François Ozon filmleri İstanbul Modern Sinema’da

İstanbul Modern Sinema, 9 – 19 Mart tarihleri arasında Fransız sinemasının genç ustalarından François Ozon filmlerini ağırlayacak.

Fransız sinemasının genç ustalarından François Ozon filmleri: İstanbul Modern Sinema'da

İstanbul Modern Sinema, Sinema Sponsoru Türk Tuborg A.Ş.’nin katkıları ve Fransız Kültür işbirliğiyle François Ozon adına ilk kez bir retrospektif sunuyor.

Türler arası rahat hareket edebilen, pop kültürüne, fetişizme düşkünlüğünü korkusuzca aktaran, yeni anlatımlara merakını yitirmeyen, duygusallıktan kaçınmayan, disiplinli yönetmen François Ozon’un bugüne kadar çektiği tüm uzun metrajlı filmleri ve kısa filmlerinden bazı örnekleri İstanbul Modern’de izleyebilirsiniz.


Her yıla bir film

Eğitimini Louis Malle, Alain Resnais, Claire Denis gibi prestijli film okulu La Femis’de tamamlayan Ozon, 1990’ların sonlarından itibaren başladığı yönetmenlik kariyerinde yaklaşık her sene bir film üretiyor.

Ozon, çeşitli kısa filmlerin ardından deli dolu filmografisinin de habercisi olan ilk uzun metrajı Sitcom (1998) ile adını duyurdu. Fransız sinemasının “kötü çocuğu” etiketiyle Pasolini’nin Teorema’sına gönderme yaptığı bu gerçeküstü kara komedinin ardından Rainer Werner Fassbinder’in aynı adlı, sahnelenmemiş oyunundan uyarladığı Kızgın Taşlara Düşen Su Damlaları ile melodrama olan hürmetini, absürt mizaha, abartılı stille ve eşcinsel karakterlere olan ilgisini ortaya koydu. Bu filmle Berlin Film Festivali’nden Teddy Ödülü ile döndü.

Her biri şevk üzerine ve kışkırtıcı olan filmografisi aynı yıl Kumun Altında ile başka bir yöne doğru gitti: 25 yıllık eşi birdenbire ortalıktan kaybolan Marie rolünde Charlotte Rampling’i oynattığı bu güçlü dram Ingmar Bergman tarafından “başyapıt” ilan edildi.

Fransız sinemasının ikon kadın oyuncularını bir araya getirdiği 50’lerin Hollywood melodramlarını canlandıran cinayet konulu müzikal 8 Kadın ve yine Rampling’i başrolde izlediğimiz gerilim ve entrika öyküsüyle Havuz ile daha büyük bütçeli filmler kulvarına geçebileceğini kanıtladı.

Yine de tüm bu eklektik, üretken ve başarılı film listesine, Fransa’daki ticari başarısına rağmen asıl arzuladığı uluslararası kırılmayı Evde ile yaptı.

Ozon, filmografisinin daha olgun ikinci yarısını aydınlatan bu filmle birlikte yeni bir yola girdi. Son olarak 16. uzun metraj filmi Frantz ile karşımıza çıktı.

Yarıştığı Venedik Film Festivali’nde başrolündeki Paula Beer’a Genç Yetenek Ödülü kazandıran siyah – beyaz dönem film Ozon’un filmografisinde farklı bir durak olsa da yolculuğunun her daim heyecan dolu ve sürprizlere gebe olduğunu işaretliyor.

Ozon Hakkında Her Şey programı

Frantz

9 – 19 Mart 2017

Frantz, 2016

Oyuncular: Pierre Niney, Paula Beer, Ernst Stötzner

Geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali’nde yarışan Frantz, François Ozon’un Almanca ve siyah beyaz çektiği ilk film. Anna, Birinci Dünya Savaşı’nda ölen nişanlısı Frantz’ın mezarının başında Adrien adında genç bir Fransız ile tanışır.

