açıklamasını yaptı.

Çocuklar travma olaylarında yetişkin tepkilerini örnek alıyor!

Psikolog Emel Güler’e göre travmatik olaylardan sonra çocuklarda tekrarlayıcı anılar olur. Travmatik anıların canlanması tekrarlayan rüyalarla ya da tekrarlayan oyun temalarıyla görülmektedir. Çocuklar aynı travmalara farklı tepkiler verebilir.

Çocuğun gelişim sürecinin hangi aşamasında olduğu, çevresel desteğine, ebeveynlerle kurduğu ilişkiye, psikolojik dayanıklılık düzeyine ve birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Çocuklar travmatik olayla karşı karşıya kaldıklarında bunu nasıl anlamlandıracaklarını bilemezler.


Dolayısıyla bağlı oldukları yetişkinlerin olaya verdikleri tepkiyi gözlemleyerek onları model alırlar. Bazen de tam tersi davranışlarda bulunabilirler. Olay öncesinde olduğundan çok farklı tepkiler geliştirebilirler.

Çocuklar travmatik olayın ardından hangi belirtileri gösterebilir?

Öncelikle çocuklar kendisi için travma etkisi yaratacak olay sonrasında uyum problemleri gösterirler. Okulla ilgili sorunlar, uyku ile ilgili sorunlar, dikkat problemleri, aşırı hareketlenme, bedensel yakınmalar, sebepsiz ağlamalar, parmak emme alt ıslatma gibi gerileme davranışları, korku öfke, kaygı ve saldırganlık, irkilme tepkileri görülebilir.

Ancak tüm bu belirtilerin travma sonrası stres bozukluğu belirtisi olup olmadığı mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.

Çocuklar, yaşadıkları travmatik deneyimi yetişkinler gibi hızla anlamlandırıp normal hayatlarına geri dönmekte zorlanabilir

Travmatik olaylar

Yetişkinler, çocukların kendilerini model aldıklarını unutmamalı ve çocukların yaşadıkları olayı anlamlandırma süreçlerinde aktif rol almalıdırlar diyen Psikolog Emel Güler’e göre temel olarak bu dönemde yetişkinler tarafından yapılması gerekenler şu şekilde belirtilebilir:

Çocuklara, yaşanan olayların gerçekleşmesinin mümkün olduğu ve dünyanın her yerinde yaşanabileceğinin açıklanması önemlidir. Çocukların yaşadıkları duruma verdikleri tepkilerin, normal olduğu aktarılmalı ve onlara birlikte güvenli bir ortamda oldukları söylenmelidir. Mümkün olduğunca hızlı bir şekilde yaşanılan olumsuz olay öncesindeki hayatlarına dönebilmeleri sağlanmalıdır.

Bir yakının kaybı söz konusu olduğunda da, çocukların yas sürecini birlikte yaşamasına izin verilmeli ve onlarla duygu paylaşımında bulunmaktan kaçınılmamalıdır. Travmatik olayların ardından, çocukların dinlenilmeye olduğu gibi, duygu ve düşünce ifade edilmesine de ihtiyaçları vardır.


Bu ifade genellikle oynadıkları oyun temalarında da gözlemlenebilir. Tekrarlayan oyun temaları aslında çocuğun içsel dünyasının aktarımına destek olur. Dolayısıyla onların yanında olunmalı, son derece dikkatli ve özenli bir biçimde destek verilmelidir.

Şiddet mağdurları ve yakınları neler yapmalı?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.