Kendisini Frantz’ın Paris’ten bir arkadaşı olarak tanıtan bu gencin orada olmak için aslında çok farklı ve kimseye açıklayamadığı bir sırrı vardır. Orijinalinde bir tiyatro oyunu olan ve daha sonra 1932’de Ernst Lubitsch tarafından Broken Lullaby adıyla sinemaya uyarlanan bu hikaye, Ozon filmlerinden aşina olduğumuz bir çok tema ve karmaşık kadın karakterler ile yönetmenin imzasını belirgin hale getiriyor.

***

Yeni Kız Arkadaşım

Yeni Kız Arkadaşım (Une Nouvelle Amie), 2014

Oyuncular: Romain Duris, Anaïs Demoustier, Raphaël Personnaz

En yakın arkadaşı Laura’yı erken yaşta kaybeden Claire, kocası David ve bebeğine iyi bakacağına dair Laura’ya söz vermiştir. Bu acı kaybın üzüntüsünü üzerinden atmakta zorlanan genç kadın, David’i ve bebeği görmekten kaçınsa da sonunda onları ziyarete gider.

Karşı karşıya kaldığı manzara oldukça beklenmedik olsa da, David ile Claire arasında çok farklı yeni bir dostluğun başlamasına yol açacaktır.

Britanya dedektif edebiyatının öncülerinden Ruth Rendell’in aynı adlı öyküsünden serbestçe uyarlananYeni Kız Arkadaşım, izledikçe cinsiyet algısının akışkanlaştığı ve duygusal olduğu kadar oyunbaz yanlarıyla da öne çıkan bir melodram.

***

Genç ve Güzel

Genç ve Güzel (Jeune & Jolie), 2013

Oyuncular: Marine Vacth, Géraldine Pailhas, Frédéric Pierrot

Liseli on yedi yaşındaki Isabelle, cinsel meraklarını ve yakınlık arayışını fahişelik yaparak yaşamaya karar verir. Henüz reşit olmadığı gerçeğini saklayarak ileri yaştaki erkeklerle birlikte olur ve bunu yaparken oldukça soğukkanlıdır.

İlk başta sıradan bir macera gibi gördüğü bu deneyimler zaman içinde vazgeçemediği bir alışkanlık halini alır. Ozon’un beden, aile, ergenlik ve cinselliği irdeleyen bu filminde geçen her bir mevsime bir Françoise Hardy şarkısı eşlik ediyor.

***

Evde

Evde (Dand La Maison), 2012

Oyuncular: Fabrice Luchini, Vincent Schmitt, Ernst Umhauer

Edebiyat öğretmeni Germain, haftasonu için yeni sınıfına bir kompozisyon ödevi verir. Geri aldığı vasat ödevler arasından öne çıkan tek bir kompozisyon vardır.

Evine ders çalıştırmaya gittiği Rapha’nın evindeki mahrem olayları üstün bir edebi üslupla kağıda döken Claude, Germain’in öğretme tutkusunun da yeniden canlanmasına vesile olur.

Her dersten sonra özel olarak buluşup, her ne kadar bir ailenin özel hayatını ihlal ederek de olsa, hikayenin devamı üzerinde çalışırlar. François Ozon bu sıradışı gerilimi anlatırken toplumsal eleştiriler yapmaktan da çekinmiyor.

***

Kadın İsterse

Kadın İsterse (Potiche), 2010

Oyuncular: Catherine Deneuve, Gérard Depardieu, Fabrice Luchini

1977, Fransa. Ülke dört bir yandan gelen grev haberleriyle çalkalanırken Sainte – Gudule kasabasında, Robert Pujol’un patronu olduğu şemsiye fabrikasında da pek huzur kalmamıştır.

Despot patron Robert’ın işçileri de sonunda greve gider ve patronlarını da rehin alırlar. Bunun üzerine evine ve kocasına bağlı karısı Suzanne fabrikanın yönetimini ele almak zorunda kalır.

Her ne kadar bu işin altından fazlasıyla kalkarak herkesi şaşırtsa da kocası geri geldiğinde işler hiç de düşündüğü gibi olmayacaktır. Usta oyuncular Catherine Deneuve ve Gérard Depardieu’nün muhteşem performanslarıyla bezenmiş, deli dolu bir komedi.

***

Ricky

Ricky, 2009

Oyuncular: Alexandra Lamy, Sergi López, Mélusine Mayance

Açılış sahnesinde domestik bir melodramın izlerini taşıyan bu sıradışı film, komediden bilim kurguya birçok farklı tür arasında dolaşıyor.

Bir kimya fabrikasında çalışırken tanışan Katie ile Paco’nun ilişkileri hızla ilerler ve bir bebekleri olur. Aileye yeni katılan üyenin etkileri her ailedeki gibidir, yorgun anne – baba, kıskançlık yapan abla, anne ile bebek arasında kurulan bağ alışıldık şekilde ilerler.

Ancak bebeğin esrarengiz bir şekilde kanatlarının çıkması aileyi tam olarak nasıl baş edeceklerini bilemedikleri birçok durumun içine sürükleyecektir.

***

Yuva

Yuva (Le Refuge)/ Hideaway, 2009

Oyuncular: Isabelle Carré, Louis – Ronan Choisy, Pierre Louis – Calixte

Yuva, François Ozon’un Kumun Altında ile başlayıp Veda Vakti ile devam eden Ölüm Üçlemesi’nin son filmi. Uyuşturucu bağımlısı çift Mousse ve Louis, bir gün Louis’in Paris’teki dairesinde aşırı doz alırlar ve Mousse kendisini hastanede bulur.

Genç ve zengin sevgilisinin ölüm haberi ile birlikte hamile olduğunu da öğrenir. Karmaşık duygular içinde, şehirden uzakta bir sahil evine yerleşir. Louis’in erkek kardeşi de birkaç ay sonra ona katılır ve aralarında farklı bir yakınlaşma başlar.

Filmde, üçlemenin diğer filmlerinde olduğu gibi bir yandan ölüm ve kayıpla baş etme konuları işlenirken diğer yandan da bir kadının hamileliğinin hem kendisi hem de erkekler üzerindeki etkilerine dair dokunuşlar da bulmak mümkün.

***

Angel

Angel, 2007

Oyuncular: Michael Fassbender, Romola Garai, Sam Neill, Charlotte Rampling

Elizabeth Taylor’un 1957’de yayınlanan yarı satirik romanından uyarlanan film, 19. yüzyılın başlarında İngiltere’de fakir bir aileden gelen ve tek tutkusu yazarlık olan genç bir kadının hikayesini anlatıyor.

Tüm zamanını yazarak geçiren ve yakınlardaki Paradise Malikanesi’nde yaşamayı hayal eden Angel, yazdığı çok satan romans sayesinde hayallerindeki eve ve hayallerinin de ötesinde bir yaşam tarzına kavuşur. Angel, gösterişli kostümleri ve özellikle Michael Fassbender’ın başarılı oyunculuğuyla öne çıkıyor.

***

Veda Vakti (Le Temps Qui Reste), 2005

Oyuncular: Melvil Poupaud, Jeanne Moreau, Valeria Bruni Tedeschi

Ozon’un Ölüm Üçlemesinin ikinci filmi Veda Vakti, ölmek üzere olduğunu öğrenen bir fotoğrafçının önce etrafındakileri kendinden uzaklaştırması ve daha sonra da hiç tanımadığı bir kadına alışılmadık yöntemlerle yardım etmesini konu alıyor.

Beynindeki kötü huylu tümörden haberdar olduktan sonra ailece yedikleri akşam yemeğinde kızkardeşini ağlatıp, sevgilisini aniden terkettikten sonra yalnızca anneannesine durumu anlatan Romain, hiç tanımadığı garson bir kadının yardım çağrısına kulak verir. 0zon bu filminde de ölüm temasını kendine has yaklaşımıyla ele alıyor.

***


Beş Kere İki (5×2), 2004

Oyuncular: Valeria Bruni Tedeschi, Stéphane Freiss, Françoise Fabian

Kırklı yaşlarındaki çift, boşanma belgelerini imzaladıktan sonra bir otele gidip son kez sevişirler. Bu noktadan sonra çiftin hikayesi kronolojik olarak ters bir anlatımla izleyicinin karşısına çıkar.

Marion ve Gilles’in beş yıllık birlikteliklerindeki beş dönüm noktasına şahit oluruz. Başrol oyuncusu Valeria Bruni – Tedeschi’ye 2004 yılında Venedik Film Fesitvali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü getiren film, bir türlü doğru zamanda aynı şeyi istemeyi başaramayan bir çiftin evliliğini perdeye taşıyor.

***

Havuz

Havuz (Swimming Pool), 2003

Oyuncular: Charlotte Rampling, Charles Dance, Ludivine Sagnier

Yeni romanı için ilham arayışındaki yorgun polisiye yazarı Sarah, yayıncısının Fransa’daki sessiz sakin evine dinlenmeye ve yeni kitabı üzerinde çalışmaya gider. Ancak Sarah için ideal olan bu durum, yayıncının kızı Julie’nin aniden çıkagelmesiyle altüst olur.

Bu genç ve sınır tanımayan kızdan bir yandan rahatsızlık duyan Sarah bir yandan da günlüğünü karıştıracak kadar merak duymaktadır. Aralarındaki etkileşim, huzursuzlukların giderek arttığı, dengelerin bozulduğu esrarengiz bir olaylar zincirine sebep olur.

Ozon’un İngilizce çektiği bu ilk film, yine iki başarılı kadın oyuncunun usta performanslarıyla sürükleyici bir polisiye olarak öne çıkıyor.

***

8 Kadın (8 Femmes), 2002

Oyuncular: Fanny Ardant, Emmanuelle Béart, Danielle Darrieux

1950’ler Fransası’nda, gözlerden uzak bir kır evinde, bir aile Noel’i kutlamak üzere toplanmıştır. Ancak evin reisi öldürülmüştür ve görkemli bir kutlamayla geçirileceği düşünülen Noel birden dramatik bir cinayet sahnesine dönüşür.

Katil, evde bulunan aile üyesi sekiz kadından biridir ve ortaya çıkana kadar, gizli aile sırları da su yüzüne çıkacaktır. 50’li ve 60’lı yılların melodram ve müzikallerinden esintiler barındıran film, 2002 Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülünü kazanmıştı.

***

Kumun Altında (Sous Le Sable), 2000

Oyuncular: Charlotte Rampling, Bruno Cremer, Jacques Nolot

Paris’te bir üniversitede edebiyat profesörü olan Marie, hayatını 25 yıldır eşi Jean ile beraber sürdürmektedir. Yaz aylarını deniz kenarında tatil yaparak geçirmektedirler. Marie’nin denize girdiği bir gün, Jean ortadan kaybolur.

Denizden çıktığında onu hiçbir yerde bulamaz, hiçkimse de onu görmemiştir. Jean’in yokluğunda geçireceği günlerde ise Marie artık derin bir kişisel sorgulama içine girerek hayatını, inkar ve duygusal kırılmalarla yeniden şekillendirecektir.

***

Kızgın Taşlara Düşen Su Damlaları (Goutties D’eau Sur Pierres Brulantes), 2000

Oyuncular: Bernard Giraudeau, Malik Zidi, Ludivine Sagnier

1970’lerin Almanyası’nda genç bir öğrenci olan Frantz, 50’li yaşlarında bir işadamı olan Leopold ile tanışır. Kendilerini Leopold’un evinde bulduklarında, adam genç öğrenciyi baştan çıkarır, kendine aşık eder ve beraber yaşamaya başlarlar.

Ancak Frantz’in eski sevgilisi Anna’nın da bir gün ortaya çıkması ile ilişkileri karmakarışık bir hal alacaktır. Rainer Werner Fassbinder’in henüz 19 yaşında yazdığı bu oyun, henüz tiyatro sahnesinde kendine yer bulamadan François Ozon tarafından beyazperdeye uyarlanmıştı.

***

Suçlu Aşıklar (Les Amants Criminels), 1999

Oyuncular: Natacha Régnier, Jérémie Renier, Predrag ‘Miki’ Manojlovic

Lise öğrencisi Alice, sevgilisi Luc’u sınıf arkadaşları Said’i öldürmek için ikna etmiştir. Said’in kendisine tecavüz ettiğini söyleyen Alice, Luc ile beraber onu öldürdükten sonra cesetten kurtulmak için ormanın derinliklerinde yol alırken, münzevi bir yabancı ile karşılaşmaları sonucu hayatları geri dönülmez bir yola girecektir. François Ozon, senaryosunu da yazdığı filmde, sıradışı bir aşk masalı anlatıyor.

***

Sitcom, 1998

Oyuncular: Évelyne Dandry, François Marthouret, Marina de Van

Fransa’da yaşayan saygıdeğer bir ailenin düzeni, ailenin babasının eve alacağı bir laboratuvar faresinin ardından beklenmedik bir hal alacaktır. Fare ile temasa geçen herkesin kişiliğinde, psikolojisinde ve hatta cinsel hayatlarında birtakım garip değişiklikler olacak, en büyük tepkiyi ise ailenin babası verecektir. François Ozon’un bu ilk uzun metrajlı filmi, Amerikan komedi dizilerine referans veren, sürrealist bir kara komedi.

Kısa filmleri

Ön Program (Un Lever De Rideau), 2006

Oyuncular: Louis Garrel, Vahina Giocante

Genç Fransız bir adam, hiçbir şekilde değişemeyen ve haddinden fazla umursamaz davranan kız arkadaşını terk etmenin planlarını yapmaktadır.

***

Yatak Sahneleri (Scenes De Lit), 1998

Oyuncular: Valérie Druguet, François Delaive, Loïc Even

Cinsel normlar ve dizginlenemeyen tutkular üzerine konuşulan bir dizi komik skeç.

***

X2000, 1998

Oyuncular: Denise Aron – Schropfer, Bruno Slagmulder

Bir adam, çılgın bir yılbaşı partisinin ardından sersem bir şekilde boş bir odada uyanır.

***

Denizi Gör (Regarde La Mer), 1996

Oyuncular: Sasha Hails, Marina de Van

Yeni doğmuş kızıyla hayatını sürdüren Sasha, Tatiana adındaki bir kampçıya evlerinin bahçesinde çadırını kurmasına izin verir. Beraber geçirecekleri süre zarfında ilişkileri gelişecek ve birbirlerine tuhaf bir uyum sağlayacaklardır.

***

Bir Yaz Elbisesi (Une Robe D’ete), 1996

Oyuncular: Sébastien Charles, Frédéric Mangenot

Sevgilisi ile tatilde olan Luc, günün birinde sahilde bir yabancı ile rastlaşır. Bu rastlaşma, cinsel kimliği hakkındaki kararsızlığını çıkmaza sürükleyecektir.

***

Küçük Ölüm (La Petite Mort), 1996

Oyuncular: François Delaive, Camille Japy

Paul, babası ile ilişkisini kesmiştir ve sevgilisi ile yaşamaktadır. Kız kardeşin kendisinden hasta yatağında olan babasını ziyaret etmesini isteyince, ailesi ile olan bağlarını hiçbir zaman koparamayacağını anlayacaktır.

***

Doğruluk mu Cesaret mi? (Action Verite), 1994

Oyuncular: Farida Rahmatoullah, Aylin Argun


Dört genç, oynayacakları masum bir oyun ile henüz yeni açığa çıkmakta olan cinselliklerini keşfedeceklerdir.

Oscar ödüllerinde en iyi film skandalı: Hangi filmler kazandı?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.